Balkız: Biz bunları tanıyoruz

Balkız: Biz bunları tanıyoruz

Balkız: Biz bunları tanıyoruz"Maraş’tan, Sivas’tan, Malatya’dan, Çorum’dan Aleviler aynı nedenlerle göçe zorlandılar."Alevi-Bektaşi...

A+A-

Balkız: Biz bunları tanıyoruzBalkız: Biz bunları tanıyoruz

"Maraş’tan, Sivas’tan, Malatya’dan, Çorum’dan Aleviler aynı nedenlerle göçe zorlandılar."

Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız, Tophanede’ki galeri baskınını kınayarak, "Kahramanmaraş’tan, Sivas’tan, Malatya’dan, Çorum’dan Aleviler aynı nedenlerle göçe zorlandılar. Biz bunları tanıyoruz. Bir hayli yol aldılar. Artık kendilerine mahsus, mahalleleri, marketleri, şirketleri, okulları, yurtları, üniversiteleri, tesettürlü otelleri, plajları, kasapları, pastaneleri bile var” dedi.

Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Balkız yaptığı açıklamada, galeri saldırısının sadece sanata, sanatçıya tahammülsüzlük olmadığını, içkinin de ‘işin bahanesi’ olduğunu belirterek, “İşin özü; kendi yaşam anlayışlarını paylaşmayan, her kim olursa olsun onları, köylerinden, mahallelerinden, semtlerinden kovma, sonrasında ise, kendilerine şeriat kurallarına göre yaşayabilecekleri kurtarılmış bölgeler, gettolar yaratma çabasıdır. Sakarya’da, Dolapdere’de Kürtler, Manisa’da Romanlar, Edirne’de solcular aynı nedenlerle saldırıya uğradılar. Kahramanmaraş’tan, Sivas’tan, Malatya’dan, Çorum’dan Aleviler aynı nedenlerle göçe zorlandılar. Biz bunları tanıyoruz. Bir hayli yol aldılar. Artık kendilerine mahsus, mahalleleri, marketleri, şirketleri, okulları, yurtları, üniversiteleri, tesettürlü otelleri, plajları, kasapları, pastaneleri bile var” dedi.

AKP iktidarı ile başlayan bu tür yayılma ve ayrışma faaliyetlerinin hız kazandığını ifade eden Balkız, şeriatçı yaşam anlayışına göre oluşturulan adacıkların, giderek genişlediğini, giderek adalara, kentlere dönüştüğünü belirtti. Alevilerin bu tür olayları her gün yaşadığı ifade eden Balkız, şunları kaydetti:

Sanatçıların bunları yaşamasını elbette istemeyiz; üzülerek; ‘bir musibet bin nasihatten yeğdir’ diyeceğiz. Uyuyanlar uyansın diye; ‘bana değmeyen yılan bin yaşasın’ anlayışında olanlar uyansın diye. Anayasa referandumu sonucu, artık önlerinde engel kalmadığını düşünenlerin, bu tür girişimlerde bulunabileceklerini, gederek azgınlaşacaklarını beklemeliyiz. Çünkü bu tür olayları önleyecek, kavuşturacak, yargılayacak kadroların da önemli bir kesimi ne yazık ki aynı anlayıştan kimselerdir. Unutmayalım Tophane’de Gülen’in eli vardır. Gülencilerin emeği vardır. Onca teşekküre işte bu nedenle mazhar olmuştur. Durum bugün böyle de olsa; yarın bunun önüne geçmenin bir yolu mutlaka vardır. O yol bilinmiyor değil; asgari müştereklerde buluşmak, örgütlenmek ve direnmek. Tophane’deki sanat galerilerinin sahiplerine, ressamlarına, konuklarına geçmiş olsun.”

KAYNAK : Gerçek Gündem - ANKA - 24 Eylül 2010

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.