Yakın Tarihte En Fazla Sünnîlere Zulm Edilmiş !

Yakın Tarihte En Fazla Sünnîlere Zulm Edilmiş !

İslamcı yazar Mehmet Şevket Eygi'den ilginç yorum "Yakın Tarihte En Fazla Sünnîlere Zulm Edilmiştir" diyen yazar "Derin...

A+A-

Yakın Tarihte En Fazla Sünnîlere Zulm Edilmiştirİslamcı yazar Mehmet Şevket Eygi'den ilginç yorum

"Yakın Tarihte En Fazla Sünnîlere Zulm Edilmiştir" diyen yazar "Derin devlet ve Ergenekon gibi çeteler, Sünnîleri ezmek, baskı altında tutmak için Alevîleri kullanıyorlar." iddiasında bulundu. "Devletin çok önemli, çok hayatî, çok yüksek kurumlarında Alevî kadrolaşma yapıldı." diyen Eygi'nin yazısı:

Yakın Tarihte En Fazla Sünnîlere Zulm Edilmiştir  
 
İpe sapa gelmez bir yığın iddia, yorum, tez, suçlama, analiz, açıklama...

Türkiye’de devlet Sünnî imiş, yakın tarihte Sünnîlik ağır basmış, Alevîlere zulm edilmiş... Falan filan.

Bu memleketin yakın tarihinde en fazla Sünnî Müslümanlara zulm edilmiştir.

Sünnîlerin bütün medreseleri kapatılmıştır. Sünnîlerin tekke ve zaviyeleri yasaklanmıştır.

Çoğu cami olmak üzere on bine yakın Sünnî vakıf binası yok edilmiş, satılmış, kapatılmış, kiraya verilmiştir.

Nice Sünnî ulema ve meşayih (şeyhler) idam edilmiş, mahkemelerde süründürülmüş, zindanlarda çürütülmüştür.

Sünnîlerin Ezan okuması yasak edilmiştir.

Bunca zulüm yapılmışken birtakım adamlar hâlâ devlet Sünnîdir, Alevîlere baskı yapılıyor diyor. Bunlarda hiç akıl ve insaf yok mudur?

Derin devlet ve Ergenekon gibi çeteler, Sünnîleri ezmek, baskı altında tutmak için Alevîleri kullanıyorlar.

Bir mezhep olan Alevîliği yeni bir din haline getirmek istiyorlar.

Alevî olmayan biri çıktı, “Ali’siz Alevîlik” diye kocaman bir kitap yazdı.

Bir takım sözde Alevîler “Biz Müslüman değiliz” diye beyanat verdi.

Devletin çok önemli, çok hayatî, çok yüksek kurumlarında Alevî kadrolaşma yapıldı.

Kahramanmaraş ve Sivas olayları Sünnîlerle Alevileri birbirine düşürmek, iç savaş çıkartmak için sahneye konuldu.

Şu anda sürü sepet Alevî derneği faaliyet göstermektedir. Bunların bazısına devlet gizlice yardım yapmaktadır.

Bir Alevî derneği başkanı “Türkiye’de yirmi milyon Alevî var” demiş. Devenin nalı!... Bari yuvarlak hesap 50 milyon desin.

Alevîlerle Sünnîleri birbirine düşman etmek isteyenlerin hepsi de bilerek veya bilmeyerek vatan hainidir.

Medyada cart curt eden birtakım adamlar, Sivas hadiseleri söz konusu olunca korkunç gürültü kopartıyor, konu Başbağlar katliamına gelince tek laf etmiyor.

Bendeniz Alevî kardeşlerimize ve vatandaşlarımıza bir şey demiyorum. Onlara selam ve hürmetlerimi sunarım. Lakin Alevîliği istismar eden, sömüren adamları hiç mi hiç sevmiyorum.

Bu memlekette Sünnîliği de sömürenler var. Onlara din sömürücüsü, mukaddesat bezirganı diyorum ve yıllardan beri aleyhlerinde yazıyorum.

Sünnîlerle Alevîler arasında farklılık vardır ama madem ki, bu vatanın çocuklarıyız, barış ve uzlaşma içinde yaşamalıyız.

Bu barışı, bu uzlaşmayı zedeleyen, dinamitleyen herkes haindir.

İki Yüzlü Şamanist

Nifak (münafıklık) küfürden eşeddir. O adam aslında Şamanist olduğu halde, kendisini Müslüman gösteriyordu. Hattâ bir aralık haftalık dinî bir dergi bile yayınlamıştı.

İslâm’a ve sofu Müslümanlara karşı içinde korkunç bir kin ve husumet besliyordu.

Birileri “Şamanist olmak suç mudur?” diyecektir. Laik bir düzende Şamanist olmak suç değildir ama gerçekte Şamanist olduğu halde, kendini Müslüman göstermek, Müslümanları aldatmak suçtur, ahlâksızlıktır, faziletsizliktir.

İçimizde maalesef bu iki yüzlü Şamanist gibi bir sürü kripto, ajan, casus bulunmaktadır.

Müslüman halk maalesef saftır, kolayca inanmakta ve kanmaktadır.

Şu anda birtakım kriptolar Müslümanlara İslâm’ı anlatmaya yeltenmektedir. Gerçek İslâm’ı değil, onların istediği İslâm’ı... Nasıl bir İslâm istiyorlar? Bir kere evcil/ehlî bir İslâm olacak. Şeriatsız, fıkıhsız bir İslâm.

Beş vakit namaz istemezler. Cumaya gidebilirsin ama en iyisi senede iki kez bayram namazına gitmektir. Onları da kılmasan olur. Yeter ki, kalbini temiz tut. Nasıl olsa, ölünce tabutunu camideki musalla taşına koyacaklar ve cenaze namazını kılacaklardır.

İslâm’ın kesin emirleri, yasakları, nasihatleri mi?.. Onlar tarihseldir, bu devirde geçerli değildir.

Hazret-i Muhammed mi? O bir postacı idi, dini tebliğ etti ve işi bitti. Bu devirde O’na değil Tağut’a bağlanmak gerek.

Riba yasağı... O eskidendi...

Tesettür... Bu devirde geçerli değildir...

Tasavvuf tarikatları ve tekkeler... Onların hükmü tarihte kaldı. Şimdi devir Mason locaları devridir.

Ezan Türkçe okunsun. Namaz Türkçe Kur’an tercümesi ile kılınsın. Hattâ, bir ara camilere piyano konulmasını, imamın mihrapta piyano çalmasını ve cemaatin mabede pabuçlarıyla girip, sıralara oturarak dinlemesini bile istemişlerdi.

Sen bu aykırı inanç ve isteklerinle nasıl bir Müslümansın?” diye sorulduğunda, utanıp arlanmadan “Ben has Müslümanım, benim inanç ve görüşlerimi paylaşmayanlar yobazdır...” cevabını veriyorlar.

İki yüzlü kriptolar... Casuslar... Ajanlar... Provokatörler...

Mehmet Şevket Eygi 
MİLLİ GAZETE - 13.09.2008

İLGİLİ HABERLER :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.