ABF Taksim'den seslendi : Zorunlu din dersi kaldırılsın

ABF Taksim'den seslendi : Zorunlu din dersi kaldırılsın

ABF Taksim'den seslendi : Zorunlu din dersi kaldırılsınBASINA ve KAMUOYUNA* Zorunlu Din Dersi sorunu, sadece Alevilerin değil Türkiye’nin sorunudur.*...

A+A-

ABF Taksim'den seslendi : Zorunlu din dersi kaldırılsınABF Taksim'den seslendi : Zorunlu din dersi kaldırılsın

BASINA ve KAMUOYUNA

* Zorunlu Din Dersi sorunu, sadece Alevilerin değil Türkiye’nin sorunudur.

* Çağdaş, bilimsel ve demokratik bir eğitim için Zorunlu din dersi kaldırılmalıdır.

* Hukuk herkese her zaman lazımdır.

* AKP iktidarını hukuka saygılı olmaya ve AİHM kararını uygulamaya davet ediyoruz.

Bir hafta sonra başlayacak olan yeni eğitim ve öğretim dönemi; ne yazık ki bir insan hakları ihlali, bir çocuk hakları ihlali, laiklik ilkesi ile çelişen, bir asimilasyon aracı olarak bilimsel, çağdaş, demokratik eğitim anlayışından uzak bir şekilde başlayacaktır. Yine bir eğitim ve öğretim dönemi kimi çocuklar için bir işkence aracına dönüşecektir. Yine, duayı ezberlemedi veya Alevi olduğunu söylediği için birçok çocuk fiziksel ve psikolojik şiddetle karşı karşıya kalacaktır.

Laiklik ilkesi gereğince, devlet dinler karşısında tarafsız kalarak, tüm inançlara eşit mesafede durarak, dini kuralların devlet idaresine karışmamasını kontrol etmesi gerekirken, bugün din devletin bütün kurumlarını kontrol eder duruma gelmiştir. Laiklik adına dinsel hizmetler bir kamu hizmeti olarak verilmektedir. İşte size birkaç örnek;

• Türkiye de 90 bin Cami, 25-30 bin mescit vardır. 20-25 bin arası Cami ve Mescit yaptırma derneği vardır. 90 bin den fazla imam bulunmaktadır. Vakıfların ve cemaatlerin cami ve personel sayısı bunlara dahil değildir.

Buna karşılık;

• Kamuya ait 1.300 adet hastane, 6.300 altyapıdan uzak sağlık ocağı ve 67 bin okul mevcuttur.

• 90 Bin İmama karşın, 77 bin sağlık hekimi vardır. Yani ülkemizde 900 kişiye bir hekim düşerken, 770 kişiye bir cami ve bir imam düşmektedir.

Bu yapısıyla ülkemiz “demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir” söylemi bir yalandır.

Bugün, şeriatçı ideolojinin yükselerek, iktidar olmasına tepki gösteren ve laikliğin teminatı olduklarını söyleyenler, dönüp geriye bakarak, şeriatçı kesimi nasıl koruyup, kollayıp, destekleyip büyüterek bu günkü noktaya taşıdıklarını görmek durumundadırlar.

12 Eylül askeri yönetimi, demokratik hakları yok eden 82 Anayasa’sına, tarikatların desteğini almak için, Anayasa’nın 24. Maddesi ile Zorunlu Din Dersi uygulamasını getirmiştir.

Din ve Vicdan Özgürlüğü Temel hak ve özgürlüklerden olup; kişi, kurum veya devletin yurttaşların inancına müdahale etmemesi, hem mevcut Anayasa’sının 24/1 ve 2. Maddeleri ile ve hem de uluslar arası sözleşmelerle güvence altına alınmış olmasına rağmen, devletin; “ben devletim yaparım” mantığı ile Zorunlu Din Dersi uygulamasını sürdürmesini AİHM, 09.10.2007 tarihinde vermiş olduğu  karar ile AİHS’ne aykırılığını tespit etmiştir.

Kesinleşmiş olan bu karara AKP iktidarı uyarak ve kararın gereğini yaparak, Anayasa değişikliği ile, Zorunlu Din Dersi’ne son vermelidir.

Bugünlerde, Ankara Kızılcahaman ilçesinde, Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı, ilköğretim ve liselerde okutulan derslerin programları ile ilgili toplantılar yapmaktadır. Bu toplantılarda, AİHM kararı doğrultusunda değişikliklerin konuşulması gerekirken, Zorunlu Din Dersi’nin hem ders saatinin arttırılarak ve hem de “Din Eğitimi” adı altında yeni bir ders konularak, asimilasyonun hızlandırılarak zulmün arttırılmaya çalışıldığını duymaktayız.

Türban konusunda AİHM’nden olumsuz karar çıktığında feveran eden ve bu konuda ulema karar vermelidir diyen Başbakan; Alevilerin AİHM’nden almış olduğu yargı kararına saygılı olmalı ve kararı ivedi uygulamalıdır. Başbakan bilmelidir ki; Hukuk herkese her zaman lazımdır.

Buradan ülkemizin aydınlık geleceğini isteyen yurttaşlarımıza sesleniyoruz. Zorunlu Din Dersi sorunu sadece Alevilerin değil, Türkiye’nin sorunudur. AKP iktidarı AİHM kararına rağmen, bu sorunu sürdürmek ve bir din devletine doğru hızla ilerlemek istemektedir. Din devletine karşı duruşta, sadece Alevilerin değil, her yurttaşın sesini ve itirazını yükseltmesini istiyoruz. Sesimize ses katmanızı, demokratik hak mücadelemize katkı sunmanızı istiyoruz.

Tüm yurttaşlarımızı, Zorunlu Din Dersine karşı iç hukukta idari yargıda dava açmaya davet ediyoruz. ABF olarak, dava açmak isteyen her yurttaşımıza karşılıksız hukuki yardım sunmaya ve mücadeleyi topluma daha da yayarak sürdürmeye kararlıyız.

AKP iktidarından, Zorunlu Din Dersi uygulamasına karşı yıllardır sürdürdüğümüz hukuk mücadelesinde elde ettiğimiz başarıya saygı istemekteyiz. Alevi toplumu artık, sessiz suskun değildir. Sizler yargı kararlarına uymazsanız Alevi toplumu hak arama mücadelesini alanlara taşıyacak ve sizin hukuk tanımaz davranışınızı haykırarak sizleri deşifre edecektir. Çünkü Alevi toplumu artık evinde oturarak asimilasyona ve toplumun gericileşmesine boyun eğmeyecektir. Alanlara çıkacak ve özgürleşecektir.

Okullar açılıncaya kadar ülkenin değişik illerinde Zorunlu Din Dersi uygulamasına karşı, her Pazar saat:12.30’da basın açıklamaları ve oturma eylemlerimizi sürdüreceğiz.

YAŞASIN ÇAĞDAŞ, BİLİMSEL, DEMOKRATİK EĞİTİM!

KİMLİĞİMİZDEN, KÜLTÜRÜMÜZDEN VE İNANCIMIZDAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ.

DÖNEN DÖNSÜN, BİZ DÖNMEYİZ YOLUMUZDAN!

Saygı ile kamuoyunun bilgisine sunarız.31.08.2008

Av. Kazım GENÇ
Genel Sekreter

ALEVİ HABER AJANSI - 31 Ağustos 2008

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.