Moderatör Subaşı: "Aleviler hakkında biraz daha merhamet istiyorum"

Moderatör Subaşı: "Aleviler hakkında biraz daha merhamet istiyorum"

Moderatör Subaşı: "Aleviler hakkında biraz daha merhamet istiyorum" Samsun'da "Mahalle Baskısı ya da Anadolu'yu Anlamak"...

A+A-

Moderatör Subaşı: "Aleviler hakkında biraz daha merhamet istiyorum"Moderatör Subaşı: "Aleviler hakkında biraz daha merhamet istiyorum"
 
Samsun'da "Mahalle Baskısı ya da Anadolu'yu Anlamak" konulu konferans düzenlendi.

OMÜ Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Mahalle Baskısı ya da Anadolu'yu Anlamak" konferansına konuşmacı olarak Bilgi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferhat Kentel ve Muğla Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Necdet Subaşı katıldı. 'Alevi açılımı' ve sorunları hakkında görüşlerini belirten Yrd. Doç. Necdet Subaşı, "Bu topraklarda herkesin huzursuz, sıkıntılı olduğunu biliyoruz. Alevilere gittiğiniz zaman bunların ruhunu rahatlatacak hiçbir gelişme olmadığını biliyoruz" dedi.

"Bloklara inildiği zaman devlet, gariban bir şey mi" sorusunun akla geldiğini ifade eden Subaşı, "Devlet gariban ama yetkili otoriter, her şeyi kuşatıyor, nüfus ediyor, söylemini duruşunu dayatıyor. Alevilerle ilgili empati yapmaya çağırıyorum. Birbirimizi doğru dürüst anlamıyoruz. Ne kadar itinalı kelimeler kurarsanız, kurun her cümlenizden asimilasyon korkusu hissediyorlar. Attığınız her adımdan çekiniyorlar, çünkü her adımdan zarar görmüşler. Aleviler; devletten, sünnilerden, Müslümanlardan korkuyorlar. Bu korkuları, onları aşacak farklı arayışlara itebilir" ifadelerini kullandı.

Katılımcılara "Aleviler hakkında biraz daha merhamet istiyorum" şeklinde seslenen Yrd. Doç. Necdet Subaşı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Toplumda bu işi otoriteye devlete bırakıp, toplumda empati yapamayacak şeylere gidilecekse sorunun daha ileriye gideceğini düşünüyorum. Bizim her bizimin bu topraklarda birlikte yaşananın dilini üretmeliyiz. Dilimize kulak vermeliyiz. Kaygıları samimi olarak giderecek empatiye ihtiyaç var."

'KÜRT SORUNU' DEĞERLENDİRMESİ

Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferhat Kentel, modern zihniyet kavramının en üstün hallerinin öğreten dil karşısında, modern kibirli bilimin mücadele etmenin yolunun tevazu bir dil icat etmek olduğunu vurguladı. "Dilde tevazu içeren bir yapı oluşturacak mı, oluşturamayacak mı" sorusunun sorulması gerektiğini dile getiren Kentel, "Mahallede sen eski de kaldın demek yerine seni tanıyorum demeli. O zaman baskı unsuru da kaldır. Kamu oyuna düşmüş anlamıyla mahalle baskını oradan çıkarıp başka yerlere taşımalıyız. Şimdiye kadar yaptığımız gibi 'kardeşim Kürt mürt yok, Kürtler dağda yürürken kat kürt sesi çıkarttıkları için, Kürt lafı edildi', diye o kibirli dilden çıkarmak gerekli. O, 'Kürt'üm' diyorsa o zaman sen Kürtsün. Bu şekilde ben orada konuşmaya başlayıp onun sadece Kürt olmadığını, benim sadece Türk olmadığımın imkanı ortaya çıkacak. Çünkü Güneydoğu'da oturunca sadece 'Kürt değilsin, köylüsünüz, fakirsin, kadınsın, aşiret ve törelerin altında yaşıyorsunuz'. Anadolu'nun senini duyabilsek, galiba onun üzerine ilave edilmiş teorinin altı çökecek" dedi.

Çok sayıda öğretim üyesi ve öğrencinin katıldığı toplantıda, OMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Aydın da sunup yaptı.
 
Kuzeyhaber.com - 28 Mayıs 2009 Perşembe

Etiketler : , , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.