ABF : Yarınki "İftar Sofrası" Hızır Paşa sofrasıdır

ABF : Yarınki "İftar Sofrası" Hızır Paşa sofrasıdır

ABF : Yarınki "İftar Sofrası" Hızır Paşa sofrasıdırAlevi Bektaşi Federasyonu, AKP'nin yarın İstanbul Feshane'de düzenleyeceği...

A+A-

ABF : Yarınki "İftar Sofrası" Hızır Paşa sofrasıdırABF : Yarınki "İftar Sofrası" Hızır Paşa sofrasıdır

Alevi Bektaşi Federasyonu, AKP'nin yarın İstanbul Feshane'de düzenleyeceği "iftar yemeği"ne sert tepki gösterdi. "Yarınki “İftar Sofrası” Hızır Paşa sofrasıdır. Aleviler Pir Sultan duruşu sergileyerek, Hızır Paşa sofrasına oturmayacaklardır." denilen ABF basın açıklamasını aktarıyoruz; 

• Cumhuriyetçi Eğitim Merkezi Vakfı  (Cem Vakfı) ile AKP elele…
• Şeriata doğru tehlikeli gidiş…
• 12 İmam Matem Orucunda  yine siyasi şov…
• Yoldüşkünleri yine sahnede…

Değerli Basın Mensupları;

Anımsanacağı üzere; 9 Kasım 2008 tarihinde, Ankara-Sıhhiye Meydanında “Ayırımcılığa Karşı Eşit Yurttaşlık Hakkı” talebiyle, barışın dilini konuşmuş, yurdun dört bir yanından 135.000 Alevi yurttaşın katılımıyla, tarihimizde ilk kez güçlü bir miting yapmıştık.

Bu mitingimizde;

-Diyanet İşleri Başkanlığı Lağv edilsin,

-Zorunlu Din Dersleri Kaldırılsın,

-Cemevlerimiz yasal statüye kavuşturulsun,

-Alevi köylerine cami yapılması ve imam atanması politikalarından vazgeçilsin,

-Madımak Müze olsun

-Başta Hacıbektaş Dergahı olmak üzere, değerlerimiz biz sahiplerine iade edilsin,

Başlıklarından oluşan taleplerimizi dile getirmiştik.

Biz, miting hazırlıklarımızı yaparken; başta Cem Vakfı Yöneticileri olmak üzere, adları “Alevi” kendileri gerici olan kimi çevrelerin engelleme çabaları; iktidar yanlısı, Fettullah güdümlü, adları malum gazetelerin manşetlerine; “Sivas ve Gazi’yi planlayan eller, yeni oyun peşinde.”, “Önce Aleviliği öğrensinler, sonra Alevi haklarını arasınlar.” benzeri sözlerle yansımıştı.

Bu provakatif söylemlerin boşa çıkarılması üzerine; Cem Vakfı taktik değiştirmiş; “Mitingi düzenleyenlerin Alevi olmadığı” nı iddia etmiştir.

Bu iddialarının inandırıcı olmadığını anlayınca da, bir kez daha taktik değiştirerek, mitingimizi sahiplenmeye, taleplerimizi en iyi kendilerinin savunabileceklerini, çözebileceklerini söylemeye başlamışlardır.

Bu aşamada Diyanet’ten sorumlu Devlet Bakanı Sayın Yazıcıoğlu’ nun; “Biz Aleviliği tanımlamak istemiyoruz, onlar kendilerini nasıl tanımlıyorlarsa kabulümüzdür, muhataplarımızla konuyu görüşeceğiz.” dediği de, daha dünün gerçeğidir.

Federasyonumuz; sorunun çözümü için AKP iktidarı ile basın yoluyla görüş alış verişinde bulunmak yerine; yazılı randevu talebinde bulunarak, doğrudan bir temas beklerken, “bağcıyı dövmek değil üzüm yemeyi” murat etmişken; bütün bu süreçlerde, özenli bir dil seçmişken; gelecek günleri ve olacakları merakla bekliyor iken; bir sürpriz gerçekleşti: Sayın Başbakan içeriğini ve ayrıntılarını, kamuoyuna açıklananların dışında bilmediğimiz bir gündemle Cem Vakfı ile Dolmabahçe’de buluştu.

Ama iş burada bitmedi.

Dolmabahçe’de evsahibi Sayın Başbakan iken, 28 Aralık 2008’de bu kez İzzettin Doğan’ın ev sahipliğinde Bostancı Gösteri Merkezi’nde canlı yayında AKP – Cem Vakfı buluşması gerçekleşti.

Bu toplantıda AKP-Cem Vakfı sözcülerinin üzerinde anlaştıkları, her bir konuşma bir öncekinin devamıymışçasına sundukları şey: Aleviliğin İslam içi olup olmadığı konusuydu.

Çünkü hem AKP, hem Cem Vakfı bu noktadan hareketle, Alevileri kendi içlerinde kolayca bölebileceklerini, mitingimizi etkisizleştirebileceklerini, taleplerimizi sulandırarak geçiştirebileceklerini hesaplamışlardı. Oysa Federasyonumuz; Aleviliğin “İslam içi mi, dışı mı” tartışmasından bu süreçte, uzak durmuştur. Çünkü; Federasyonumuz, bu tartışmanın; taleplerimizin savuşturulması, ertelenmesi adına, Sayın Ecevit te dahil, tüm siyasiler tarafından kullanıldığının ayırdındadır. 72 Millete bir nazar ile bakan Alevilerin, Aleviler arasındaki farklı yorumlara da; bir nazarla bakmaması düşünülemez. Konu çok basittir: “Madımak Müze olsun” demekle; İslam’ın içi/dışı olmanın ne ilişkisi vardır?

Bizler Alevi Bektaşi Federasyonu olarak; Laiklik ve demokrasi istedik. Bu ilkenin biz Alevileri ve toplumun ötekileştirilmiş bütün gruplarını, olması gereken hak temelli vatandaşlık bağlamında eşitleyeceğini biliyoruz.

Oysa; Cem Vakfı, Dolmabahçe görüşmesinin bir devamı niteliğinde olan Bostancı toplantısının, sonuç bildirgesinde ne istedi:

-Genel Bütçeden Alevilere de pay, istedi.

-Din Dersleri zorunlu olsa da olmasa da fark etmez dedi.
  
-Cemevlerinin inşası için maddi destek, istedi.

-İnanç uygulamalarını ve Cemevlerimizi yönetecek bilgili kişilerin yetiştirilmesi amacıyla, okullar açılmalı dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı”, “Madımak Oteli”, “Alevi Köylerine Cami Yapılması ve İmam Atanması”, “Hacı Bektaş Dergahı” konularında ise hiçbir şey söylemediler.

Görülüyor ki İzzettin Doğan ile aramızda epeyce fark var.

Bu farkın temel kaynağı, Alevilik anlayışımız değil, laiklik anlayışımız nedeniyledir. Biz; devlet dinden elini çeksin dedikçe, devlet dini örgütleyemez, dine yatırım yapamaz dedikçe; Cem Vakfı “Bize de para, bize de para” demektedir.

AKP ile Cem Vakfı doğrusu bu konuda anlaşmış gözüküyorlar. Birbirlerine misafirliğe gidip geliyorlar. Yarın da “Muharrem İftarı”nda bir daha buluşacaklar.

Alevi geleneğinde, 12 İmam Matem Orucunda, böylesi şölen, şov yoktur diye, bir yıl süreyle seslenmiştik. Nitekim Cem Vakfı da ikna olmuş ve geçen yılki “Muharrem İftarı” na gitmemişti.

Demek ki bu sene bu konuda da anlaşmaya vardılar.

Kim bilir gelecek sene daha hangi konularda yeni yeni anlaşmalar yapacaklar? Belki sırada; Fettullah’ın yanına bir İzzettullah yaratma projesi vardır.

Laikliğe Karşı Mücadele’nin odağı haline gelmiş olan AKP”, Cem Vakfı’nı da yanında sürüklüyor. İzzettin Doğan kendine gelmelidir. İzzettin Hoca bunun farkına varmalıdır. “Alevi İslam” denilen şey; “Ilımlı İslam” dır. Bu proje ABD’ye aittir. Her ABD projesi gibi tehlikelidir. Şeriata doğru sürüklenmek istenen Türkiye’de, Aleviler de bu proje kapsamına alınmak istenmektedir.

Hani Aleviler Laikliğin sigortasıydı?

Yarınki “İftar Sofrası” Hızır Paşa sofrasıdır. Aleviler Pir Sultan duruşu sergileyerek, Hızır Paşa sofrasına oturmayacaklardır. AKP Cem Vakfı’ nı  para pul ile etkisizleştirebilir, ama Alevileri asla….

9 Kasım’ da söylediğimiz her söz hala Sıhhiye Meydanı’ nda yankılanıyor, önümüzü aydınlatıyor ve bizler her sözümüzün arkasındayız.

Saygılarımızla.

Ali BALKIZ
Genel Başkan

ALEVİ BEKTAŞİ FEDERASYONU
Sokullu Mehmet Paşa Caddesi İğde Sokak No: 24  Dikmen  – Ankara
Tel: 0312 480 15 55 Faks: 0312 480 15 75
E-mail :
<a href="mailto:

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy30219 = 'alevifederasyonu' + '@';

addy30219 = addy30219 + 'gmail' + '.' + 'com';

( '' );

( addy30219 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->

">

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy30219 = 'alevifederasyonu' + '@';

addy30219 = addy30219 + 'gmail' + '.' + 'com';

( '' );

( addy30219 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->

KAYNAK : Alevihaber.com - 6 Ocak 2009

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.