Alevi sorunu bir demokrasi ve laiklik sorunudur

Alevi sorunu bir demokrasi ve laiklik sorunudur

Alevi sorunu bir demokrasi ve laiklik sorunudur Kayseri PSAKD başkanı ABF GYK üyesi Rüstem Gümüş ile 9 Kasım mitingi ve taleplerini konuştuk“Devletin...

A+A-

Alevi sorunu bir demokrasi ve laiklik sorunudurAlevi sorunu bir demokrasi ve laiklik sorunudur

Kayseri PSAKD başkanı ABF GYK üyesi Rüstem Gümüş ile 9 Kasım mitingi ve taleplerini konuştuk

“Devletin kontrol mekanizması inanç sistemi üzerine şekillenmiştir. Buna en iyi örnek diyanet işleri başkanlığının halen var olması.” diyen Kayseri Pir Sultan Abdal Derneği Başkanı ve Alevi Bektaşi Federasyonu GYK üyesi Rüstem Gümüş ile ABF’nin çağrısıyla, Alevilerin temel taleplerini bir kez daha haykırmak için 9 Kasımda Ankara’da yapılacak miting öncesinde Alevileri, sorunlarını ve ne istediklerini konuştuk.

Alevilik nedir? Din olarak mı değerlendirmek gerek yoksa kültürel bir öğe olarak mı ele alınmalıdır, bunun hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Alevilik Anadolu topraklarında tarihi süreç içerisinde çağlayarak gelen ve süreç içerisinde oluşup kaynaşan kültür, inanç ve felsefe biçimidir. Alevilik çeşitli dinlerden ve kültürlerden bir sürü unsuru içinde barındıran mozaik bir olgudur. Alevilik sadece din değildir belli şablonlar halinde ve çağa uygun olacak biçimde var olan inanç, kültür ve yaşama biçimidir.

Anadolu’daki alevi dağılımı ve nüfusu hakkında bilgi verir misiniz?

Bunu için elimizde resmi sayısal veriler yok fakat 1920 senesinde yapılan nüfus sayımında Alevi nüfusu hakkında bilgiye rastlamak mümkün. Günümüzde ise yapılan tahminlerde Türkiye’de 15 milyon civarında Alevi nüfusu var. Bunun Türkiye’deki dağılımına baktığımız zaman ise daha çok iç kesimlerde Sivas, Yozgat yine doğu kesimlerde Dersim bölgesi, Erzincan; Akdeniz bölgesinde Antalya ve Balıkesir; Ege bölgesinde İzmir’dir.

Türkiye’de Alevi sorunları nelerdir ve bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?

Tarih boyunca Alevilere yönelik ciddi biçimde katliamlar olmuştur. Devlet anlayışı içerisinde Alevilik dışlanmıştır ve adeta yok sayılmıştır. Bunun için süreç içerisinde çözülemeyen bir çok sorun var. Madımak Oteli’nin müze yapılmaması en can yakıcı örneklerdendir. Aleviler, laikliğin bekçileri olmalarına rağmen hep ikinci sınıf insan muamelesi görmüştür. Bu gün devlet katında resmi olan zorunlu din dersi Türkiye’de gerçek bir laikliğin yaşanması konusundaki en büyük engellerden biridir. Yine, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın halen olması -ki kesinlikle kalkması gerek- kontrol mekanizmasının inanç sistemi üzerine şekillendiğini gösterir.

Son zamanlarda hükümetin Alevi açılımını nasıl buluyorsunuz?

Buna Alevi açılımı söylemini doğru bulmuyorum. AKP Hükümeti’nin ve muhalefetin sadece kendi çizgisine çekmek istemeleridir. Bana göre bu samimi değildir. Sadece asimilasyon politikasına dayalı bir yönelimdir. AKP’nin geçmişte giydirmek istediği gömleği bu gün Aleviler yırtıp atmışlardır. Aleviler için bir açılım yapmak isteyen varsa, bunu ancak Alevi örgütleriyle karşılıklı oturarak ve onları tanıyıp kabul ederek gerçekleştirebilir.

Cemevlerinin ibadet evleri olarak görülmemesiyle ilgili ne söylemek istersiniz?

Yasalarda Cemevlerinin ibadet evleri olarak görülmesine dair bir madde olmaması zaten bir zorunluluğu beraberinden getirmiştir. Tarihi süreç içerisinde devlet Cemevleri üzerine çeşitli isimler kullanmıştır. Terör cenazelerinin kalktığı yer olarak nitelediği bile olmuştur. Ama bütün bunlara rağmen süreç içerisinde çok şeyin değiştiğine inanıyorum. Bu gün Cemevlerinin ibadet yeri olarak görüldüğü il ve ilçelerimiz olmakta, bu da çok şey değiştiğini ve değişeceğinin göstergesidir.

Alevi dernekleri son zamanlarda zorunlu din dersi ve cemevleri sorunu için Diyarbakır, İstanbul, Ankara’da miting yapacak bunu nasıl görüyorsunuz?

Alevi gerçeği hümanist bir gerçektir ve mozaik bir olgudur. Aynı zamanda yüce bir felsefenin ürünüdür. İnsan haklarını, barışı ve demokrasi değerlerinin bütününü istiyoruz biz. Bizimle beraber diğer kültürlerin, dillerin, inançların olduğu bir ülkedir bizim temennimiz. Çünkü, demokratik ülkelerde sorunlar çok daha kolay çözülür. Bunun için ülkede var olan Alevi sorunlarını bir demokrasi ve laiklik sorunu olarak gündeme getiriyoruz. Ankara’da başlayıp İstanbul’da devam edecek olan, Alevi Bektaşi Federasyonu’ nun çağrıcısı olduğu bir kampanya başlattık. Tabi bu sadece demokratik sınırlar içerisinde gerçekleşecektir. Başta Alevi toplumu olmak üzere, demokrasiden, gerçek bir laiklikten yana olan herkesi 9 Kasımdaki Ankara mitingine katılıp destek vermeye çağırıyorum. Çünkü, aydınlık günler ancak ve ancak mücadeleyle kazanılacaktır.

Demokrası anlayışı içinde çözülmeli

Ülkemizdeki bir diğer demokrasi sorunu da Kürt sorunu. Son gelişmeleri ve bölgede yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?

AKP’nin Kürt sorununu sadece güvenlik sorunu olarak görmesi ve çözüm konusunda hiçbir adım atmamış olması bölgede birçok şeyin değişmesini sağladı. Buna yönelik insanların tepkileri son derece demokratiktir. Yerel seçimler yaklaşıyor ve doğuda AKP ve DTP oyların çoğunu paylaştı. AKP sürece sadece rövanş olarak bakıyor, bu da AKP’yi sorunun bir parçası olmaktan kurtaramadı. Demokrasi anlayışı içerisinde her şey çözülürse hiçbir sorun kalmayacak. Yerel seçimlerde ise tüm bu sürecin hesabını halk soracaktır. Biz demokrasiden yanayız, demokrasi kazansın istiyoruz.

Mesut Varol - EVRENSEL - 30 Ekim 2008

Etiketler : , , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.