Hasan Karakaya : Orucu biz tuttuk... Kutlayan onlar

Hasan Karakaya : Orucu biz tuttuk... Kutlayan onlar

Vakit Gazetesi yazarı Hasan Karakaya'nın oruç tutmayanların neden Ramazan bayramını kutladıklarına ilişkin yazısını, Ramazan Bayramını kutlayan...

A+A-

Hasan Karakaya : Orucu biz tuttuk... Kutlayan onlar

Vakit Gazetesi yazarı Hasan Karakaya'nın oruç tutmayanların neden Ramazan bayramını kutladıklarına ilişkin yazısını, Ramazan Bayramını kutlayan Alevilerin mutlaka okumasaını tavsiye ediyoruz. Alevi inancında Ramazan orucu ve bayramının olmadığını bir kez daha altını çizerek belirtiyoruz.

Orucu biz tuttuk... Kutlayan onlar

Hasan Karakaya / Vakit

En çok neye gıcık oldum, bilir misiniz?.. Hani; "Davulu biz çaldık, parsayı onlar topladı" diye bir söz vardır ya, işte buna gıcık oluyorum... Yahu, "davulu çalan" biz isek, bırakın da "parsa"yı da biz toplayalım... Ama hayır; "davul"u biz çalacağız ama "parsa"yı onlar toplayacak... Onlar kim?.. Elbette "oruç tutmayan" güruh!.. Onlar kim?.. "Yüzde 2'lik azınlık!"

O halde, deyimi şöyle değiştirebiliriz:

"Orucu biz tuttuk, Bayram'ı onlar kutladı!"

"Kutlama" dediysem, kalkıp da, dün sabah "Bayram namazı" kılmak için "camiye akın edenler"den, "büyüklerini ziyaret edip ellerini öpenler"den, "küçüklerine harçlık verenler"den veya "Sıla-ı rahim" için "doğduğu yerlere gidenler"den söz etmiyorum!..

Onların "bayram kutlaması" bir başka!..

Onlar, bayramı "tatil" olarak görüyor!.. Bakın onlara; şu anda ya "yurtdışında"dırlar ya da "Akdeniz veya Ege'deki tatil beldeleri"nde!..

BU NE PERHİZ, BU NE TURŞU?

Birinci sayfamızdaki manşette de gördüğünüz gibi; "dinî bayramlar"ın, yani "Ramazan" ve "Kurban" Bayramlarının en büyük özelliği, "bizi, biz yapan ruh"u yansıtması... "Dinî bayram"ların en büyük özelliği, "birlik ve beraberliğimizin çimentosu, harcı, perçini" olması!..

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan araştırmaya göre, ülkemizde; "hasta, asker uğurlama, başsağlığı ve doğum" gibi "geleneksel ziyaretler"in içinde en fazla ziyaret, "yüzde 98 ile" dinî bayramlarda gerçekleştiriliyormuş!..

Malûm, "en fazla tebrikleşme" de "kandil geceleri"nde oluyor...

Biliyorum, soracaksınız; "yüzde 98'e girmeyen" ve dinî bayramları sadece "tatil fırsatı" olarak değerlendiren güruha, niye kafayı taktığımı soracaksınız...

Taktım, çünkü bu "yüzde 2'lik güruh"un zeytinyağı gibi üste çıkmada, "bu ne perhiz, bu ne turşu" dedirtmede, "ben yaptım oldu"culukta üstüne yoktur!..

Meselâ, televizyon ekranlarından bangır banğır bağırırlar, "sokak röportajları" adı altında "halkı kışkırtıcı sorular" sorarlar ve derler ki; "Son iki haftada verdiğimiz 30 şehide rağmen TBMM'nin bayram tatili yapmasını doğru buluyor musunuz?.. Milletvekilleri tatil yapmayıp da, sınırötesi operasyon tezkeresini görüşmeli değil miydi?"

Bu soruyu soran "papyonlu beyler"in, ve "dekolte giyimli bayanlar"ın bu soruları sordururken "samimi" olduklarına inansam, inanın hiç gam yemem!..

Ama, kesinlikle samimi değiller... Yapmak istedikleri tek şey, bir "mikser" gibi ülkeyi karıştırmak!.. Ve tabiî, "hükümete psikolojik baskı" uygulamak!..

Güya "şehitlere üzülür gibi" yapıyorlar ama "bu ülke için verdikleri bir tek şehitleri" yok!.. Çünkü "Doğu'da veya Güneydoğu'da askerlik yapan" bir evlatları, bir tek yakınları yok!..

Evet, samimi değiller!..

"TBMM, niye bayram tatili yapıyor?" diye soruyorlar ama, haber bülteninin sonunda, "bayram süresince ben yokum" diyebilirler!..

Ulan, madem bu "kritik" günlerdeyiz, madem ki "hayati önemde günler" yaşıyoruz, o halde sen niye "bayram tatili" yapıyorsun?.. Sen niye "Maldiv adaları"na, "Antalya sahilleri"ne gidiyorsun?!?

VUR PATLASIN, ÇAL OYNASIN!

Dedim ya;

Şehitlerden dolayı, güya "üzülür gibi" yapan ve "halkımız acılara garkoldu" demeyi de ihmal etmeyen bu "papyonlu beyler" var ya, "kışkırtıcı haberler"den az sonra ekranlara ne geliyor biliyor musunuz?..

"Şarkı!.. Türkü... Dans... Eğlence!"

Yani;

"Vur patlasın, çal oynasın!"

Hele söyleyin, "samimiyet" ve "dürüstlük" bunun neresinde?.. Eğer gerçekten "üzüntülü" olsalar; bu "şarkı-türkü", bu "dans" niye?..

Bunlarırn "bayram"dan anladıkları var ya, sadece ve sadece "eğlence"den ibaret!..

Daha dün akşam, ekranlarında "vur patlasın, çal oynasın" programları vardı!..

Tıpkı, Osmanlı dönemindeki "Ramazan ayı"nı, "Direklerarası eğlenceleri" olarak algılayan "Rum/Ermeni azınlık" gibi!..

Hoş, bunlar da "azınlık" ya!..

"Yüzde 2'lik bir azınlık!"

Bunlar "abdest" bilmez, "namaz" kılmaz, "oruç" tutmaz!..

Ama "bayram" deyince; "tatil"e bizden önce çıkarlar, "kutlama"ya bizden önce başlarlar!..

Herhangi bir "milli/manevî değer" tanımadıkları için de, "şehit" haberlerinin ardından "dansöz" oynatmakta hiçbir sakınca görmezler!..

Aynı zamanda "yüzsüz"dürler!..

Hem de, "TBMM niye tatile çıkıyor?" diye sorup, soluğu "tatil beldeleri"nde alacak kadar!..

Hele söyleyin; "davulu biz çaldık, parsayı onlar topluyor" demekte haksız mıyım?..

Görüyorsunuz işte;

Orucu biz tuttuk, Bayram'ı onlar kutluyor!..

Hasan Karakaya / Vakit

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy58906 = 'hasankarakaya' + '@';

addy58906 = addy58906 + 'vakit' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';

var addy_text58906 = 'hasankarakaya' + '@' + 'vakit' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';

( '' );

58906 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->

Etiketler : , , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.