Alevi örgütleri : DTP kapatılamaz

Alevi örgütleri : DTP kapatılamaz

Alevi örgütleri: DTP kapatılamaz   İSTANBUL (13.09.2008)- Alevi örgütleri, bugün İHD İstanbul Şubesi'nde yaptığı...

A+A-

Alevi örgütleri : DTP kapatılamazAlevi örgütleri: DTP kapatılamaz 
 
İSTANBUL (13.09.2008)- Alevi örgütleri, bugün İHD İstanbul Şubesi'nde yaptığı basın toplantısı ile DTP hakkında açılan kapatma davasını protesto etti, Kürt sorununa demokratik çözüm talebini dile getirdi.

Alevi örgütleri adına açıklamayı Özgür Demokratik Alevi Hareketi Sözcüsü Ergin Doğru yaptı. 12 Eylül askeri faşist darbesinin yıldönümünde olduklarını hatırlatan Doğru, 12 Eylül darbesinin yarattığı baskılardan Alevilerin de nasibini aldığını; Alevi köylerine cami yapma, zorunlu din dersi uygulaması gibi asimilasyoncu politikaların hedefi olduğunu söyledi.

12 Eylül zihniyetinin getirdiği bir diğer uygulama ise muhalif, demokratik partilerin kapatılması olduğunu ifade eden Doğru, “Kürt halkının dil ve kültürel taleplerinin karşılanması ve demokratik, barışçıl çözüm talebini programına koyan DTP'nin, bu davaların bugünkü hedefi” olduğunu belirtti.

DTP'nin kapatılmasına karşı açıktan tavır alınmalı

“Halkın antidemokratik seçim sistemi ile siyaset yapma hakkının elinden alınmaya çalışılması yetmiyormuş gibi bir de kapatma davalarıyla milyonlarca insanın siyasal iradesi yok sayılıyor ve Kürt sorunu çözümsüzlüğe sürükleniyor” diyen Doğru, Türkiye'nin, demokratik, laik, hukuk devleti olduğu iddiasını sürekli dile getirenlerin, AKP davasında olduğu gibi bu davada da DTP'nin kapatılmasına karşı açık tavır almak zorunda olduklarını aktardı.

Basın toplantısını Alevi-Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği İstanbul Şubeleri, Özgür Demokratik Alevi Hareketi, Hubyar Sultan Kültür Derneği, Munzur Aydın Ve Sanatçılar Platformu, Tunceli Dernekleri Federasyonu, Koçgiri Kültür Merkezi Girişimi, Kapıkaya-Der Kayy-Der, Sev-Der düzenledi.

Alevi örgütleri, açıklamanın ardından oluşturdukları bir heyetle DTP İstanbul İl Örgütü'nü ziyarette bulundu.

ATILIM - 13 Eylül 2008

BASINA ve KAMUOYUNA

29 yıl önce bu topraklar 12 Eylül sabahı askeri bir darbeye tanık oldu. 29 yıl evvel yaşanan darbe ile uygulamaya konan antidemokratik yasalar,12 Eylül anayasası ile bugünde varlığını sürdürmektedir.

Darbeler bu topraklarda Demokrasi ve özgürlükler mücadelesine vurulmuş bir hançerdir.

Darbeler devrimci, demokrat ve aydınlara baskı, işkence, mahpus, sürgün ve idamları yaşattı. Darbeler, bir bütün olarak ülkemizin özgür, demokratik geleceğini kararttı, Kürt sorunu başta olmak üzere, ülkenin mevcut sorunlarını daha da ağırlaştırdı.

12 Eylül Hukuku halen her türlü demokratik talep ve eylemin üstünde Demokles’in kılıcı gibi sallanmaya devam etmekte, kendisini zihniyet olarak sürdürmektedir.

Bizler bugün yeni bir hak gasbının antidemokratik uygulamanın arifesinde bulunuyoruz. Geçmişte birçok olumsuz pratiğini birlikte yaşamamıza rağmen yeniden parti kapatma davası ile yüzyüzeyiz. Demokrasi ve özgürlükler mücadelesinin önünde engel olan 12 eylül anayasasının, demokrasilerin olmazsa olmaz koşulu olan siyasi partilerin varlığı ve çalışmalarını demokratik bir ortamda sürdürmesi önünde engel olduğuna inanıyoruz ve pratiklerinin canlı tanığıyız. Kendisi gibi düşünmeyene yaşam hakkı tanımayan bu zihniyet ve uygulamaları protesto etmek için yaşananlara karşı buradayız.

Önümüzdeki günlerde Anayasa Mahkemesi’nde DTP kapatma davası görülecektir.

Bugün olduğu gibi bundan evvelde ülkede birçok parti hakkında kapatma davaları açıldı ve birçoğu da bu davalar sonucunda kapatıldı. Kürt halkının dil ve kültürel taleplerinin karşılanması ve demokratik, barışçıl çözüm talebini programına koyan partiler ise özellikle bu davaların hedefi haline geldiler ve gelmeye devam etmektedirler.

DEP davası bunun en yakıcı örneği olarak ülke demokrasisinde bir kara leke olarak kaldı. Seçilmiş milletvekillerinin meclis kapısından yaka paça gözaltına alınmaları ve cezaevinde uzun yıllar yatmaları bunun en acı örneğidir.

Bu politika ve uygulamalar, Türk ve Kürt halkı arasına duvarlar örmekten başka bir şeye yaramadığı gibi, yaşanan sorunun daha da ağırlaşmasına hizmet etmektedir. Militarist şiddet anlayışına karşı demokratik barışçıl siyasetin önünü açmak için önemli bir şans olan DTP’nin varlığı ve misyonu görmezden gelinerek çözümün önü tıkatılıyor.

Ülkemizdeki yurttaşların büyük çoğunluğunun antidemokratik seçim sistemi ile siyaset yapma hakkının ellerinden alınmaya çalışması yetmiyormuş gibi, birde kapatma davaları milyonlarca insanın siyasal iradesi yok sayılıyor ve kürt sorunu çözümsüzlüğe sürükleniyor.

Seçime Anti-demokratik seçim sistemi ve baraj uygulamasına karşı bağımsız girme haklarını kullanarak baraj engelini aşan DTP milletvekilleri bu ülkede demokrasi mücadelesi yürütmeye çalışırken bir yandan da haklarında açılan davalarla uğraşmaktadırlar.

DTP genel başkanlığını yapan Nurettin Demirtaş’ın tutuklanması ve askere alınmasını da bu kapatma davasının bir başka yansıması olarak görmekteyiz.

Bugün ülkede yaşanan çatışmalı ortamın demokratik açılımlar sağlanarak aşılması yerine baskıcı tavrı sürdürmek yıllardır süren çatışmalı ortamın devam etmesine neden olmaktadır.

Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle oluşturulacak platformlarda çözülmesi için gerekli adımların atılması ve çatışmalı ortamdan çıkılması gerekmektedir. Bunun içinde siyasal görüşlerin kendini ifade etmesi ve örgütleyebilmesi önemlidir.

Bundan dolayı çağdaş bir ülkede parti kapatmalar olmaz.

Demokratik laik hukuk devleti olduğumuz iddiasını sürekli dillendirenler, AKP davasında olduğu gibi bu davada da DTP’nin kapatılmasına karşı açık tavır almak zorundadırlar.

Demokrasi ve özgürlüklerin gelişimi açısından gerekli olan bu tutumu göstermek ve savunmaktır.

Bizler, Alevi ve demokratik kitle örgütü temsilcileri olarak, demokrasi ve barışın kökleşmesi açısından kürt sorunun demokratik çözümünden yanayız. Bunu sağlamanın yolununda özgürlüklerin büyütülmesi ve demokrasinin kökleşmesinden geçtiğine inanıyoruz. Demokrasilerin en önemli aracı olan pasrtiler kapatılmamalıdır. DTP’nin kapatılmasının Türkiye siyasi hayatı üzerine koyu bir gölge düşüreceğine inanıyor, bu yanlışın sürdürülmemesi gerektiğini vurguluyoruz.

  • PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ (PSAKD)
  • ALEVİ-BEKTAŞİ FEDERASYONU (ABF)
  • HUBYAR SULTAN KÜLTÜR DERNEĞİ
  • MUNZUR AYDIN VE SANATÇILAR PLATFORMU (MASAP)
  • TUNCELİ DERNEKLERİ FEDERASYONU (TUDEF)
  • ÖZGÜR DEMOKRATİK ALEVİ HAREKETİ (ÖDAH)
  • KOÇGİRİ KÜLTÜR MERKEZİ GİRİŞİMİ
  • KAPIKAYA-DER
  • KAYY-DER
  • SEV-DER
  • CAMLIHEMŞİN-DER

13.09.2008

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.