Alevi öğrencilere vekil sorgulaması

Alevi öğrencilere vekil sorgulaması

Alevi öğrencilere vekil sorgulaması AKP'liler, dinci baskı nedeniyle okullarını değiştiren 4 kızın 'ifadesini aldı' Kamuoyunun...

A+A-

Alevi öğrencilere vekil sorgulamasıAlevi öğrencilere vekil sorgulaması
 
AKP'liler, dinci baskı nedeniyle okullarını değiştiren 4 kızın 'ifadesini aldı'

 
Kamuoyunun tepkisini çeken olayda mağdur edilen kızlardan birinin babası olan Cafer D, önceki akşam aralarında AKP Milletvekili Üskül'ün de bulunduğu bir grup AKP'linin kırmızı plakalı dört araçla köylerine geldiğini belirtti. Üskül'ün kızları ayrı bir odaya alarak sorguladığını anlatan Cafer D, bu sırada ailelerin odaya alınmamalarına tepki gösterdi.

Cafer D, Üskül'ün "Gazetecilerle konuşmayın" diyerek baskı kurmaya çalıştığını öne sürdü. Okula kayıt yaptırırken kızının oruç tutup tutmadığının sorulduğunu belirten Cafer D, "Aleviyim diyemedim. 'Kızım rahatsız, guatrı var' dedim. Öğretmen de 'Bir şeyi yok, oruç tutar' dedi" şeklinde konuştu.

Amasya Anadolu Kız ve Kız Meslek Lisesi'ni dini baskılar nedeniyle bırakmak zorunda kalan 4 kız öğrenci, aralarında AKP milletvekili Zafer Üskül 'ün de bulunduğu bir grup partili tarafından sorgulandı.

Amasya merkeze bağlı Böke köyünde oturan Ş.Ç., G.D., H.D. ve Ş.D 'nin dini baskılar nedeniyle başka bir okula gitmek zorunda kalmaları kamuoyunda büyük tartışma yaratırken Üskül'ün "Gazetecilerle, derneklerle konuşmayın" diyerek baskı yaptığını iddia eden baba Cafer D. "Bizi susturmaya gelmişler" dedi. Baba D., okula kayıt yaptırırken kızının oruç tutup tutmadığının sorulduğuna dikkat çekerek "Aleviyim diyemedim. 'Kızım rahatsız, guatrı var' dedim. Öğretmen de 'Guatr bende de var. Onda bir şey yok, o oruç tutar ' dedi. Pansiyonda kızımın psikolojisi bozuldu" diye konuştu.

Cafer D., önceki akşam aralarında AKP Mersin Milletvekili Zafer Üskül'ün de bulunduğu bir grup AKP'linin 4 ayrı kırmızı plakalı araçla köye geldiğini belirtti. Üskül'ün kızları ayrı bir odaya alarak sorguladığını anlatan Cafer D., bu sırada içeri alınmamalarına da tepki gösterdi. Cafer D. " Çocuklarla bizim yanımızda konuşmadılar. Çocuklarımızın bizden saklayacakları neyi olabilir ki?" dedi. AKP'lilerin olayı örtbas etmek istediğini vurgulayan baba D. şöyle devam etti: "Milletvekili sorun çözer, susturmaya çalışmaz. Vekiller çocukların okula alınmaması, mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda hiçbir şey demediler. Onlar olayı kapatmaya gelmişler. Bize, 'Gelen gazeteciye bilgi vermeyin. Derneklerle konuşmayın. Bazı dernekler size sahip çıkıyor, derneklerle anlaşma mı yaptınız' dediler. Ben de 'Gazete okumuyorum, kimseyle anlaşma yapmadım. Ama derneklerin de sahip çıkması doğal bir şey' dedim. Bunun üzerine bana, 'Bu dernekler devletten üstün mü, daha mı güçlü. Devlete güvenmiyorsunuz da derneklere mi güveniyorsunuz ' dediler. Ben de dedim ki, 'Allah razı olsun o derneklerden, o gazetecilerden. Onlar olmasaydı, halimizi hatırımızı sormuyordunuz. Bu çocuklar okuldan ayrılalı iki ay oldu, neredeydiniz şimdiye kadar.' Vekiller yardımcı olmaya değil, bizi sorgulamaya gelmişler."

Gelen kişileri tanımadıklarını ancak bırakılan kartvizitte AKP Mersin Milletvekili Zafer Üskül'ün adının yazılı olduğunu söyleyen aileler, ÇYDD'nin kendilerine sahip çıkmasından da mutluluk duyduklarını dile getirdiler.

H.D'nin annesi Badegül D. ise bazı basın mensuplarının tavrından şikâyet ederek "Gazeteciler okulda çocukların önünü çevirmiş. Çok korkmuşlar. Çocukların psikolojisi bozuldu" dedi.

OLAY NASIL GELİŞTİ

Kızlardan Ş.D. OKS'den aldığı puanla Amasya Anadolu Kız Meslek Lisesi'ne yerleştirildi. Aynı zamanda akraba olan Ş.Ç., H.D. ve G.D. ise aynı lisenin normal bölümüne kayıt yaptırdı. Ş.D., lisenin yatılı pansiyonunda 20 Eylül'den itibaren kalmaya başlarken Ş.Ç., H.D. ve G.D. ise Amasya'da akrabalarının yanına yerleşti. Ancak baskılar sadece pansiyonda değil, okulda da devam etti. Kızlar, öğrencilerin çoğunun okula türbanlı geldiğine dikkat çekerek "Öğretmenler teneffüslerde bize niye namaz kılmadığımızı soruyorlardı. 'Namaz kılın, örtünün, oruç tutun ' diyorlardı. Biz de bir şey diyemezdik. Alevi olduğumuzu söylemek istemedik. Sustuk" dediler. Pansiyonda bir hafta kalan Ş.D. de bu sürede oruç tutması, namaz kılması konusunda baskı gördüğünü, ramazanda öğle saatlerinde yemek çıkmadığını, oruç tutmadığı halde aç kaldığını, odasında toplu olarak namaz kılındığını, kendisinin de bu durumdan olumsuz etkilendiğini anlattı. Ş.D'nin babası Cafer D. de okula kayıt yaptırırken H.S. adında bir öğretmenin kızının oruç tutup tutmadığını sorduğunu belirtti. Kızının hastalığı nedeniyle oruç tutmayacağını söylediğine dikkat çeken Cafer D. şöyle konuştu:

"Aleviyim diyemedim. Kızım rahatsız dedim. 'Rahatsızlığı nedir' diye sordu. 'Boğazında guatr var' dedim. Dedi ki 'Guatr bende de var. Onda bir şey yok, o oruç tutar'. Kızım bir hafta pansiyonda kaldı ama psikolojisi bozuldu. Bir odada sekiz kız öğrenci kalıyorlarmış. Sekiz kişinin yedisi namaz kılıyor, bir tek benim kızım kılmıyor. Herkes namaza gidiyor, o yalnız kalıyor. Bir cuma günü eve geldi ve 'ben artık gitmeyeceğim' dedi. Biz de çaresiz Aydınca Lisesi'ne yazdırdık. Bu sürede pansiyondan 10, okuldan da 17 kişinin ayrıldığını duyduk."

Cumhuriyet - 25 Kasım 2007

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.