AKP'nin 'torba'sına emekçi girmeyecek

AKP'nin 'torba'sına emekçi girmeyecek

AKP'nin 'torba'sına emekçi girmeyecekTMMOB, KESK, DİSK ve TTB 31 Ocak günü 81 ilden Ankara’ya yürüyüş başlatacak. ...

A+A-

AKP'nin 'torba'sına emekçi girmeyecekAKP'nin 'torba'sına emekçi girmeyecek

TMMOB, KESK, DİSK ve TTB 31 Ocak günü 81 ilden Ankara’ya yürüyüş başlatacak.  3 Şubat Perşembe günü Ankara’ya ulaşmayı planlayan örgütler, TBMM etrafında zincir oluşturacak.

TMMOB Toplantı salonunda dün bir araya gelen KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı ve TTB Genel Başkanı Eriş Bilaloğlu torba yasa tasarısına karşı ortak programlarını açıkladılar.

Ortak metni Süleyman Çelebi’nin okuduğu toplantıda dört örgütün yasa geri çekilene kadar tüm güçlerini seferber edecekleri duyuruldu. Diğer emek örgütlerinin somut projelerine de açık olduklarını belirten Çelebi, “Bu sorun tüm emek ve demokrasi geçlerinin sorunudur” dedi.

AKP Hükümetinin ne zaman istihdamdan bahsetse altında sermayeye teşvik çıktığının altını çizen Çelebi, hükümetin işsizlikle mücadele gibi bir derdi olmadığını,  tek derdinin sermayeye yeni kar alanları açmak olduğunu belirtti. İktidarın Torba Yasa tasarısının içinde, ücretsiz izin, ucuz emek, esnek çalışma, kadrolu çalışanlara sürgün, patronlara vergi indirimleri’yle dolu tuzakların olduğunu söyledi. Torba yasa engellenmezse, özel istihdam büroları, bölgesel asgari ücret uygulamaları, kamusal alanda sendikal hak aramaya engeller getirileceğini ekleyen Çelebi, kadınların, gençlerin, stajyerlerin ucuz iş gücü olacağına vurgu yaptı.

'KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİL'

Hükümetin yasayla gençlerin işsizliğini fırsata çevirmeye çalıştığını da sözlerine ekleyen Çelebi, “Bu uygulamaları kabul etmek mümkün mü” diye sordu.

Çelebi konuşmasını şöyle bitirdi: “Bu yasa çıkarsa on binlerce belediye işçisi Milli Eğitim, Emniyet taşra teşkilatlarına  sürgün gidecek. Taşeronlaşma yaygınlaşacak. Şirketler artık daha az kadrolu işçiyi tercih edecek. Engelliler çalışma yaşamından tecrit edilecek. kısmi süreli çalışanlar kayırt altına alınacak ama kendi cebinden. Bu yasaya teslim olmayacağız. Hükümete sesleniyoruz: torba torba yasayı geri çekin ve sosyal taraflarla birlikte yeni bir yasa hazırlayın.”

Türk-İş de meydana çıktı

Türk-İş’in önceki gün ülke genelinde gerçekleştirdiği "Torba Yasa Tasarsısını" protesto eylemi Ankara AKP İl Başkanlığı önünde polis engeline takıldığı için Kocatepe Camii yanında yapıldı. İstanbul'da yapılan eyleme ise yaklaşık 3 bin kişi katıldı.

Ankara'da Türk-İş yöneticilerinin emniyet güçleriyle eylemin AKP İl Başkanlığı önünde yapılması için yapılan görüşme sonuç vermeyince işçiler “İşçi düşmanı AKP”, “İşçiye uzanan eller kırılsın” sloganlarıyla uygulamayı protesto etti.  Eylemin sonunda Türk Harb-İş üyesi bir gurup da mesai çıkışı buraya gelerek Torba Yasa Tasarısını protesto etti.

İstanbul'da ise Türk-İş ile İstanbul Meslek Odaları'nın eylemi birleştirildi. Önceki gün saat 18.30 sıralarında Galatasaray'da toplanan yaklaşık bin kişi Tünel'den Galatasaray'a yürüyen 2 bin civarında Türk-İş üyesi işçinin oluşturduğu korteşle birleşti. Buradan sloganlarla Taksim meydanına yürüyen 3 bin civarında kişi, Türk-İş Marmara Bölge temsilcisi, DİSK istanbul Şubesi Başkanı'nın konuşmasının ardından Torba Yasa tasarısının geri çekilmesi talebiyle eylemi sonlandırdı. Eylemde İGDAŞ'ın özelleştirilmesine karşı çıkan TES-iŞ üyesi emekçiler ile PTT'den atılan taşeron işçiler de katıldı.

Zonguldak’ta meşaleli eylem

Önceki gün saat 18 de Zonguldak Madenci anıtı önünde toplanan KESKE bağlı sendikalara üye kamu çalışanları , TMMOB, maden işçileri, üniversite ve lise öğrencileri, çeşitli demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti, emeklilerden oluşan 500 kişilik grup, meşaleler yakarak; hükümet torba yasanı al başına çal, iş güvenceme dokunma, kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz, sloganları eşliğinde yürümek istedi. Kortejin önüne çevik kuvvet barikat kurarak yürüyüşe izin vermedi. Yapılan pazarlılardan sonra polis yürüyüş kortejinin önünden çekildi. 500 kişilik grup Gazipaşa caddesinden Valilik önüne kadar yürüdü.Torba yasanın geri çekilmesi için yapılan konuşmalardan sonra yürüyüş olaysız sona erdi.

BirGün Zonguldak / SERHAT BOZTAŞ / BİRGÜN - 28 Ocak 2011

EMEKÇİLER TORBA'YA GİRMEYECEK!

MECLİS’TE GÖRÜŞÜLMEKTE OLAN “TORBA YASA”YLA:

İşsizlik Fonu yağmalanacak!

Primlerimizden oluşan İşsizlik Sigortası  Fonu, işsizlere değil, kaynak olarak hazineye ve işverenlere aktarılacak.

Sürgünler yasallaşacak! 

Esnek ve kuralsız çalışma yasalaşacağı için onbinlerce belediye işçisi “ihtiyaç fazlası” olarak Milli Eğitim veya Emniyet’in taşra teşkilatına sürgün edilecek. Bu belediyeler 5 yıl boyunca yeni işçi alamayacak. Hizmet alımı yöntemiyle taşeronlaşma yaygınlaşacak.

Memurlar “kamu yararı” ve “hizmet gerekleri” sebebiyle ihtiyaç duyulması halinde diğer kurum ve kuruluşlarda 6 aya kadar geçici süreyle görevlendirilebilecek.

Ödünç memurluk getirilecek!
 
Tasarı kabul edildiğinde memurlar da işçiler gibi başka kurumlara “ödünç” verilebilecek. Norm kadro fazlası kamu emekçileri “ihtiyaç fazlası personel” olarak 4/C’ye geçirilecektir.

Çalışma yaşamı esnekleştirilecek!

“Uzaktan çalışma”, “evden çalışma” ve “çağrı üzerine çalışma” biçiminde iş yaşamı esnek ve kuralsız hale getiriliyor. Bunun sonucunda hepimizi bekleyen şudur: 

Kısa süreli çalışma nedeniyle tüm çalışanlar primlerini 30 güne tamamlamak için kendi cebinden ödeme yapacak. 

Kendi cebinden primini tamamlamayan sağlık sigortasından yararlanamayacak, ömür boyu emekli olamayacak.

Herkes gelirinin %12,5’u oranında prim ödemedikçe sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak. 

Kadın emeği sömürülecek. 

Gençlerin ve çocukların geleceği çalınacak! 

16-18 yaş arasında çalışan yüzbinlerce genç ortalama 85 TL daha az ücret alacak. İşe ilk girişlerde deneme süresi 2 aydan 4 aya çıkacaktır.

Stajyerlik uygulamasıyla ücretler düşürülüp, sömürü artırılacaktır. Meslek yüksek okulu öğrencileri, meslek lisesi ve çıraklık okulu öğrencileri ile aynı kategori içine sokularak stajyerlik ve çıraklık ücretleri düşürülecektir.

Denetimsizlik artırılacak!

İşçi lehine iş müfettişleri eliyle yapılan denetimler, işçinin temel haklarına ve alacaklarına dair yetki bağımsız iş müfettişlerinden alınarak bakanlık personeline verilerek denetimsizlik artırılacak.

İşverene vergi affı, emekçiye ücret esnekliği ve sefalet, kadınlara ve çocuklara yoğun emek sömürüsünü getiren, tüm çalışanların iş güvencesini ortadan kaldıran “Torba Yasa” Tasarısı GERİ ÇEKİLSİN!

Bu sefalet ve kölelik belgesini geri çektirmek için;

Emekçiler TBMM’ye YÜRÜYOR!

DİSK  KESK  TMMOB  TTB

DİSK, KESK, TMMOB VE TTB TORBA YASAYA KARŞI 81 İLDEN YÜRÜYÜŞ BAŞLATACAK, 3 ŞUBAT`TA MECLİS`İ KUŞATACAK

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, TBMM‘de görüşülmeye başlayan "Torba Yasa" içerisindeki çalışma hayatını düzenleyen ve emekçilerin hak gasplarına yol açan maddelerin çıkarılması için 31 Ocak Pazartesi günü 81 ilden Ankara‘ya yürüyüş başlatacak. 3 Şubat Perşembe günü Ankara‘ya ulaşacak yürüyüş kollarıyla TBMM etrafında zincir oluşturulacak.

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ve TTB Merkez Konseyi Başkanı Eriş Bilaloğlu, 27 Ocak 2011 tarihinde TMMOB‘de bir basın toplantısı düzenleyerek "Torba Yasa"ya karşı eylem planlarını açıkladı.

Örgütler adına yapılan ortak açıklamayı DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi okudu.

DİSK, KESK, TMMOB VE TTB‘NİN TORBA YASA‘YA İLİŞKİN

27 OCAK 2011 TARİHİNDE ANKARA‘DA YAPTIKLARI ORTAK AÇIKLAMA:

Değerli dostlar,

Emeğin haklarına yönelik yeni bir saldırı dalgası ile karşı karşıyayız.

Saldırının adı Torba Yasa. İçeriği ise karışık.

Uzun zamandan bu yana üzerimizde "İstihdam Strateji Belgesi" diye bir korkunç hayalet dolaşıyor. Adı var kendi yok.Ama kanunlara sızıyor. Torbalara giriyor. Her adımında haklarımızdan bir şey alıp götürüyor. Biz bu hayaleti tanıyoruz.

AKP hükümeti, ne zaman istihdam yaratmaktan, işsizlik ile mücadeleden bahsetse, altından sermayedarlara teşvik çıkıyor.

Ne zaman işsizlikle mücadeleden bahsetse altından yeni hak gaspları gündeme geliyor.

Ne zaman işsizlikle mücadeleden bahsetse altından, işsizler için oluşan fonun yağmalanması gündeme geliyor.

İstiyorlar ki, işsizlikle mücadele etmek için, ücretler aşağıya çekilsin, işçilerin zaten sınırlı olan iş güvenceleri ortadan kaldırılsın, sendikalar yok edilsin.

İstiyorlar ki, kıdem tazminatları gasp edilsin, İşçiler daha çok çalıştırılsın ama bunun karşılığında ödeme yapılmasın.

İstiyorlar ki, işçi çalıştırması için sermaye teşvik edilsin.

Sanki işverenler, işçiyi hayırseverlik olsun diye çalıştırıyor. Bizim buna inanmamızı istiyorlar.

Değerli dostlar, AKP hükümetinin işsizlikle mücadele etmek diye bir derdi yok. Sosyal güvenlik sistemini ayakta tutmakdiye bir derdi yok.

Hükümetin amacı sermayeye yeni kâr alanları açmak, onları daha besili hale getirmektir.

Eğer işsizlikle gerçekten mücadele etmek istiyorlarsa, çalışma sürelerinin kısaltılmasını gündeme getirsinler. Dünyanın en uzun çalışma sürelerine sahip ülkelerinden biriyiz.

Buna karşın en az ücretli izin hakkı bizde. Avrupalı işçiye göre haftada ortalama 10 saat fazla çalışıyoruz.

Kısaltın çalışma sürelerini, bakın patronlar nasıl paşa paşa işçi alıyorlar görün. Ama çalışma sürelerini gündeme getiren yok. Varsa yoksa esneklik, varsa yoksa ucuz emek sömürüsü.

Değerli dostlar,

AKP hükümeti, işçilerin, emekçilerin haklarını budamanın yolunu, toplumun beklentileri ile işçi gasplarını aynı yasanıniçine koyarak arıyor.

Bir yandan vergi affı, öğrenci affı, emekli maaşlarının iyileştirilmesi; diğer yanda ise daha fazla sömürü anlamına gelenesneklik, gençlere güvencesizlik, stajyer ve çırakların ücretlerinde düşüş, taşeronlaştırma, kadrolu çalışanlara sürgünTorba Yasa‘nın içinde yan yana.

Buna ilave olarak patronlara vergi indirimleri, teşvikler ve destekler de yasanın içinde yer alıyor.

AKP işçi emeklisine, af bekleyen öğrenciye, vergi borçlusuna diyor ki: "Yasa çıkarsa, emekliye zam, öğrenciye af, borçluya indirim var. Bak buna bile muhalefet ediyorlar."

Oysa yasa hepimizin haklarına saldırıyor. Süslü maddelerin arasında ölümcül tuzaklar var.

Süt izni gibi bazı düzenlemeleri müjde olarak sunmaları yasanın özündeki saldırıyı kamufle etmeye dönüktür. Eğer gerçekten bir müjde vermek istiyorlarsa örneğin süt iznini Dünya Sağlık Örgütü‘nün kabul ettiği altı aylık ücretli izin şeklinde düzenlemeliler!

Gençlerin, işçilerin, kamu emekçilerinin, işsizlerin haklarına yönelik bu saldırıyı durduramazsak, sırada Özel İstihdam Büroları, kıdem tazminatlarımızın kaldırılması, taşeronlaşmayı kolaylaştıracak uygulamalar, asgari ücreti düşürecek bölgesel asgari ücret var.

Tasarıda sözleşmeli çalışanların sendika üyeliğinden bahsedilirken toplu eylem ve greve başvurmaları yasaklanıyor! 657 sayılı yasadaki yasaklar arasında sayılan "engelleme" ibaresi ‘kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme‘ şeklinde değiştirilerek kamu emekçilerinin sendikal hak arama yollarına getirilen sınırlandırma genişletiliyor.

Değerli dostlar,

Kadınlarımız, gençlerimiz, çocuklarımız, daha çok sömürülmek isteniyor. Esnek çalışma biçimlerinden en çok kadınlar etkilenecek.  Ev ve bakım işlerini yapmaya zorlanan kadınlar ucuz işgücü olarak kullanılacak.

Yasa çıkarsa, deneme süresi gençler için, 2 aydan 4 aya çıkacak. Deneme süresi için hak talep edilmesi mümkün değildir.

Yasa çıkarsa, küçük sanayi sitelerini küçük omuzlarına alan 360 bin resmi çırağın, denetimsizlik nedeni ile hakları yeterince korunamayan 200 bin stajyerin ücretleri düşecek.

Onların asgari ücretleri dikkate alınarak, kayıtdışı çalıştırılan yüz binlerce genç işçinin ücretleri de bu durumdan etkilenecek. Ücretler 146TL‘ye kadar düşecek.

Bu nasıl bir vicdandır dostlar?

Bu nasıl bir vicdandır?

Gençlerin işsizliğini fırsata çevirmek anlamına gelen bu uygulamaları kabul etmek mümkün mü? Bizce mümkün değildir.

Değerli dostlar,

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu‘nda yapılmak istenen değişikliklerle, sözleşmeli ve ücretli çalıştırma gibi esnek ve güvencesiz istihdam tüm kamu alanında yaygınlaşacak. Kamu emekçileri de başka kurumlara "ödünç" verilebilecek. Norm kadro fazlası kamu emekçileri "ihtiyaç fazlası personel" olarak 4/C‘ye geçirilecek. Kamu emekçisi, esnek çalışacak, geçici görevlendirmeyle yasal olarak 6 aya kadar sürgüne gönderilebilecek. Hak alma şartları zorlaşacak.

Yasa ile gönüllü stajyerlik geliyor. İşsizlikten kurtulmaya çalışan yüz binlerce genç, işyerlerinin dayatması ile ücretsiz, kayıtdışı çalışmayı kabullenecek. Stajyerlik yapılabilecek yerler için işçi sınırı 20‘den, 5‘e çekiliyor, böylelikle denetimin en az olduğu alanlar stajyer sömürüsüne açılacak.

Yine 16-18 yaş arasında çalışan 200 bine yakın genç için asgari ücret geçim indirimi hariç 576 TL‘den 486 TL‘yedüşecek.

Değerli dostlar,

Bilindiği gibi, 2008 yılında istihdam maliyetlerini düşürmek üzere, işverenlerin sosyal güvenlik prim katkıları düşürülmüştü. Bu prim hepimizin kasasından yani hazineden ödeniyor.

Her ay 9 milyon kişinin yaklaşık 50 TL‘lik işveren sigorta payını devlet ödüyor. Sermayedara diyorlar ki, "Sen zor duruma düşme, ben devlet olarak sana bu kıyağı yaparım." Aylık 450 milyon TL kıyak yapılıyor. Buna karşın Aralık ayında işsizlik ödeneğinden 170 bin kişiye sadece 63 milyon TL ödeme yapılmış.

İşçiye, işsize gelince kaynak yok. Çünkü artık yardım da parası olana yapılıyor. Bu yetiyor mu? Hayır. Hükümet torbaya yeni teşvikleri ilave etmiş durumda.

Bu teşvikten faydalanan sermayedar, aynı zamanda İşsizlik Fonu‘ndan da yeni aldığı işçi için teşvikler alacak. Patronlar sosyal güvenlik sistemine katkı vermekten muaf tutulacak. Kaynak ise, yağma Tayyip‘in böreği olan İşsizlik Fonu. Şirketlerden alınan vergilerde yapılan indirimlere de aynı hızla devam edecek.

Değerli dostlar,

Yüz kere söyledik, yine söyleyelim.

Bu yasa çıkarsa; on binlerce belediye ve il özel idaresi işçisi, Milli Eğitim veya Emniyet teşkilatının taşra teşkilatına sürgün gidecek. Atandığı yerde 5 gün içinde işe başlamazsa işini kaybedecek.

İhtiyaç fazlası bildiren belediye 5 yıl boyunca yeni işçi alamayacak. Taşeron ile anlaşacak. Taşeronlaşma yaygınlaşacak.Şirketler artık daha az kadrolu istihdamı tercih edecek.

Sadece ihtiyacı kadar işçi çalıştıracak. Esneklik artacak. Uzaktan ve evden, çağrı üzerine çalışma yaygınlaşacak. Turizm sektöründe denkleştirme süresi dört aya çıkacak. Bu uygulama ile çalışma saatleri artacak, fazla mesaiden kaynaklı haklar gasp edilecek.

Engelliler çalışma yaşamından tecrit edilecek, işyeri denetimleri bakanlık memurlarına devredilerek, yandaşlar için kuralsızlığa daha fazla göz yumulacak.

Bir de kısmi süreli çalışanların hakları ile ilgili ilginç bir durum var. Kişi kayıt altına alınacak ama kendi cebinden. İşsizlik sigortasından faydalanacak ama kendi cebinden. Emekli olacak ama kendi cebinden. Primi dışarıdan kendi ödeyecek.

Değerli dostlar,

Bizi bize düşürmeyi amaçlayan, haklarımızı, çocuklarımızın geleceğini gasp etmeyi amaçlayan bu yasayı kabul etmiyoruz!

Bu yasaya teslim olmayacağız! Yılmadan, usanmadan mücadelemize devam edeceğiz!

Hükümete sesleniyoruz. Yasadan emek alanı ile ilgili düzenlemeleri derhal çıkartın. Torba yasayı geri çekin ve sosyal taraflarla birlikte yeni bir taslak hazırlayın!

Aksi halde emekçilerin elleri yakanızdan düşmeyecektir!

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.