"Alevileri gösterip Sünnilerden oy isteyen bir durumla karşı karşıyayız"

"Alevileri gösterip Sünnilerden oy isteyen bir durumla karşı karşıyayız"

“Alevileri gösterip Sünnilerden oy isteyen bir durumla karşı karşıyayız”"Herkesin Anayasasını Hepimiz Yapmak İçin Buluşuyoruz"...

A+A-

"Alevileri gösterip Sünnilerden oy isteyen bir durumla karşı karşıyayız"“Alevileri gösterip Sünnilerden oy isteyen bir durumla karşı karşıyayız”

"Herkesin Anayasasını Hepimiz Yapmak İçin Buluşuyoruz" sempozyumunda konuşan Alevi Bektaşı Federasyonu Genel Başkanı Ali BALKIZ’dan çarpıcı tespit : “Artık Alevileri gösterip Sünnilerden oy isteyen bir durumla karşı karşıyayız. Referandum da başbakan bunu yaptı.”

Anayasa paneli yapıldı

"Herkesin Anayasa'sını Hepimiz Yapıyoruz" konferansında, "Topumsal Grupların Anayasal Talepleri" tartışıldı. KESK, TTB, DİSK, Türkiye Basın Enstitüsü, Alevi Bektaşı Federasyonu, Anayasa Kadın Platformu ve Yeşiller Partisi yöneticilerinin konuştuğu ikinci bölümde, çoğulculuk ele alındı.

İSTANBUL- "Herkesin Anayasasını Hepimiz Yapmak İçin Buluşuyoruz" sempozyumunun ikinci oturumu Toplumsal Grupların Anayasal Talepleri başlığında tamamlandı.

Levent Korkut’un sunumuyla başlayan tartışmada "Yeni bir Anayasa mı istiyoruz yoksa Anayasal bir dönüşüm mü istiyoruz" konusu tartışıldı.

Bugüne kadar ki Anayasa'ların elitlerden kurtulamadığını söyleyen Korkut, "Anayasalar toplumsal kesimlerden uzak durmuşlardır. Mesela ayrımcılığı yasaklayan maddeden bireyler ne kadar yararlanıyor? Kadın haklarından tutun da engellilere tanınan haklardan bireyler ne kadar yararlanıyor? Gerçek anlamda çok kültürlü, çoğulcu bir anayasaya sahip değiliz. Bunun için "vatandaşlık" tanımının hiç kimseyi dışarıda bırakmayacak şekilde yapılması ve çok renkliliği esas alan tarzda olması gerekiyor" dedi.

Korkut ayrıca, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, merkeziyetçi bakış açısından kaçınılması, sendika kurma hakkının çalışan çalışmayan herkese tanınması, din özgürlüğünün yeniden tanımlanması, farklı dinlere mensup bireylerin dini örgütlenmelerinin kabul edilmesi, bireylerin güvenliğini güvenceleyecek düzenlemeler yapılması ve kadınlara pozitif haklar tanınması konularında görüş bildirdi.

Anayasalar üzerine yaptıkları bir çalışmada dünyadaki 120 anayasadan sadece 14’ünde vatandaşlık tanımının etnik yapı üzerinden yapıldığını ifade eden Korkut, bunların genelde arap ülkeleri olduğunu, ancak birçok ülkede vatandaşlık tanımının yapılmaya gerek duyulmadığını söyledi.

Korkut yeni Anayasa'ya ilişkin taleplerin ısrarlı bir şekilde sürdürülmesi gerektiğine değindi. Örnek olarak, kadın hareketinin 2005 tarihinde ceza kanu'nda yapılan değişikliğe karşı kurduğu baskıyı gösterdi. Kadın hareketinin o çıkışı başarılı olmuştur. biz de bu konuda baskı kurmalıyız dedi.

BASIN

Türkiye Basın Enstitüsü Yöneticisi Feraye Tınç, mevcut anayasanın medya ve gazeteciler üzerindeki etkilerine değindi. Hala 50'den fazla gazetecinin cezaevlerinde tutuklu olduğunu belirtti. Tınç, "Basın özgürlüğü ihlalleri, halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlıyor. Bu kısıtlama 80 darbesi ürünü Anayasa ile sağlanıyor. Anayasa'da bulunan 28. madde ile 'Basın hürdür ve sınırlandırılamaz' diyor ancak; 25. 26. ve 27. maddelerde ise, 'milli güvenlik, milli birlik, devlet sırrı' gibi ifadelerle bu özgürlük sınırlandırılıyor. Biz, 25. 26. ve 27. maddeleri istemiyoruz" dedi.

DİSK

DİSK Hukuk Dairesi Müdürü Av. Necdet Akçan da DİSK'in anayasa çalışmalarını aktardı. Akçan, hak ve özgürlüklerin yeniden ve insan haklarının bölünmezliği temelinde ele alınması gerektiğini söyledi. Akçan, “Ekonomik, sosyal ve kültürel hakları kapsayan, yine uyumlu ve dengeli 3. Kuşak haklar düzenlenmelidir” dedi.

TTB

TTB 2. Başkanı Özdemir Aktan, anayasanın sağlık alanındaki uygulama alanlarına dikkat çekti. Devletin sağlık hakkını sağlamakla yükümlü olduğunu söyleyen Aktan, 72 Anayasası'nda bulunan "Sağlık haktır" maddesinin 1982 Anayasası'nda tırpanlandığına dikkat çekti. Aktan, “Azınlık ve yardıma muhtaç vatandaşların kesinlikle korunması gerekir. Almaata bildirgesinde imza atılan maddeler uygulamaya konulmalı ve hayata geçirilmelidir. Artık sağlık bir kamusal hizmet olmaktan çıkarılıyor. Ancak parası olan insanların ulaşabileceği bir hizmet haline getiriliyor. Bu durumun ortadan kaldırılması gerekir. Yakında devlet hastaneleri de özelleştirilecek. Parasızların sağlık hizmeti alamayacağı bir dönem bizi bekliyor” dedi.

ALEVİLER

ABF Genel Başkanı Ali Balkız, "Biz Aleviler bu ülkenin bir gerçeğiyiz. Belki Türkler gelmeden biz burada Kürtlerin aracılığıyla, Arapların aracılığıyla buradaydık. Ama ne zaman buradaydık, sürgün edilirken, kör kuyulara atılırken, asker toplarken, bir de oy toplarken var olduğumuz kabul ediliyor. Artık Alevileri gösterip Sünnilerden oy isteyen bir durumla karşı karşıyayız. Referandum da başbakan bunu yaptı. Anayasal garanti altında olmayan varlığımızın artık bu garantiye alınmasını istiyoruz. Bunun için meydanlarda olmaya devam edeceğiz. Eşit yurttaşlık istiyoruz. Bütün kurum ve kuruluşlarıyla bu mantığı oturtmuş olsaydık, alevilerin alevilik sıfatıyla kalkıp herhangi bir dernek, vakıf kurmak gerekmeyecekti" dedi.

"Din dersi kaldırılmalıdır" diyen Balkız,"Dinimizi, tanrımızı, yolumuzu, yordamımızı biz kendi evimizde öğreniyoruz. Sünniliği çok da merak edersek açıp kitaplardan okuyabiliyoruz. Bir başkasının bize bunu öğretmesine ihtiyacımız yoktur” dedi.

Yeşiller Partisi’nden Yüksel Selek, doğal yaşamı dikkate alan ve saygıya dayalı bir doğa ile iletişimin anayasa da yer alması gerektiğini söyledi. Yeni anayasanın karşılıklı saygıya dayalı olması gerektiğinin altını çizdi.

Anayasa Kadın Platformu adına konuşan Av. Hülya Gülbahar, mevcut anayasada kadına yönelik ayrımcı ve yok sayıcı tutuma dikkat çekti. Yapılacak olan yeni anayasada kadının toplumsal alandaki yükünün görülerek eşitlikçi maddelerin yer alması gerektiğini söyledi.

KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar, Anayasadaki sendikal ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engellere dikkat çekti. Bazı değişikliklerin yapılması için KESK’in önemli bir mücadele verdiğini ifade eden Çınar, “Eğer yeni bir anayasadan bahsediyorsak, bunun öncelikle eşitlikçi ve özgürlükçü olması lazım. Eşit yurttaşlık taleplerini temel haklar çerçevesinde gören bir anlayışla yeni bir anayasa hazırlanmalıdır. Emekçi ve ezilenler hiçbir zaman anayasa yapım aşamalarında söz sahibi olmamıştır. Artık bu kesimler anayasa yapım sürecine katılmak istiyorlar. Yeni bir anayasadan söz edeceksek, milyonlarca sömürülen emekçinin hakları üzerinden bir tartışmaya da girmek lazım” diye konuştu.

Etkin Haber Ajansı / 29 Ocak 2011 Cumartesi

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.