"Sen Alevisin senin yemeğin yenmez" davası

Hekimhan Devlet Hastanesi Müdürü Nazmi Kurt’un beraatine karar verildi.Hekimhan Devlet Hastanesi’nde Alevi olduğu için hakarete ve saldırıya uğrayan Semanur Takmaz’ın açtığı davaya devam edildi. Takmaz’ın avukatları, hakaretin bir kişiye değil, Alevi toplumuna yapıldığını belirtildi. Hekimhan Devlet Hastanesi Müdürü Nazmi Kurt’un beraatine karar verildi.

Hekimhan Devlet Hastanesi mutfağında çalışan Semanur Takmaz’a “Sen Alevisin, senin elinin değdiği yemek yenmez” diyen hastane müdürü Nazmi Kurt hakkında açılan hakaret davasının üçüncü duruşması gerçekleştirildi. Hekimhan ilçesinde geçen yıl, çalıştığı Devlet Hastanesinde hakaret ve satırlı saldırıya uğrayan Semanur Takmaz’ın açtığı hakaret davasının duruşması yapıldı. Davacı avukatları Berna Aktaş, Osman Süzen, Çiğdem Ağdağ ve Atakan Kaya davanın sadece bir kişiye yönelik bir hakaret ve aşağılama olmadığını, bir toplumu ilgilendirdiğini ve bu nedenle sanığın TCK’nın 122 ve 216. maddelerince yargılanması gerektiğini belirtti.

Mahkeme hakkında dava açılan delil yetersizliğinden dolayı Hastane Müdürü Nazmi Kurt berat etmesine karar verildi.

Ancak Pir Sultan Abdal Derneği Malatya Şube Başkanı Songül Canpolat Duruşma sonrası bir açıklama yaparak “Yüzyıllardır türlü baskı, hakaret ve asimilasyon politikalarına maruz kalmasına rağmen ‘incinsen de incitme’ şiarıyla günümüze kadar gelebilen Alevilere yönelik saldırı ve hakaretlere ne yazık ki her geçen gün yenisi eklenmektedir” dedi. Semanur Takmaz nezdinde Alevilere yapılan saldın ve hakaret ne yazık ki ne ilk ne de sondur. En son Malatya Net Haber Gazetesinde, köşe yazarı Nurettin Gür Ozanoğlu'nun, yüzyıllardır yolumuzun taşıyıcısı, emektarı dedelerimize yapmış olduğu hakaret için de hukuki süreç başlatılacaktır diyerek sözlerine devam eden Pir Sultan Abdal Derneği Malatya Şube Başkanı Songül Canpolat “Temel felsefesi 72 millete aynı nazarda bakmak olan bir inancın, sistem tarafından bu kadar ötekileştirilmesi, yok sayılması kabul edilemez bir durumdur. İnancından dolayı yakılan, yok edilen, her türlü çağdışı yakıştırmaları reva gören bu gerici, şoven zihniyeti mahkum etmek, kendisine insanım diyen herkesin tarihsel görevidir” dedi. Olayın Hekimhan halkına mal edilmemesi gerektiğini ifade eden Canpolat “Hekimhan İlçesi, Alevisi, Sünnisi, Türk'ü, Kürdüyle yüzyıllardır barış ve kardeşlik içinde yaşamaktadır. Dava basına ve kamuoyuna 'Hekimhan Davası' olarak yansıdı fakat Hekimhan halkıyla hiçbir sorunumuz yoktur. Sorun Hastanenin yönetim kademesinde bulunan gerici, şoven, ayrımcı zihniyetledir. Semanur Takmaz'a yapılan saldırı ve hakaret sıradan bir adli suç değildir. Semanur Takmaz şahsında Alevi inancına, yoluna, değerlerine karşı işlenmiş bir suçtur. Bir hastane müdürünün akıl almaz iftira ve hakaretlerle, halkların birlikte kardeşçe yaşama arzusuna, düşünce ve inanç özgürlüğüne karşı işlenmiş bir suçtur. Bu dava da sıradan bir dava değil, demokrasiye, özgürlüklere, halkların birlikte yaşama kültürüne saygı duyanların sahip çıkması gereken bir davadır. Ayrımcılığa karşı olmak bir insanlık görevidir. Bu olayın demokrasi ve hukukla bağdaşması da mümkün değildir.” dedi.

PSAKD’nin Aleviler, inkar, imha ve asimilasyon kuşatmalarına karşı onur mücadelesine devam ettiğini ifade eden Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Malatya Şube Başkanı Songül Canpolat “Bizler Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Malatya Şubesi olarak, Malatya'daki demokratik kitle örgütleri ve Sivil toplum örgütleri ile birlikte, bu davanın takipçisi olduğumuzu bir kez daha gösterdik. Asırlardır kültürüyle inancıyla yok sayılan ve inanılmaz iftiralara, saldırı ve katliamlara maruz kalan Anadolu'nun kadim halkı Aleviler, inkar, imha ve asimilasyon kuşatmalarına karşı onur mücadelesine devam etmektedir.” şeklinde konuştu.

OLAY

Hekimhan Devlet Hastanesi’nde 23 Nisan 2009 tarihinde satırlı saldırıya dönüşen olay, hastane mutfağında aşçı olarak çalışan Semanur Takmaz’ın Savcılığa ve Kaymakamlığa şikayette bulunması üzerine ortaya çıktı. Takmaz, şikayetinde, özetle şunları söyledi: “Hekimhan Devlet Hastanesi yemekhanesinde temizlik işlerinde çalıştığım sırada, müdür benim Alevi olduğumdan bahsederek, ‘Bunlar pistir, Alevilerin ellerinin değdiği yenmez, elini bir şeye vurdurmayın’ demek suretiyle hem mezhepçilik yaptı hem de hakaret etti. Müdür bu sözleri aşçı O.K.’ye söyledi, o da bana iletti.”

Takmaz’ın ifadesine göre, 23 Nisan 2009 tarihinde ise hastane mutfağında çalışırken aşçı İbrahim Gür, Müdür Nazmi Kurt’un talimatını hatırlatarak, “Sen elini yemeğe sürme, temizliğini yap” dedi. “Neden elimi sürmeyeyim, elimde ne var?” diyerek karşı çıkan Takmaz, bu tartışma sırasında aşçı Gür’ün elindeki satırla kendisine saldırdığını ve sağ elini yaraladığını, eline 9 dikiş atıldığını, 25 gün iş göremez raporu aldığını, parmaklarını hala uyuşma nedeniyle iyi kullanamadığını söyledi. Olay sonrası ihbar üzerine hastaneye giden polis, aşçı İbrahim Gür hakkında işlem yaparak, suç eşyası satıra el koydu. Gür hakkında kasten yaralamadan Hekimhan Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Gunestv.com - 18 Haziran 2010