ADA’NIN 16 MART AÇIKLAMASI: ”BEYAZIT UNUTMA, UNUTTURMA!''

ADA’NIN 16 MART AÇIKLAMASI: ”BEYAZIT UNUTMA, UNUTTURMA!''

16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüs’ten toplu olarak çıkan devrimci öğrenciler Eczacılık Fakültesi önünde bombalı ve silahlı saldırıya uğradı.

A+A-

ADA’NIN 16 MART AÇIKLAMASI: ”BEYAZIT UNUTMA, UNUTTURMA!

16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüs’ten toplu olarak çıkan devrimci öğrenciler Eczacılık Fakültesi önünde bombalı ve silahlı saldırıya uğradı. Kendine ülkücü diyen faşistler tarafından gerçekleştirilen saldırıda Hatice Özen, Cemil Sönmez, Baki Ekiz, Turan Ören, Abdullah Şimşek, Hamit Akıl ve Murat Kurt isimli öğrenciler yaşamını yitirmiş 50’den fazla kişi yaralanmıştı.

Saldırı sonrasında ortaya çıkan belgeler devletin katliamın sorumlularının bulunmasını neden istemediğini ortaya koyuyordu. Katliamda kullanılan bomba kontrgerilla olan yüzbaşı Mehmet Ali Çeviker’in deposundaki Amerikan modeli TNT kalıplarından yapılmıştı. Katliamdan 9 gün önce emniyete iletilen “Sol gruplara mensup öğrencilerin fakülteye devam etmeleri halinde 8-10 gün içinde bu grup üzerine dinamit atılacağı” bilgi notuna rağmen öğrencileri korumaya yönelik herhangi bir önlem alınmamıştı. Aksine 16 Mart günü güya öğrencileri korumak için gönderilen polis timinin başındaki Reşat Altay, öğrencileri meydan çıkışına doğru yönlendirerek katliamın zeminini hazırlamıştı. Saldırganları takip etmek için koşan polisleri de yine Reşat Altay durdurmuştu.
Katliamın ardından başlatılan soruşturmada Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Orhan Çakıroğlu, dönemin faşist liderlerinden Mehmet Gül, dönemin MHP İstanbul İl Başkanı Kazım Ayaydın ve Sıddık Polat gözaltına alındı. İçlerinden sadece Sıddık Polat’a hapis cezası verildi. O da, hapis cezası 5 Ekim 1982’de Askeri Yargıtay tarafından bozulunca beraat etti. Katliam davası zamanaşımına uğradı.
Dava dosya kapandı fakat faşizme karşı mücadele devam ediyor.
16 Mart katliamı bu memlekette sömürüye, baskıya, haksızlığa, zalimliğe ve adaletsizliğe karşı eşitlik, özgürlük için mücadele eden gençlere duyulan düşmanlığın göstergesidir. 16 Mart’tan bugüne faşist hareket kendini çok farklı kılıklara sokmuştur ama özü asla değişmemiştir.

Faşizm tüm mazlumların, ezilenlerin ve gençliğin düşmanıdır. Sömürücü zalimlerin hizmetindeki vurucu güçtür. Bugün de gençliğin eşitlik, özgürlük ve bilimsel demokratik eğitim mücadelesinin karşısındadır. Sömürcü egemen güçler adına satırlı, sopalı çeteler olarak devrimci gençliğe saldırmaktadır.

Beyazıt katliamlarında yaşamlarını kaybedenlerin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

 

ALEVİ DAYANIŞMA AĞI – ADA-

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.