Alevilik yine 'dış'ta

Alevilik yine 'dış'ta

Alevilik yine 'dış'ta Bakanlık, '2007'de din kitapları değişti' dedi, ama ilk incelemeye göre durum pek değişmedi: Alevilik...

A+A-

Alevilik yine 'dış'ta Alevilik yine 'dış'ta

Bakanlık, '2007'de din kitapları değişti' dedi, ama ilk incelemeye göre durum pek değişmedi: Alevilik yine İslam düşüncesinin dışına itiliyor

İSTANBUL - 'Bu şekliyle zorunlu din dersi insan hakları sözleşmesine aykırıdır' sonucuna varan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararına karşılık, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, '2007'de müfredat ve kitaplar yenilendi' diyor. Ancak kitaplar incelendiğinde öğretimin hâlâ 'Hanefilik' odaklı yapıldığı ortaya çıkıyor.

Bakanlık, '2007'de din kitapları değişti' dedi, ama ilk incelemeye göre durum pek değişmedi: Alevilik yine İslam düşüncesinin dışına itiliyor

AİHM'ye cevap

"Bu müfredatla din dersi hak ihlalidir" diyen AİHM'ye karşı Milli Eğitim'in, "Müfredat ve kitaplar 2007'de yenilendi" savunması üzerine bir din dersi öğretmeni, bu yılın 9, 10 ve 11. sınıf kitaplarını, geçen yıllarla karşılaştırdı; sonuç: "Alevilik, İslam düşünce dünyasının dışına itilmiş durumda."

Temel yine Sünnilik

Diğer bulgular: Kimi yerlerde 'Alevi İslam' düşüncesi işlense de, 'mistik' olarak değerlendiriliyor. Cem, semah ve musahiplik gibi temel Alevi kavramları, sadece kültürel unsur olarak sıralanıyor. Bazı gelişmelere rağmen Sünni İslam yine temel eksen.

Eğitim-İş Fatih Şube Başkanı, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Mustafa Cemil Kılıç 2007-2008 eğitim öğretim yılında 9, 10 ve 11. sınıflarda okutulan din dersi kitaplarını bir önceki yılın kitaplarıyla karşılaştırdı. Kılıç'a göre kimi zaman 'Alevi İslam' düşüncesine yer verilse de bu anlayış 'mistik' bir yaklaşım olarak değerlendirilmiş durumda. Kılıç, kitaplarda yine cem, semah, musahiplik, deyiş, semah, Kırklar Cemi ve Meclisi gibi Alevi kavramlarının sadece kültürel unsur olarak dikkate alındığını, inanç yönünün göz ardı edildiğini söylüyor. Kılıç'ın kitaplardan verdiği bazı örnekler şöyle:

9. sınıf kitabı

'İnsan ve Din' ünitesinde İslam dışı ve vahye dayanmayan inançlar 'yanlış' ve insanların kendilerini boşlukta hissetmelerine sebep olan inançlar olarak nitelenmiş. Bu ifade bilim dışı. İnançsızlık, tanrısızlık tahkir edilmekte. Satanizmin zararlarının anlatıldığı bölümde reenkarnasyon satanizmle aynı kefeye konulmuş. Oysa reenkarnasyon pek çok İslami akımda da mevcut.

'Temizlik ve İbadet' ünitesinde geçen yılki gibi yine Alevi ibadetleri yok sayılmış, cem, semah, Muharrem orucu, Hızır orucu, müsahiplik vb. unsurlar yer almamıştır.

'Hazreti Muhammed'in Hayatı' adlı ünitede Ebu Talib'in İslam'ı kabul etmediği ileri sürülmektedir. Oysa Şii ve Alevi inancına göre Ebu Talib İsam'ı kabul etmiştir.

Atatürk'ün 1923'teki 'Her birey dinini, din duygusunu, imanını öğrenmek için bir yere muhtaçtır. Orası da mekteptir' sözüne yer verilmiş ancak Atatürk döneminde 1930'larda din derslerinin kaldırılmış olmasına değinilmemiştir.

'Türkler ve Müslümanlık' adlı ünitede 'Türklerde İslam anlayışının oluşmasında etkili olan şahsiyetler' altbaşlığı altında Şii ve Alevi Türklerin varlığı inkâr edilmiştir.

10. sınıf kitabı

'Kuran ve Yorumu' başlıklı ünitede 'Kuran'ın en temel amacı insanı batıl inançlardan, hurafelerden uzaklaştırıp her alanda doğru olan inanca ulaştırmaktır...' denilerek İslam dışı ya da Kuran dışı tüm inançlar yanlış/batıl inanç biçiminde nitelenmiştir.

'Din ve Laiklik' ünitesinde '...Atatürk'ün eğitim gördüğü okullar devrinin şartlarına göre ciddi anlamda dini bilgiler veren okullardı..' denilerek Atatürk'ün eğitim yaşamının dinsel eğitim veren okullarda geçtiği ileri sürülmektedir. Oysa Atatürk, bir hafta süreyle devam ettiği 'Mahalle Mektebi' haricinde dini bir eğitim almamıştır.

'İslam ve Bilim' başlıklı ünitede '... aklı kullanarak bilgiye ulaşmak dini bir görevdir... Bu sayede o (insan) Allah'ın yüceliğini daha kolay kavrar' deniliyor. Bilimsel etkinliğin amacının 'Allah'ın yüceliğini kavramak' olarak açıklanması dikkat çekicidir.

'İslam Medeniyetinde Eğitim Kurumları' başlığında 'Nizamiye Medreseleri' övülmüş. Oysa bu kurum İslam dünyasında Batıni hareketlerle mücadele için kurulmuştur.

'İslam'da İbadetler' adlı ünitede Alevilik inancında yer alan cem ayini, Muharrem orucuna yer verilmemiştir.

Kitabın 38. sayfasındaki bir panoda kurban ibadeti zorunlu/farz ibadet olarak tanıtılmıştır. Oysa Şafii ekole göre bu farz değil sünnettir. Hanefi ekolden yana davranılmış, Şafii inanç görmezden gelinmiştir.

Kitapta kullanılan tüm resimler ve şemalar (cami resimleri, toplu halde namaz kılan cemaat resimleri, ibadetlerin şematik anlatımları vb.) Sünni İslam anlayışı çerçevesinde hazırlanmıştır.

11. sınıf kitabı

Yeni metinde, sayfa 60'ta 'Kültürümüzde Ehlibeyt Sevgisi' adlı konuda semah dönenlerin bir resmi yer almış, Pir Sultan Abdal, Şah İsmail ve Kul Himmet'in şiirlerinden örnekler sunulmuştur. Bu bölümün geçen yıla nazaran daha içerikli olduğu görülmektedir. Yine de Alevilik ve Bektaşilik'ten sadece kültür olarak bahsedilmiştir.

Caferilerin muharrem ayında matem tutmalarına yer verilmiş fakat Alevilerin de matemle oruç tuttuklarına değinilmemiştir.

'Atatürk ve Cumhuriyet Dönemi Din Hizmetleri' adlı ünitede hutbelerin Türkçe okunması konusuna yer verilmiş ancak aynı dönemdeki 'Türkçe namaz' ve 'Türkçe ezan' çalışmalarına değinilmemiştir.

'İslam ve Estetik' adlı ünitede geçen yılki metinde geçmeyen sema ve semah tabirleri bu yıl yer almıştır.

'İslam Düşüncesinde Yorumlar' adlı ünitede Alevi İslam düşüncesine yer verilmemiş. Aynı ünitede İslam kaynaklı 'Yezidilik', 'Dürzilik' gibi akımlara değinilmemiş.

UMAY AKTAŞ SALMAN
12 Ekim 2007 - RADİKAL

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.