Merhaba canlar,
Uzun zamandır sosyal medyada yol ahlakına uygun olmayan bir şekilde Dertli Divani Baba’ya karşı bir iftira kampanyası başlamış durumda.
Bu iftirayı yapanlar da tırnak içinde isimlerinin başında Dede, Ana, Seyit gibi yolumuzun temsil isimlerini kullanmaktadır.Bu da yetmezmiş gibi destekleyenler de neyi desteklediklerini bilmeden saldırıyorlar.
Öncelikle yapılan erkanlara yönelik başlatılan bir eleştiri var ki bunu yapanlarlar inancı sadece kendi bölgesinden ibaret sanmaktadır.
Canlar,bu erkanlar bizim özümüzdür ve yüzyıllardır asimile olmayan birçok yörede bu doğrultuda yürütülmektedir.Toplumun kanayan yarası olan başta Hakka yürüme Erkan’ı ve diğer erkanların yola uygun yürütülememesinden dolayı Hünkar Hacıbektaş Veli Dergahının Dergahta birlik adı altında yaptığı uzun toplantılar sonucunda,her bölgeden yol yürüten dedeler,analar,babalar ve akademisyenlerle bir araya gelinip birlikte bir çok Erkan incelenerek Son halini alan erkanlar yolumuzun özüne uygun hale getirildi.
Bu erkanlar hazırlandıktan sonra toplumun hizmetine sunuldu ve bir çok yörede artık bu haliyle hizmetler yürütülür hale geldi.Her inancın kendine göre bir ibadet şekli var ve hakka yürüyen canlarınıda inançlarına göre sırlıyorlar. Biz de Cem ibadeti yapar gibi Hakka yürüyen canımıza son hizmetimizi yapıyorsak bundan niye özellikle bu yolda olduğunu düşünen canlar rahatsız oluyor. Aksine farklı inançtan olan canlar daha da benimsiyor.Bir ayrı konu da Alisiz alevilik meselesi. Asıl bunu savunanlar bu tezi ortaya atıp saldıranlardır. Ortada olmayan bu söylemleri sosyal medyadan klavye başında oturup sağa sola çamur atarak yazanlar, aslını astarını araştırmadan konuşarak, aslında toplumda karşılıkları olmadıkları için böylesi bir çaba içerisine girip kendilerini biryerlere koymaya çalışmaktan başka bir şey yapmıyorlar.
Gerçekten yolda olan insan bu tartışmayı bu şekilde yapmaz. Bizim yolumuzda özrü meydana sermek vardır. Bunun yeride sosyal medya değildir.Bırakın Aslı astarı olmayan iftiraları!
Çünkü iftira atmanın kanunen de suç olduğunu unutmamız gerekir.

 

Bu şekilde ithamlar da bulunarak kendinizi küçültüyor ve yola zarar vermekten başka bir şey yapmıyorsunuz.

Divani Baba yıllarını bu yola hizmet etmekle geçirmiş bir yol insanı ve şu anda bilgi birikimlerini Mektebi İrfan muhabbetleriyle dünyanın heryerinde yola gönül veren cümle canlarla paylaşıyor.
Acaba bu mu sizleri rahatsız ediyor?

Mektebi İrfan muhabbetlerine katılan binlerce gençlerin yanında diğer Muhabbet ve dinletilerde bulunan canlar hiç mi bir şeyin farkında değiller. Yolumuzun değerlerine ne kadar sahip çıktığını yapılan muhabbetlerde ve Mektebi irfan muhabbetlerinde hep tanık oluyoruz.
Sizin bu söylemlerinize istinaden Şahı Merdan Ali ile ilgili olumsuz söz söyleyenlere gereken cevapları nasıl verdiğinin tanığıyız. Sizlerin belki üç beş kelimeyi bir araya getirip savunamayacağınız yol değerlerini her inançtan insanlarla gerekli şekilde konuşarak anlatmaktadır.

Keşke sizler de oturduğunuz yerden ata dede mirası yolun değerlerini sömürüp sağa sola taş atmasanız da hizmet yapsanız.
Dedikodu yapmak yolda kabul edilemeyecek kadar ağır bir suçtur.

Dertli Divani halen Anadolu da ve Avrupa da bir çok noktada ikrar görgü Cemleri yürütmekte . Eğer dinleme şansınız olmuşsa bu zamana kadar bir çok derlemiş olduğu duvaz imam ,miraçlama,semah ,tevhit ve kendi deyişleriyle de özü sözü bir olan Ozanımız ve aynı zamanda dış dünya ya açılan bir penceremizdir.
Ama tenezzül edip bunlara bakmaktansa çamur atmak daha kolay geliyor. Hani derler ya meyve veren ağaç taşlanır diye.

Dertli Divani kimseyle polemiğe girmeden üretmeye devam ettiği için bazı sığ düşünceli insanların zoruna gidiyor. Bu da kapasite meselesi. Keşke oradan konuşacağınıza muhabbetlerine katılsaydınız bu kervanda olsaydınız, bu söylemlere gerek olmazdı. Acaba bu söylemlerde bulunanlar bu zamana kadar ne üretti laftan başka merak ediyorum.
Sizlerde Dertli Divani gibi toplumun içine girip onların sorunlarını dinleyip yola hizmet etseniz,belki yol sizi ehlileştirir ve bu tür polemiklere girmezsiniz.

İşin üzücü tarafı ağacın kurdu kovuğunda olurmuş. Bizi gerileten bir olamamızı engelleyen bu tür çabalardır. Bu düşüncede olanlara bu yazılanlar bile fazla aslında.

Naçizane Mektebi İrfan Muhabbetlerinin bir çok gruplarında başından son muhabbetlerine kadar bulunan karınca kararınca nasiplenen bir kısım erkanları yürütmeye çalışan Baba Mansur ocağından olan bir can olarak bu düşüncelerimi paylaşma gereği hissettim.
Aşk ile.

-Hakan Erol Dede-