Alevi Dosyası´na Tepkiler 2

Alevi Dosyası´na Tepkiler 2

Alevi Dosyası´na Tepkiler 2 Yazı dizinizin genelinden edindiğimiz izlenim, Alevilerin bir biri ile kavgalı, bir birine küs olduğudur. Bu da, Alevilerin...

A+A-

Alevi Dosyası´na Tepkiler 2 Alevi Dosyası´na Tepkiler 2

Yazı dizinizin genelinden edindiğimiz izlenim, Alevilerin bir biri ile kavgalı, bir birine küs olduğudur. Bu da, Alevilerin tüm örgütlülüklerine rağmen, dağınık ve kendi kendini tartışan bir konumda olmalarının nedenini oluşturuyor.

Aleviler Ortak Aklı Kullanmalı

Hasan Kaya

Alevilik Türkiye’nin vazgeçilmez bir rengidir. Yıllarca gözden uzak tutulmaya çalışılmış olmasına rağmen solmayan bu rengin yeniden gün ışığına çıkması ile sevindiğimiz bir dönemi geride bıraktık. Şimdi bu rengin bizzat Alevilerin eli ile soldurulmaya çalışıldığı bir dönemde bulunuyoruz.

Yazı dizinizin genelinden edindiğimiz izlenim, Alevilerin bir biri ile kavgalı, bir birine küs olduğudur. Bu da, Alevilerin tüm örgütlülüklerine rağmen, dağınık ve kendi kendini tartışan bir konumda olmalarının nedenini oluşturuyor.

Buna Aleviliğin inanç boyutu ve Aleviliğin tanımındaki kafa karışıklığı eklenince, Alevi örgütlerinin giderek daralmasını kaçınılmaz olmakta.

Oysa yazı dizisinin bize gösterdiği bir diğer boyut da şudur; Aleviler ortak aklı kullanmanın olanaklarını yaratabilirlerse birçok sorunlarını kolaylıkla aşabilirler.

Bunun için terk edilmesi gerekenlerin başında ise, günü kurtarmak adına içine girilen çalışma ve eylemlerden bir an önce vazgeçmesi gelmektedir. Ancak olmazsa olmazlardan biri, Alevilerin, mutlaka kendi oluşturdukları platformlarda sorunlarını etraflıca tartışmanın zeminlerini yaratmaları gerektiğidir.

Recai Aksoy ve Milliyet Gazetesi’nin “Alevi Dosyası” yazı dizisi içinde yaptığını, Aleviler bilinçli olarak kendi oluşturdukları değişik platformlarda yaparak, çalışmalarını şekillendirip programlaştırarak, yollarına birlik içinde emin adımlarla devam edebilirler.

Yazı dizisinin bize gösterdiği bu önemli noktanın altını bir daha çizerek, Alevilerin bu şansı değerlendireceklerini umut ediyorum. Zira salt Aleviler için değil, Türkiye’nin tüm renkleri ile daha yaşanılası bir ülke olmasının buna bağlı olduğuna inanıyorum.

Son olarak bu dizinin hazırlamasında, başta Recai Aksu olmak üzere tüm emek verenlere teşekkür ediyorum.


İslam içi Tartışmaları nedeniyle Cem Vakfı Başkanı Prof. İzzettin Doğan’ı eleştirdi

Hasan Kılavuz

Türk basınında zaman zaman Alevilerle ilgili röportajlar yapılsa da, Alevi kurum ve kuruluşlarının yöneticileri pek konuşturulmaz. Oysa Alevilikle ilgili görüşleri birinci elden duymak oldukça önemlidir. Yaptığınız söyleşilerde Aleviliğin İslam içi ve dışı tartışmalarının Aleviliğe zarar verdiğini ileri sürenler oldu! Oysa bu tartışmalar, yüzlerce yıldır tabu sayılan konuların özgür ve medeni bir biçimde tartışılmasına herkesin fikrini söylemesine yol açtı. Bu tartışmalar insanların yasak çemberini kırarak kendini olduğu gibi ifade etmesine yardımcı oluyor. 

Alevilik kendi başına bir inanç Yine bu röportajlarda fikirlerini beyan edenlerden ve kamuoyunda Alevi dedesi olarak bilinenlerden bir kısmı Aleviliğin İslam’ın özü olduğunu iddia ederek, Aleviliğin kendi başına bir inanç olduğunu reddediyorlar. Bir vakfın temsilcisi olan bu dede, AABF Başkanı Sayın Turgut Öker’in de ifade ettiği gibi kendisini Şeyhülislam gibi görerek Alevilik konusunda fetva veriyor. Kendisine Alevi Seyidi diyor ve mürşitlik postunda oturduğunu iddia ediyor. Alevilikte bu makamda oturan seyitler kâmil olur, Alevilikte dört kapı içindeki marifet kapısında bulunurlar. Marifet kapısının en önemli makamı dil terbiyesidir. Bu dede bu makama yakışmayan bir dil ile Alevi kurum ve kuruluşlarının  yöneticilerini  zır cahillikle ve Alevilik konusunda bilgisizlikle suçluyor. Bu suçlamayı yapanın vebali ağırdır, ömrü boyunca darda dursa aklanmaz! Hiç bir gün pirinin huzurunda eğilip dua almayan, musahibiyle cemde görülmeyen, taliplerine uğrayıp hallerini sorgulamayan, onlara sahip çıkmayan bu şahıs bu ağır suçlama cesaretini nerden alıyor?

Yoksa kendisine sarmaladığı hukuk cübbesinden mi alıyor? Evet, kadıların, müftülerin de cübbeleri var. Vakıf sorumlusu bu dede İslam’ın kural ve kaidelerini, emir ve buyruklarını toplu iğne başı kadar yerine getirmiyor. Dedelik ismini kullanarak Alevileri arkadan ite ite camiye doğru götürmeye çalışıyor, ama ömrü vefa etmez. Bu röportajdaki söylemleri ile içine girdiği şeriat girdabından çıkması oldukça zor. Alevilik gibi yüce bir inancı götürüp İslam’ın içine sokanların elinde tespih, ayağında takunya ile imamın arkasında saf tutmaları lazım. Ecdatlarımız bunu yapmadıklarına göre, Alevilik kuralları, kaideleri, emir ve uyruklarıyla kendi başına yüce bir inançtır!


İslam’ın Alevi yorumuyuz

Hıdır Akpınar

Böblingen Alevi Bektaşi Kültür

Alevi toplumunun önünü açan bu yazı dizisi nedeniyle Recai Aksu’nun şahsına ve Milliyet gazetesine çok teşekkür ediyorum. Bu toplumun dinini ve inancını yeniden keşfetmenin gereği yok. Bizden öncekiler nasıl yazdıysa inancın ve dinin özü de odur. Bu yolu kuranlar, bu inancı yerine getirenler, eline, beline diline ilkelerini zorunlu kılmışlar. Alevilikte Musahip olmadan yola- erkâna, Pir olmadan da Alevi olunmaz. Bunlar Alevilerin Alevi olmak için, yola girmek, talip olmak için olmazsa olmazlarıdır. Bizleri bekleyen üç tehlike:  1-Alevileri Sünnileştirmek isteyen düşünce! 2.Alevileri İran Şiası doğrultusunda Şiileştirmek isteyen zihniyet! 3.Alevileri yalnız Anadolu’ya özgü bir inanç olarak görüp, dini bağlantısını koparmak, yani toplumu dinsizliğe götürmek! Cemlerimizde Allah Muhammet- Ali üçlemesini bir söylüyorsak, biz işte oyuz. Yani İslam’ız. Yani İslam’ın Alevi yorumuyuz. Eğer ki İslam’ı, Sünni İslam (şeriat) veya İran Şiiliği derseniz, biz hiç birisi değiliz, olamayız. Dünya görüşümüzde yasam tarzımızda, aynı değil. Alevi önderlerini bir arada uzlaşarak, yan yana konferanslar toplantılar yaparak, bu halkın birliği ve beraberliği için özveride bulunarak toplumsallaşmayı ve birlikteliği ön planda tutmalıyız. Su anda ülkemizin durumu ortada duruyor? Bu yolun hakkı için herkes bir daha düşünmeli. Hak-Muhammet-Ali yardımcımız olsun.


AABF Başkanı Öker günümüz Pir Sultan’ı

Ufuk Eşsiz

Alevi dünyasına ışık tuttuğunuz için sonsuz teşekkürlerimi iletiyor, bu muhabbetlerin devamını beklediğimi belirtmek istiyorum. Sayın AABF Başkanı Turgut Öker in söylediklerine aynen katılıyorum. Günümüzün Pir Sultan.ı olarak adlandırılan sayın Başkanımızın arkasındayız!!! Sayın Turgut Öker özüyle, sözüyle, farklı, dürüst, dinamik, çalışkan, yürekli durusuyla Aleviler adına bir gururdur...!!


Aleviler laikliğin sigortası

Yıldız Akalın

HDF Genel Başkan Yardımcısı

Merkezi Başkanı: Alevilik konusunda açtığınız sayfa, gerçekten çok önemli bir adım. Objektif bir yazı dizisi aynı zamanda çok cesur bir adım. Bunların tartışılması gerekiyordu. Her görüşün açıkça yansıtılması ve yorumu okuyucuya bırakılması ayrıca tutarlı bir yaklaşım. Aleviler çok açık ve aydın bir toplum.  Aleviler Türkiye’de laikliğin sigortası olan bir toplum. Bizler sayenizde Alevileri daha yakından tanıma imkânı bulduk. Aleviliğin bir kalıp olmadığını, Aleviler içinde farklı düşünenler olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Yazı dizisini kitap halinde yayınlarsanız, geleceğe ışık tutacak bir belge bırakarak önemli bir görevi yerine getirmiş olursunuz. Tüm içtenliliğimle kutluyorum.

Ayrı düşünmek birlikteliğe engel olmaz

Mehmet Ali Ölmez

Cem Vakfı Avrupa Koordinatör Yardımcısı

İnsanlar farklı düşünebilirler. Ayrı düşünmek birlikteliğe engel olmaz. Toplumumuzun çıkarları gereği birlikte hareket etmeliyiz. Çünkü dünyadaki ve Türkiye’deki gelişmeler Alevilerin aleyhinedir.  Diziyi okuduğumda, Alevi örgütlenmelerinde hizmet vermiş şahsiyetlerin kırgınlıklarını hissettim. Dizi sayesinde, şu ana kadar kapsamlı bir şekilde göremediğim düşünce ve anlayışları görebilme ve çok geniş bilgi edinme imkânım oldu. Bütün Alevi örgütlerinde faaliyet gösteren arkadaş ve canlarımız bu diziyi temin ederek bir kez daha incelemeli. Aleviler kendi değer ve düşüncelerini bu diziyle daha iyi tanıma imkânı buldu. Dizideki her şahsiyetin söylemleri ciddiyle alınmalı. Bugüne kadar Türk basınında, günlük gazetelerde bu kadar kapsamlı, ayrıntılı, objektif bir yazı yayınlanmadı. En önemli yanı, tüm Alevi örgütlenmelerine öncülük yapmış şahsiyetlerle yapılmış söyleşiler olması. Alevi toplumunun önünü açan bu yazı dizisi nedeniyle Recai Aksu’nun şahsına ve Milliyet gazetesine çok teşekkür ediyorum.


Alevi ozanlarını unutmuşsunuz

Ozan Şafak Altun:

Yazı dizinizde yaşayan Alevi halk ozanlarınıunuttuğunuzu fark ettim. Ancak röportajlar için izlediğiniz akılcıyolu övmeden geçemeyeceğim. Geçmişte böylesi yayınlar çok oldu. Her yayın iyi niyetle başlar, kötü ve aralamacıbir niyetle biterdi. Bu redaksiyondan mıyoksa derin devletin 4. Kolunun müdahalesinden mi anlaşılmazdı. Umarım sizin yazınız başladığı gibi hoşgörüyle biter.

***
 
Recai Aksu

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy714 = 'recaiaksu' + '@';

addy714 = addy714 + 'aol' + '.' + 'com';

var addy_text714 = 'recaiaksu' + '@' + 'aol' + '.' + 'com';

( '' );

714 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->

KAYNAK : http://www.2temmuz.com/

25.10.2007 

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.