Alevilere Ayrımcılık devam ediyor

Alevilere Ayrımcılık devam ediyor

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın açıkladığı 2014 yılına ait ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu’nun 2015 raporunun Türkiye bölümünde cemevlerinin...

A+A-

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın açıkladığı 2014 yılına ait ABD

Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu’nun 2015 raporunun Türkiye

bölümünde cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmemesi, Alevilere

yönelik ayrımcı uygulamalar, zorunlu din dersinden ve Yahudi aleyhtarı

söylemlerden söz edildi.

"Alevilere ayrımcılık devam etti"

Raporda Alevilere yönelik ayrımcılığa dair anahatlarıyla şu tespitlere yer verildi.

* Üniversiteler dahil birçok kamu binası dua yeri mescitler

içerirken, hükümet, Alevilerin de kamu binalarında benzer ibadet yerleri

oluşturma hakkını reddetmeye devam etti, ayrıca kamu binaları

gayrimüslimler için de ibadet alanları içermedi.

* Hükümet, Aleviliği Müslümanlığa aykırı bir mezhep olarak görmeye devam etti.

* Aleviler yeni cemevleri inşa edebildi, ancak hükümet cemevlerinin ibadet yeri sayılması konusundaki talepleri reddetti.

Eğitimde ayrımcılık

* Aleviler, hükümetin Müslüman öğrenciler için zorunlu din dersleri

müfredatına Alevi doktrini ve inançlarını dâhil etmediğini ve okulların

2007’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına rağmen Alevilerin

derslerden muaf olma hakkını sürekli reddettiklerini belirtti.

* Alevi liderleri, öğretmenlerin derslerden muaf olmaya çalışan

öğrencilere bazen fiziksel olarak kötü davrandıklarını ya da diğer

öğrenciler tarafından kötü muameleye uğramalarına sebebiyet verdiklerini

haber verdi.

* Hükümet, ibadet yerlerini tanımayı ya da çocuklarını zorunlu Sünni

İslam müfredattan muaf tutmayı reddederek Alevi Müslümanlara karşı

ayrımcılık uygulamaya devam etti.

Yahudilere yönelik nefret söylemi

Raporda politikacıların Yahudi karşıtı söylemlerinde görülen artış da

vurgulandı ve Yahudilere yönelik nefret söylemine dikkat çekildi.

“Seçilmiş yetkililer, antisemitist söylemelerde bulundu. Temmuzda

Gazze’deki ihtilaf nedeniyle protestolar olurken, birçok üst düzey

hükümet yetkilisi antisemit açıklamalar yaptı. Örneğin, 19 Temmuz’da,

dönemin başbakanı Erdoğan, ‘Sabah akşam Hitler’e sövenler barbarlıkta

Hitler’i geçtiler’ dedi.”

Aynı dönemde kitlesel ve sosyal medyadaki antisemit protestolarda

artış, İsrail diplomatik varlıklarına yönelik şiddet ve ülkedeki

Yahudilere karşı şiddet tehditleri de raporda belirtildi. Yahudi

toplumunun artan endişelerini dile getirdiği söylendi.

Heybeliada Ruhban okulu açılamadı

Raporda Türkiye’ye dair dile getirilen diğer sorunlar anahatlarıyla şöyle…

* Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasıyla ilgili bir ilerleme olmadı.

* Süryani Ortodoks toplumuna arazi iadesi gerçekleştirse de, diğer

dini grupların arazi kullanımını kısıtlayıp Sünni camilerin inşaatlarına

fon sağlamaya devam etti.

* Hükümet, davalardaki cezalar ertelense de, İslam inancına açıkça saygı göstermeyen bireyleri kovuşturmaya devam etti.

* İstanbul’daki bir Katolik cemaat, Sünni radikallerce tehdit edildil ve kiliseleri saldırıya uğradı

* İstanbul’daki bir Caferi imam tehdit edildi ve ibadet ettiği cani saldırıya uğradı, yakıldı.

* Raporda küresel düzeyde IŞİD, El Nusra Cephesi gibi El Kaide

bağlantılı örgütlerin insanların dini özgürlükleri üzerinde kurdukları

baskılara yer verildi. (bianet.org dan YY)

Raporun İngilizcesine rapor ulaşabilirsiniz.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.