Rapordan inanç vergisi çıktı

Rapordan inanç vergisi çıktı

Rapordan inanç vergisi çıktı  Sedat Ergin / HürriyetHÜKÜMETİN ALEVİ RAPORU (1)ADALET ve Kalkınma Partisi 2002 seçiminde...

A+A-

Rapordan inanç vergisi çıktı Rapordan inanç vergisi çıktı
 
Sedat Ergin / Hürriyet

HÜKÜMETİN ALEVİ RAPORU (1)

ADALET ve Kalkınma Partisi 2002 seçiminde TBMM’ye tam 365 milletvekili soktu.

Bunlar arasında Alevi olan tek bir temsilci yoktu.

Bu durum, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, partisinin merkeze yerleştiği ve bütün Türkiye’yi kucakladığı şeklindeki tezinin de boşlukta kalmasına yol açıyordu. Erdoğan’ın partisi 2007 seçiminde TBMM’ye 341 temsilci soktuğunda bu kez Alevi kökenli 3 milletvekili vardı.

İKİ YIL SÜREN ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜ

Türkiye’nin AB’ye tam üyelik yolunda başlattığı demokratikleşme sürecinin en önemli sonuçlarından biri, Kürt meselesinin yanı sıra Alevi sorunu üzerindeki tül perdesinin kalkması oldu.

Genelde sistemin ve Sünni ağırlıklı toplumsal kabullerin Alevilere dönük sınırlayıcı, ayrımcı bakışı ve uygulamaları bütün çıplaklığı ile ortaya çıkarken, Türkiye’nin bu ayrımcılığı artık daha fazla taşıyamayacağı da anlaşıldı.

Keza, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Alevi ailelerin talebi üzerine zorunlu din dersleri müfredatının değişmesi gerektiğine hüküm vermesi, Türkiye’de Alevileri mağdur eden hukuksal zeminin önemli bir temel direğinin tümden çökmesine yol açtı.

İşte bu kırılmalarla birlikte gelen baskı ve talepleri karşısında bulan hükümet, 2009 yazında Alevi açılımını başlattı. Açılımın koordinatörlüğünü Devlet Bakanı Faruk Çelik üstlendi. Bu süreç içinde toplam 7 çalıştay ve 3 toplantı düzenlendi. 2 yıla yayılan bu çalışmaların sonuçları yaklaşık 200 sayfalık bir rapor haline getirildi ve geçen hafta Bakan Çelik’in düzenlediği bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı.

ÖNYARGIYA DAYANAN ALEVİ  ALGISI DEĞİŞMELİ

Çalıştayların tasarımı, davetlilerin seçimi, bu şekilde rapora verilmek istenen doğrultu gibi başlıklarda bir dizi çekince belirtilebilir. Ancak şunu teslim etmemiz gerekir ki, Alevi sorununun bu şekilde kapsamlı bir çalışmaya konu edilmesi ve somut bir dizi öneriyle ortaya çıkılmış olması Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önemli bir ilktir.

Raporun en azından “devletin sorunu fark etmekte geciktiğini” belirterek, Alevilere dönük ayrımcılığın varlığını teslim etmesi ve durumun düzeltilmesi için bir dizi düzenleme yapılması gerektiğini kuvvetli bir dille söylüyor olması başlı başına değerli bir adımdır. “Toplumda önyargı ve dışlama stratejileriyle oluşturulmuş Alevi algısının dönüştürülmesi amacının” vurgulanması, metnin belki de en can alıcı noktalarından biridir.

Bununla birlikte, raporda “güvenlik” faktörünü çok fazla ön planda tutan bir bakış hemen dikkat çekiyor. Ayrıca, “Alevilerin çerçevelendirilmesi ve tanımlanması bütünüyle Alevilerin uhdesinde olmalıdır” gibi doğru bir saptama yapılırken, başka bir bölümde “Alevilerin bir kimlik farklılaşması içinde ortaya çıkmalarının sakıncaları” konusunda tehlike çanları çalınabiliyor. Rapor, ayrıca pratik meselelere sıkça Alevi camiasının kendi içindeki parçalanmışlığı üzerinden yaklaşan çoklu çözüm önerileriyle dikkat çekiyor

ÖZGÜRLÜKÇÜ LAİKLİK YORUMU İSTENİYOR

Bu arada kamuoyunda tartışma yaratması muhtemel çok cesur öneriler de var, ‘inanç vergisi gibi... Bununla, bir inanç mensubunun yanlızca aidiyet duyduğu dini kurumlar için vergi ödemesi yapmasına ilişkin özel düzenlemeler kastediliyor. Zorunlu din dersleri konusunda Anayasa’da yeni düzenleme yapılması, ayrıca mevcut din kültürü derslerinin revize edilmesi de öneriler arasında yer alıyor.

Keza, cemevlerine hukuki statü kazandırılması da kritik bir öneri olarak beliriyor. Ancak bu öneri getirilirken, tarikat ve inanç grupları gibi yapılanmaların karşılaştıkları engellerin anayasal sistem içinde kaldırılması gerektiği belirtiliyor. Raporda, bütün bu düzenlemelerin yapılabilmesi için “daha genişletici, gerçekçi ve özgürlükçü laiklik yorumlarının temel alınması” isteniyor.

Bu haliyle Alevi Raporu’nun aslında seçim sonrası dönemde gündeme gelecek olan yeni anayasa çalışmaları açısından da önemli bir referans oluşturacağı anlaşılıyor. Raporun Madımak Oteli’yle ilgili bölümü ise Alevilerin müze beklentisini karşılamayan bir şekilde formüle edilmiş.

Yarınki yazımızda Alevi kuruluşlarının verdiği tepkileri değerlendireceğiz.

(Not: Raporun tüm metnine farukcelik.com.tr adresindeki “faaliyetler” bölümünden ulaşılabilir.)

Hürriyet - 07.04.2011

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.