Alevilerden sert tepki: Irkçı derneğin Alevi toplumunda karşılığı olmayacak

Alevilerden sert tepki: Irkçı derneğin Alevi toplumunda karşılığı olmayacak

Ülkücü bir şahsın Alevi-Bektaşi adını kullanarak kurduğu "Milliyetçi Alevi Bektaşi Kültür Dernekleri" adlı ırkçı derneğe tepkiler sürüyor. Alevi temsilciler, 'Milliyetçi' k

A+A-

Alevi-Bektaşi adıyla kurulan, asimilasyon politikaları kapsamında kurulan sözde “Alevi” derneklerine bir yenisi daha ekleniyor. “Milliyetçi Alevi Bektaşi Kültür Dernekleri” adıyla bir dernek kuruluyor. Derneğin Bursa’da kurulması ise dikkat çekilen hususlardan bir tanesi. Aleviler, derneğin özellikle batıda bulunan Tahtacı, Türkmen ve Çepni Alevileri üzerinde baskı oluşturmasından endişe ediyor.

“ALEVİLER IRKÇILIĞI RET EDER”

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan, herkesin kendi Alevisini yaratma çabası içerisinde olduğunu belirterek, derneğin başındaki ‘Milliyetçi’ kelimesinin Alevilik felsefesine, inancına ters olduğunun altını çizdi.

Aleviliğin milliyetçiliği red ettiğini belirten Kaplan, daha önce de AKP, MHP birçok dernek tarafından girişimlerin olduğunu, ancak Alevi toplumunda karşılığının olmadığını söyledi.

Boş bir çaba içinde olduğunu söyleyen Gani Kaplan, derneğin kuruluş amacını ise şöyle açıkladı;

“Burada amaçlanan şey; Türkiye’de kırk yıla yakın bir süredir savaş var. Bu savaşa bazıları kirli savaş diyor bazıları güvenlik sorunu vs diyor. Özellikle batıdaki Türkmen, Tahtacı ve Çepni Alevileri üzerinde baskı unsuru oluşturmak istiyorlar. İşte ‘hakiki Türk sizsiniz, vatanınıza, milletinize sahip çıkın’ noktasıyla ve bunun için bu yolda yürüyen Aleviler arasında yüzde bir de olsa bir karşılık buldular. Onlar kendi Alevilerini yaratma çabası içerisindeler.”

“ALEVİLİĞİN ŞÖVENİST BİR ANLAYIŞLA ÖRGÜTLENMESİ AYMAZLIK”

Aleviliğin ırkçılığı ret ettiğini söyleyen Güven Abdal Ocağı Dedesi Sefa Öztürk, “Alevilik bütün kainata bir noktada bakar. Milliyetçi, ırkçı bir söylemle anılıp şovenist bir anlayışla örgütlenilmesi büyük bir aymazlık. Aleviliğin kültürüne, inancına, felsefesine aykırı bir durum” dedi.

Derneğin özellikle batıda örgütlenmesinden endişe ettiğini söyleyen Öztürk, Tahtacı, Çepni ve Türkmen Alevileri hedef aldığını söyledi. Demokrasinin gelişebilmesi için Aeviliğin bir ırka dayandırılmasına tepki gösteren Öztürk, Türken Alevilerinin özellikle ırkçılık noktasında o duyguları kışkırtılarak demokrasi anlayışının önüne konulmak istendiğini düşündüğünü söyledi. Bu yaklaşımın bölücü olduğunu söyleyen Sefa Öztürk, derin uçurumlar oluşturulmak için tasarlanmış bir tuzak olduğunu söyledi.

“ALEVİLİĞİN BİRLİĞİNİ GÜÇLENDİRMEK GEREKİYOR”

Bu ülkenin daha fazla barışa ihtiyacı olduğu bir süreçte kurulmasına dikkat çeken Öztürk, Alevilerin sağ merkeze, ırkçı bir anlayışa doğru sürüklenmek istendiğinin altını çizdi. Öztürk, buna karşı Alevilerin birliğini güçlendirerek mücadele çağrısı yaptı.

‘Milliyetçi Alevi Bektaşi Kültür Dernekleri’nin Alevi toplumunda bir karşılığının olmayacağını belirten Sefa Öztürk dede, bu gibi ırkçı duygularla Aleviliğin yan yana konulmasını Aleviliğe hakaret olarak gördüğünü ve Alevilerin bu tuzağa düşmemelerini istedi.

“ALEVİLİĞİ KUŞATMA ÇABASI BU, TUTMAZ”

Bunun bir asimilasyon politikası olduğunu söyleyen Öztürk, kaygılarını ise şöyle anlattı:

“İnsanlar giderek kimliklerini ve inançlarını kaybediyorlar. Adı Alevi olan fakat Alevilikle uzaktan yakından alakası olmayan bir sürü akım Türkiye’de kendisine yer buldu. Örneğin Şia vb kurumların Aleviliği daha fazla kuşatma çabaları var. Bu çabalardan bir tanesi de bu. Bu tutmaz çünkü Alevilik kendisini bu kadar dar bir ifadeyle tanımlayamaz. Buna karşı gereken mücadele yapılacaktır. Alevilik ırkçılıkla yan yana durmaz.”

“ALEVİLER FARKLI RENKLERİYLE SOLDAN YANADIR”

PSAKD Batıkent Cemevi Başkanı Onur Şahin de Aleviler üzerindeki asimilasyon çabaların hızla devam ettiğini belirterek, “Bu çabaların en önemli ayaklarından biri de ırkçılık zehrini Alevilik içine zerk ederek Aleviliğin özünü bozup çarpıtarak tanınmaz hale getirmektir” dedi.

“Milliyetçi Alevi Bektaşi Kültür Dernekleri”nin kurucusu Fırat Kürşad Akten’in yaptığı açıklamaya değinen Şahin, şunları ifade etti:

“Bu ırkçı-gerici hezeyanların Alevi felsefesiyle ve kültürüyle karşıtlık arz ettiği açıktır. Aleviler 72 millete tek nazarla bakarlar. Din, dil, milliyet, cinsiyet başta olmak üzere her türlü ayrımcılığa karşı çıkarlar. İnsana insan olduğu için saygı duyarlar. İnsanlar ve doğa üzerindeki her türden baskı, sömürü ve tahakküm ilişkisini reddederler. Bu yüzden de Aleviler önemli ölçüde farklı renkleriyle birlikte soldan yanadırlar. Dünyada bulundukları her ülkede çok büyük çoğunlukla solu desteklerler. Eşitlik, kardeşlik, özgürlük, adalet gibi değerlere ve ilkelere karşı son derece duyarlıdırlar. Sonuç olarak Aleviliğin her türden ırkçı, gerici, dinci, çağ dışı zihniyetle kan uyuşmazlığı vardır ve yan yana gelmeleri mümkün değildir. O yüzden de bu tarz girişimler boşa çıkmaya ve başarısızlığa mahkumdur.”

“ALEVİLİKLE MİLLİYETÇİLİĞİ YAN YANA KOYMAK YOL BİLMEMEZLİKTİR”

Alevi gazeteci, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Esenler Şubesi Üst Kurul Delegesi Sezgin Kartal ise, ırkçı derneğe tepkisini şöyle dile getirdi:

“Öz Aleviyiz” diyenler arasında Şiacısını gördük, cemaatçisini gördük, şimdi de milliyetçilik ile karşımıza çıkıyorlar. İlk gördüğümde zaytung haber sandım fakat hiç de öyle değilmiş. Alevilik ile milliyetçiliği yan yana koymak akıl dışılıktır, yol bilmezliktir, tarih bilmezliktir. “72 millete bir gözle bak” diyen Yol’u bilmeyen dünün Yezidleri bugünün faşistleri Aleviliği etiket olarak kullanmaya girişiyor. Yol bilmiyorlar, çünkü Yol bir sürek bin birdir. Aleviyi bilmiyorlar, çünkü Kürt Alevilerimize başka donlar biçmeye kalkıyorlar. Bu başlı başına Alevilere hakarettir. Evet, Aleviler’in dünya görüşü mazlumların, ötekileştirilenlerin hakkın ve hakikatin yanıdır. Ve bunları Sol savunuyorsa Aleviler solcudur. İnsana, doğaya, hakikate uzak hatta düşman anlayışlara Alevilerin meyletmesi Yol’dan çıkması demektir. Hayatında hiçbir şekilde Yol erkan ile tanışmamış kafatasçı unsurların Alevi-Bektaşi kavramlarını kullanmalarına itibar edilmemeli hatta tepki gösterilmelidir. Tarih bilmiyorlar, çünkü 40 bin Kızılbaş’ın katili Yavuz’la Şah İsmail eşleşemez, birlikte sahiplenilemezler. Bugün dahi 3. Köprüye bu katilin isminin verilmesi Alevilerin tüylerini diken diken eder. Hiçbir Alevi çocuğuna Yavuz ismini vermez. Tarih bilmiyorlar, çünkü Maraş’ta, Çorum’da ve diğer Alevi katliamlarında bizzat milliyetçiler rol almıştır. Türk Aleviliği diyorlarsa, bu tepkimi Yol’un hiçbir yerinde savunduklarını görmeyen bir Türk Alevisi olarak veriyorum.

(HABER MERKEZİ)

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum