Politikacıların ve İslamcı Medyanın 'Dersim' İkiyüzlülüğü

Politikacıların ve İslamcı Medyanın 'Dersim' İkiyüzlülüğü

Politikacıların ve İslamcı Medyanın 'Dersim' İkiyüzlülüğüOnur Öymen'in Dersim katliamını öven sözleri...

A+A-

Politikacıların ve İslamcı Medyanın 'Dersim' İkiyüzlülüğüPolitikacıların ve İslamcı Medyanın 'Dersim' İkiyüzlülüğü

Onur Öymen'in Dersim katliamını öven sözleri sonrası oluşan tepkiyi kullanmak isteyen yandaş medya, Kemal Kılıçdaroğlu'nu Dersimli olduğu için Kürtçü-bölücü ilan etmişti

“Kimse çıkıp da ‘Analar ağlamasın. Biz şu Yunanlılarla anlaşalım’ dedi mi? Şeyh Sait isyanında analar ağlamadı mı? Dersim isyanında analar ağlamadı mı? Kıbrıs'ta analar ağlamadı mı? Bir tek kişi Türkiye'de çıkıp da ‘Analar ağlamasın diye, bu mücadeleyi durduralım’ dedi mi? Dünyada diyen var mı? Amerika'da bir saat içinde 3.000 kişiyi öldürdü teröristler. Bir Amerikalı devlet adamı çıkıp da ‘Aman, analar ağlamasın. Şu teröristlerle bir uzlaşalım’ dedi mi? İlk siz diyorsunuz. Niçin? Çünkü terörle mücadele cesaretiniz yok. Sizden önceki bütün hükümetlerin gösterdiği cesareti siz gösteremiyorsunuz…”

Bu sözleri, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, geçtiğimiz hafta hükümetin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) ‘Demokratik Açılım’ görüşmeleri sırasında söyledi. TV başında görüşmeleri dinleyen milyonlarca insan bir CHP’linin ağzından bu sözleri duyunca öfkelendi. Zaten bu öfkelerini de haklı olarak geçtiğimiz cumadan bu yana CHP İl binaları önünde gösteriyor. Hatta önceki gün Deniz Baykal’ın Meclisteki grup toplantısında bir Alevi yurttaş yaptığı eylemle bu tepkileri en üst seviyeye yükseltmiş oldu. CHP’nin Tunceli Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu da parti içinden bu tepkileri dillendiren bir isim oldu ve Onur Öymen’e “gereğini yap” çağrısında bulundu.

ZAMAN, FİŞLEME DOSYALARINA SIĞINDI

Onur Öymen’in sözleri üzerinden yaşanan tartışmalar ve tepkilerde anormal bir durum söz konusu değil. Olay yaratan sözlerin kabul edilecek bir tarafı yok muhakkak ki, ancak tartışmaların yaşanmaya başlamasından bu yana İslamcı medyanın aldığı tutum biraz ilginç. Çünkü bu ilginç durum bir ikiyüzlülüğü de ortaya çıkardı.

Meclisteki tartışmalı sözlerin ifade edilmesinden bugüne, neredeyse İslamcı medya “Tunceli” ismini unutup “Dersim”le yatıp kalkmaya başladı. Haberlerde artık “Dersim”den geçilmiyor. Fakat, geçtiğimiz yılın son aylarında Zaman gazetesinde yer alan bir haber tam da bugünlerde İslamcı medyaya ilişkin bir pusula olarak önümüzde duruyor.

Şimdilerde “Dersim”i dilinden düşürmeyen Zaman gazetesi, 24 Eylül 2008’de bir “HABER PORTRE” yayınlamıştı. Gazete, o günlerde kamuoyunda çokça tartışılan Deniz Feneri e.V davasıyla ilgili yolsuzluk belgelerini açıklayan CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu’nun Tuncelili ve Alevi olmasını öne çıkarak hazırladığı haberde özetle şu ifadeleri kullanmıştı:

» ‘Dersim isyanı’ ile meşhur Tunceli'de doğan Kemal Kılıçdaroğlu…

» Kılıçdaroğlu’nun SSK genel müdürlüğü yaptığı sırada ‘Kürtçü-bölücü’ faaliyetler içinde olduğu ileri sürülüyordu. Rapora göre, genel müdürlüğü döneminde SSK'ya aldığı 10 bine yakın kişinin tamamı Alevi veya Kürt kökenliydi. İşe aldığı 100'den fazla kişi PKK ve TKLP terör örgütleri üyeliği yapıyordu…

DTP: ZAMAN, AKP’NİN YAYIN ORGANI

Haber üzerine, Tunceli Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Özkan Tacar, AKP’nin gazetesi olarak nitelendirdiği Zaman’ın “Faşizm özlemi içinde olan iktidarın sözcülüğüne soyunmaması çağrısında bulunmuştu.

DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis de “Dersim’in resmi ideolojinin gözünde hala suçlu olduğunu biliyoruz. Ancak kendisine resmi ideoloji dışı bir misyon biçtiğinin propagandasını yapan AKP’nin yayın organı konumundaki Zaman’ın bunu dile getirmesi de aslında bize AKP’nin de resmi ideolojiyle aynı söyleme sahip olduğunu göstermektedir” demişti. Halis, Zaman’ın haberinde yer alan ifadelere de dikkat çekerek “Kafalarda Aleviler fişlenmektedir. İşe girerken Türkiye’de kime mezhebi ya da nereli olduğu sorulmaktadır. Demek ki Dersimliler Aleviler işe girerken fişlenmektedir. İktidarın sözcüsü konumundaki gazete de bunu iyi bulmakta. Onaylamaktadır” yorumunu yapmıştı.

İkiyüzlülük, İslamcı medya içerisinde yer alan Zaman’ın yaptığı bu haberle sınırlı değil.

Aralık 1988’te Zaman’ın bulmaca bölümünde aynen şu soru okurlara sorulmuştu:

İslam ehli sünnet dışı sapık bir mezhep” ve bulmacada yanıt olarak çıkan kelime “Alevilik”ti.

Geçtiğimiz aylarda, Madımak Oteli’nde yaşanan katliamla ilgili bir haberde de yine Zaman şu ifadeleri kullanmıştı: “Yangın çıkmıştı.”

ERDOĞAN, CEMEVİ YIKMAYA ÇALIŞMIŞTI

Refah Partisi’nden Fazilet Partisi’ne ve AKP’ye kadar İslamcı temeldeki partilerin yöneticilerinin geçmişte sarf ettikleri sözleri veya yaptıkları icraatları Alevi inancına nasıl baktıklarını açıkça ortaya koyuyor.

Fazilet Partisi Genel Başkanı olduğu dönemde Recai Kutan, Nusayrileri (Arap Alevileri) için “sapık bir Alevi anlayışı” demişti. Sivas Katlimı’ndan dolayı yargılananların avukatlığını da yapan ve Refah Partisi’nin iktidar olduğu dönemde Adalet Bakanlığı görevinde de bulunan Şevket Kazan, 12 Şubat 1997’de “Mum söndü yapıyorlar” sözleriyle Alevilere hakarette bulunmuştu.

AKP’nin Genel başkanı ve bugünkü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı da unutmamak gerekir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu yıllarda belediye başkanı olduğu 1994’te Karacaahmet Cemevi inşaatını dozerler tarafından yıkılmaya çalışılmıştı.

BİRGÜN - ÇAYAN ETHEM - 19 Kasım 2009

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.