İsmail Cem ÖZKAN : Demokrasi yürüyüşü

İsmail Cem ÖZKAN : Demokrasi yürüyüşü

İsmail Cem ÖZKAN : Demokrasi yürüyüşü… (...) Ülkemizin karanlık bir sayfası 15 yıldır kanamaya devam ediyor. Ölümlerin...

A+A-

İsmail Cem ÖZKAN : Demokrasi yürüyüşüİsmail Cem ÖZKAN : Demokrasi yürüyüşü…
 
(...) Ülkemizin karanlık bir sayfası 15 yıldır kanamaya devam ediyor. Ölümlerin olduğu yerde bir lokanta ve içinde et pişiyor, oraya gidenler kimin etini yemeye devam ediyor dersiniz? O lokantanın kapatılıp yerine müze yapılması acaba demokrasinin gereği değil mi? demokrat olanlar o yangın yerinin müze olarak geleceğe aktarılacağı bir alan olmasına neden duyarsızdırlar? 
 
Başörtüsü özgürlüğü mücadelesi verenler, işkenceler karşısında, idamlar karşısında neler dediler? Cem evleri konusunda düşünceleri nedir? Devletin verdiği bütçeyi ret ettiler mi? komşum açken ben tok yatmam diyerek kendi camilerinin imamlarının maaş almasına karşı geldi mi? alevi köylerine yapılan camilere karşı ne dediler? Tuzla ölümleri ile ilgili yapılan mitingde neredeydiler? Kendi çıkarlarına gelen yerlerde boy gösterenler, roman mahallerinin boşaltılması karşısında neredeler? Demokratlık bir gün yürüyüşe katılmak demek değildir...

İsmail Cem ÖZKAN : Demokrasi yürüyüşü…
 
Demokratik yaşam homojen olmaz, heterojendir. İçindeki çeşitlilikleri bir zenginlik olarak görür. Demokrasinin bir siyasi tercih olarak ortaya konması bir gelişmişlik sorunudur. Fakat ülkemizde demokrasi savunucuları nedense hep dikta rejimini günlük yaşamana alanlar arasında söylem olarak durur.
 
İktidarda olanların ne kadar demokrat oldukları aldıkları kararlar ile ortadadır. Bugünkü iktidarı ve geçmiş iktidarları demokrat olarak görebilir miyiz? Dink neden öldü? Hangi iktidarların birikimi sonucu öldürüldü?
 
Demokrasi için sivil inisiyatif kurulur, orada sağlı - sollu, laik - anti laiklerin bir birliği kurulur. Demokrasi isteyenler bu heterojen yapı içinde yerlerini alır. Fakat bu inisiyatif iktidar eleştirisini neden yapmaz, Dink'i öldürenler ve ölümüne sebep olanlar hala görevlerinin başında, kim kolluyor dersiniz?
 
Ülkemizin karanlık bir sayfası 15 yıldır kanamaya devam ediyor. Ölümlerin olduğu yerde bir lokanta ve içinde et pişiyor, oraya gidenler kimin etini yemeye devam ediyor dersiniz? O lokantanın kapatılıp yerine müze yapılması acaba demokrasinin gereği değil mi? demokrat olanlar o yangın yerinin müze olarak geleceğe aktarılacağı bir alan olmasına neden duyarsızdırlar?
 
Demokrat olmak bir günlük iş değildir, uzun solukludur. Yolarlımız kesişti diyerek hadi birlikte omuz omuza demek ne kadar doğru? Çünkü kendi dikta rejimi için bir günlük takviye yapanlar demokrat olabilir mi? gerçekten demokrasi isteyenler bu oyunlara neden gelir? İran TUDEH gerçeği ortadadır. Demokrasi için idam sehpalarında vücutlarını bıraktılar. İran demokrat mı şimdi? TUDEH hata yapmıştır, o hatası tarih içinde ve şimdi İran üzerinde durmaktadır. Ondan ders almayanlar demokrasi maskesi takanları görmesi mümkün müdür?
 
Demokrat olmak o kadar kolay değildir, çünkü bir arada yaşamı savunmak, farklıkları kabul etmek ve o farklılıkları değiştirmek için uğraşmamak, yani asimilasyona karşı olmak demektir. Çingene (Romanların) mahallelerini dağıtmamak, onlar ile onlar gibi eğlenebilmek ve hüzünlenmektir. Demokrat olmak bir birikimdir. Her dile ve inanca saygı duymak ve ibadethaneleri kabul etmektir. Cem evleri şimdi kabul eden bir hükümet ve muhalefetten bahsedebilir miyiz? Alevileri nasıl görüyorlar bu sivil inisiyatifteki arkadaşlar?
 
Demokrat olmak her koşulda inancını savunmak ve başka görüşlerin düşüncelerini açıklaması için mücadele etmektir. Fakat bu karşı düşünce kendi dikta rejimi için faydacı yaklaşıyorsa ona karşıda uyanık olmayı gerektirir. Demokrasi adına kendi idam ipimi boynuma geçirmeyi ben aptallık olarak görüyorum.
 
Başörtüsü özgürlüğü mücadelesi verenler, işkenceler karşısında, idamlar karşısında neler dediler? Cem evleri konusunda düşünceleri nedir? Devletin verdiği bütçeyi ret ettiler mi? komşum açken ben tok yatmam diyerek kendi camilerinin imamlarının maaş almasına karşı geldi mi? alevi köylerine yapılan camilere karşı ne dediler? Tuzla ölümleri ile ilgili yapılan mitingde neredeydiler? Kendi çıkarlarına gelen yerlerde boy gösterenler, roman mahallerinin boşaltılması karşısında neredeler? Demokratlık bir gün yürüyüşe katılmak demek değildir.
 
Demokrat olmak, çok kültürlü, çok dilli, çok dinli bir toplumda yaşamayı savunmak demektir. Bunu gerçekten kaç sivil örgüt savunmaktadır?
 
Darbelere karşıyım, fakat Hitler darbe ile gelmemiştir. Tarihten ders almayanlar birilerinin hedefine gitmesine yardım etmekten öteye gidemez. Demokrat olmak uyanık olmayı getirir, at gözlüğü takmayı değil.

İsmail Cem Özkan
ALEVİ HABER AJANSI - 24 Haziran 2008

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.