Ertuğrul Günay, Alevi işadamlarından neden para istedi?

Ertuğrul Günay, Alevi işadamlarından neden para istedi?

Ertuğrul Günay, Alevi işadamlarından neden para istedi? Murat Sabuncu / GAZETEPORTBir dost meclisi. Herkes hayretle konuşan kişinin anlattıklarını dinliyor....

A+A-

Ertuğrul Günay, Alevi işadamlarından neden para istedi? Ertuğrul Günay, Alevi işadamlarından neden para istedi?

Murat Sabuncu / GAZETEPORT

Bir dost meclisi. Herkes hayretle konuşan kişinin anlattıklarını dinliyor. Konu öyle enteresan ki... Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın Alevi işadamlarından neden para istediği. Anlatan kişi de çok önemli. Alevilerin önde gelen isimlerinden, AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu.

Her şey geçen yıl bir uçak yolculuğunda başlıyor. Uçakta Çamuroğlu’na rastlayan Kültür Bakanı Günay aynen şunları söylüyor: Reha Bey. Madımak Oteli’nin altındaki kebapçı taşınmak için para istiyor. Onu çıkaralım ki orayı müze yapabilelim. Siz Alevi işadamlarını tanırsınız. Onlardan rica edelim de verilecek parayı kendi aralarında bir toplayıversinler.

Çamuroğlu şaşırıyor. Günay bunu söyleyip Çamuroğlu’nun yanından ayrılıyor. Aradan kısa bir süre geçiyor. Bu kez telefon ediyor Günay:

Reha Bey ne yaptınız? Alevi işadamları parayı toplayabildiler mi?

Eminim pek çoğunuz konunun vehametini anladınız. Ancak yakın geçmişi unutanlar için Bakan Günay’ın neden büyük bir ayıba imza attığını baştan anlatayım.

Bundan tam 16 yıl önce. 2 Temmuz 1993. Sivas’ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri düzenleniyor.

O gün Paşa ve Meydan camilerinden çıkan örgütlenmiş gruplar etkinliklerin yapıldığı Kültür Merkezi’ne gelip oradaki anıtı tahrip edip, polisle çatıştılar. Aynı grup Hükümet Konağı’nı da taşladı. Akşam saatlerine doğru sayıları 10 bini bulan bu insanlar, şenliklere katılan aydın ve sanatçıların kaldığı Madımak Oteli’ne yöneldiler. Önce otelin önündeki araçlar ardından otel ateşe verildi. Otelin içinde çoğu Alevi aydını 37 kişi yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi. Aralarında Aziz Nesin’in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan yaralı olarak kurtuldu.

Cumhuriyet tarihinin en acı en utanç verici günlerinden biri yaşandı yani. Ama oradaki utanç bitmedi. Bir ibret mekanı olması gereken yerin alt katı birkaç yıl sonra bir kebapçıya kiralandı. Madımak Otelin altında açılan “Sebatibey İskender” yıllarca burada kaldı. Başta Aleviler olmak üzere ülkede yaşayan pek çok insan bu mekanın müze yapılması için çaba gösterdi. Sonunda en azından bu yıl şubatta oradaki kebapçı mekanı boşalttı.

Şimdi şöyle bir devlet düşünün.Vatandaşlarından bir grubu koruyamamış. Öldürülmelerine, yaralanmalarına mani olamamış.

Sonra bu vahşetin yaşandığı yerde sanki dalga geçer gibi bir kebapçının açılmasına izin vermiş.

O da yetmemiş yakılan insanların çoğunluğunu oluşturan Alevilerden bu alanı dönüştürmek için Kültür Bakanı aracılığıyla para istemiş.

Ayıp hem de büyük ayıp.

Bu ayıbı dünyanın başka bir yerindeki başka bir Bakan yapsaydı kesinlikle istifa etmek zorunda kalırdı. Ama burası Türkiye. Ne o istifa eder ne ayıbın sonu gelir.

(Not: Reha Çamuroğlu’nu aradım. Yukarıdaki yazıyı aynen ona tekrarlayıp “dost meclisindeki bu konuşmasını” sordum. Bunu telefonda konuşmak istemediğini söyledi. Ben bunu “ortak dostumuza bu şekilde anlattım” dedi. Yani bu yazı teyit alınarak yazıldı.)
 
GAZETEPORT - 26.06.2009

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.