16. Yılında Sivas Katliamı - 4

16. Yılında Sivas Katliamı - 4

16. Yılında Sivas Katliamı - 4EVRENSEL GAZETESİ YAZI DİZİSİSivas’ın hesabı verilmeliSivas halkından, Madımak katliamının etkilerini, Madımak’ın...

A+A-

16. Yılında Sivas Katliamı - 416. Yılında Sivas Katliamı - 4

EVRENSEL GAZETESİ YAZI DİZİSİ

Sivas’ın hesabı verilmeli

Sivas halkından, Madımak katliamının etkilerini, Madımak’ın müze olması konusundaki görüşlerini aldıktan sonra sendikalara, kitle örgütlerine ve mahalle muhtarlarına görüşlerini soruyoruz.

Madımak’ın müze olması gerektiğini söyleyen KESK Dönem Sözcüsü ve Tertip Komitesi Başkanı Mustafa Akyol, “Ama Madımak’ın müze olması sorunları çözmüyor. Egemen güçlerin halktan özür dilemesi gerekiyor. Bu olaylar kınanmalıdır” dedi. Almanya örneğini bize gösteren Akyol, Almanya’daki yangında cumhurbaşkanına varana kadar olay yerine gidildiğini ama burada bir devlet yetkilisinin bile gelip bu olayı kınamadığını dile getirdi. “Bu zihniyetleri yok etmek için eğitim programlarının değişmesi gerekiyor. Bilimsel ve laik eğitimi bilhassa vurgulamaları gerekiyor” diyen Akyol, Madımak’ın asıl suçlularının yakalanmadığını ve devletin bu olayın hesabını vermesi gerektiğini ifade ediyor.

OYNANAN BİR OYUNUN PERDESİ

2 Temmuz’un Sivas’ın bir yanlışı olduğunu düşündüğünü belirten Yol-İş Şube Başkanı Zeki Ekici, “Ama olaylar sanki özellikle belli şeylerde oynanan oyunların bir perdesi gibi geliyor. İnsanları galeyana getirmek istediler. Ama ne kadar galeyan olursa olsun o günkü Sivas’ı yönetenlerin basiretsizliği ve yanlışlığı da ortada. Ne olursa olsun o gün o insanların canlarına herhangi bir zarar gelmeden, şehrimizin misafiri olarak gönderilmesi gerekiyordu. Kesinlikle, emniyet güçleri yetersiz kalmıştır. Çünkü saat 10.00’da hafif hafif hareketlenerek başlayan, daha sonra akşam 16.00-17.00 gibi toplumsal yığılmaya dönmüş bir hareketi, yakın illerden gerekli desteği alarak önleyebilirlerdi” dedi.

Her insanın farklı düşünebileceğini, aynı anne-babadan doğan insanların bile farklı düşündüğünü ifade eden Ekici, “farklı kesimden, farklı anlayıştan gelen insanlar doğal olarak farklı düşünecektir. Bu aslında insanlığın gereğidir bence. Bu pencereden baktığımızda aslında aşamayacağımız problemimiz yoktur” dedi. Müze yapılması isteminin çözüm olabileceğine inanmadığına vurgu yapan Ekici, Sivas’ta huzur ortamının sağlanması için kafadaki putları yıkmak ve anlayış devrimini yerleştirmek gerektiğine vurgu yaptı.

15 YILDIR SİVAS YERİNDE SAYMAKTA

1993’te İnsan Hakları Derneği Başkanı olan Hidayet Yıldırım, “Sivas katliamı günler öncesinden planlanmış ve organize edilmiş bir olay olarak 2 Temmuz’da gerçekleştirildi. Bir gün önceden yine Sivas’ta bildiriler dağıtıldı. Bu bildirilerle, vatandaşlar ‘din elden gidiyor’ politikasıyla o dönemdeki 2 Temmuz Pir Sultan Abdal etkinliklerinde olay yaratmaya hazırlandı” diyerek 7-8 saat devletin hiç ortalıkta gözükmediğine ve devletin orada bir oteli ve insanları koruyamadığına dikkat çekti.

2 Temmuz katliamını insan hak ve özgürlüklerine, demokrasiye, barışa yapılan bir saldırı olarak görenlerin üzerinde devlet baskısından söz etmenin mümkün olduğunu belirten Yıldırım, 2 Temmuz katliamında tetiği çektirenlerin ve çekenlerin hâlâ yargılanmadığını vurguladı. “Ben yaklaşık kırk yıldır Sivas’ta yaşıyorum, barış içerisinde yaşadığımız yıllar oldu. Sonuç olarak on on beş yıldır Sivas yerinde saymaktadır” diyen Yıldırım, devletin kendi insanına saygı göstermesi gerektini ifade etti.

“Madımak’ın kültür merkezi ve belli bir kısmının da müze olması lazım” diyen Yıldırım , İnsan Hakları Derneği, Halkevleri, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, EMEP, ÖDP, ve KESK’e bağlı sendikaların onurlu bir duruş göstererek başlattığı Madımak önü eylemlerini, sonunda 20-30 binlere getirdiklerini belirtti. Madımak’ın altındaki et lokantasının Türkiye çapında yapılan kararlı eylemler sonucu kalktığını söyleyen Yıldırım, “Yoksa o gün o katliamı seyreden bu devlet, et lokantasını kaldıramazdı” dedi.

SİVAS KARDEŞLİK ŞEHRİ OLMALI

Servet ve Güliha Yıldırım (Saraç köyü halk ozanları): Talihsiz bir olaydır. Köyümüzden dört gencimizi kaybettik. Bazı karanlık güçlerin kışkırtması sonucu, vatandaşlarımız galeyana geldiler. Sivas’ta böyle bir olay yaşandı, keşke olmasaydı. Sivas’ta kurulan cumhuriyeti orada yıkmak istediler. Olayın sorumluları tam olarak yakalanmadı ve cezalandırılmadı. Sivas kardeşlik şehri olmadı ama olmalı. İç Anadolu’nun güzel şehri olan Sivas’ta yaşıyoruz. Bizim yaşadığımız bu bölgeye “emlek deryası” denir. Bu emlek deryası; kültürün, sanatın yeridir. Aşık Veysel gibi, Ali İzzet Devrani gibi güzel aşıklar çıkmıştır. Halk kültürünü gayet lanse eden insanlar çıkmıştır. Pir Sultan, Aşık Sefil Selimi yaşamış burada. Böyle bir kültürün odağı olan memlekette, Sivas toprağında böyle vahşetin yaşanması, bizleri çok üzmüştür. Sivas’ın barış şehri olmasını temenni ediyoruz.

ŞEHRİMİZİN ADI LEKELENDİ

Orhan Gazi Mahalle Muhtarı Gazi Daş: Madımak olayının Sivas’la ilgisi yoktur. Bu olay Sivas’a mal edilmiştir. Olay bastırılabilirdi, bunu vatandaş da biliyor herkes biliyor. Bunun arkasında Ergenekon veya başka güçler çıkıyor. İnsanın insanı yakmaması, öldürmemesi lazım. Bunu dini inancı olan insanlar yapmaz. Tabii ki burada bazı güçler vatandaşı galeyana getirdi ve bu olaylar oldu. Sivas’ta biz Alevisi, Sünnisi, Türkü, Kürdü bir arada yaşıyoruz. Eğer müze yapılacaksa da belirli kriterlerde yapılsın; müze olsun biz buna da karşı değiliz, saygıyla karşılamak lazım.

İnönü Mahalle Muhtarı Ahmet Sevinç: Sivas Belediyesi’nden emekliyim. 15 yıldır mahalle muhtarlığı yapmaktayım. Bir Sivaslı olarak değil de bir insan olarak hepimizin içi yanıyor bu olaydan dolayı. Bugün belki bu olaylara karışan insanlar da pişman ama asıl önemli olan, perdenin arkasındaki olayı dizayn eden emperyalist güçlerin bulunmasıdır. Dört tane çapulcunun yaptığı bir olay olarak görmüyorum ben bunu.

Madımak olayından sonra memleket, şehircilikten çıktı ve bir mega köy halini aldı. Artık yatırımcı gelmez oldu. Benim mahallemde 6 bin insan yaşıyordu. İmkan bulabilse bunların dört bini gidecekti. Neden, çünkü adı lekelendi. Şiddet nereden gelirse gelsin insanlık adına nefret duyuyoruz. Fikirlerimizle, kafa yapımızla çözemediğimiz bir şeyi cana kıyarak çözebilir miyiz? Bizim bu dünyada iki büyük düşmanımız vardır. Birincisini İslamı yaşayanlara yönelik olarak söylüyorum; dini bilememeleri, ata dini yaşamaları. İkincisi de kültürümüzün olmaması, okumamış, yoz kalmış olmamızdır. Bu iki büyük düşmanı yendiğimiz takdirde birbirimize daha sevecen bakacağız. Madımak Oteli’nin müze olması kardeşlik ortamını sağlayacaksa yapılmalı. İnsanların içindeki yangın duygusu hafifleyecekse yapılmalı. Asıl perdenin arkasında kimler vardır, o gün yüzüne çıkmalıdır benim acımın dinmesi için.

Alibaba Mahalle Muhtarı Turan Koç: Muhtar olmadan önce bu mahallede öğrenciliğim ve memuriyetim geçti. İmam hatip emeklisiyim. Olayın yaşandığı gün akşam namazında cemaatten gelen oldu ki Sivas’ta büyük bir olay oldu. Eyvah dedim, Sivas’ın kaderiyle oynandı. Ve de gerçekten öyle oldu. Sivas’ın yüz karası oldu. Provokatörler geldiler, senaryoyu yazdılar, burada saf oyuncuları buldular, cirit attılar ve Sivasımıza kara bir leke sürdüler. Bu işin Alevi-Sünni davası olmadığını her kulvarda anlattık. Madımak olayı öncesi Sivas, birlik ve beraberlik açısından iyi bir imaj yaratmıştı; fakat olay sonrası dışarıdan insanların bakış açıları değişti. İnşallah başka Madımaklar olmasın diyorum. Madımak Oteli’nin eğitim ile ilgili faaliyetler için kullanılabileceğini düşünüyorum.

Seyrantepe Mahalle Muhtarı Gülşen Yalçın: 2 Temmuz olayından bahsettiğimiz zaman aklımıza acılarımız, hasretlerimiz, çiçeklerimiz, 37 canımız geliyor. Bu olayı birebir yaşayan insanlardan biriyiz. Alibaba’da oturuyorduk. Ve çok yakın olan bir bölgeden yükselen o dumanları ve çığlık seslerini hepimiz duyduk. O yüzden 2 Temmuz dendiği zaman Sivas’ın acısı geliyor aklıma. 37 kişiyi yakanların yargı sürecinin daha kısa tutulması gerektiğini düşünüyorum. Suçluların ceza aldığını düşünmüyorum, suçlular hâlâ ortalıkta dolaşıyor. Artık insanlar değişti, hayata bakış açıları değişti. Kendi şahsım olarak Sivas’ın kardeşlik şehri olacağına inanmıyorum. Çünkü bazı siyasi tabular kolay kolay yıkılmıyor. Bunları yıkmamız çok uzun zaman alacak. Ve baktığınız zaman, Pir Sultan’ı asan şehir yıllar sonra 37 canı yakan şehir. O yüzden kardeşlik şehri olmasına zaman var. Ben 37 kişinin anısına Madımak’ın müze olmasını istiyorum.

EVRENSEL - Sevil Erdoğan / Eylem Lodos / Özkan Kuru - 5 Temmuz 2009

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.