Ağuçan Ocağı Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği, Ali Taşbaş dedenin Hacı Bektaş Veli Dergahı’na ziyareti sonrasında kendisine verilen bir belgeye ilişkin yazılı açıklama yaparak tepki göstermişti.

Dernek açıklamasında, “Bundan sonra ‘Ağuçan Ocağından el aldım’ diyenler dahil olmak üzere ve ‘başka bir ocaktan veya dergahtan el aldım’ diyen Ağuçanlı olduğunu söyleyenler bizi temsil edemez. Rêya Heq Alevi inancında ” El vermek, el almak” yoktur” ifadelerini kullanmıştı.

“YANLIŞ ANLAŞILMA VAR”

Ağuçan Ocağı Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği’nin açıklamasını ve iddialarını Ali Taşbaş dedeye sorduk.

Taşbaş, yanlış anlaşılma olduğunu, kendisinin dergahtan el almadığını söyledi. Taşbaş, “Bir el alma yok. Erzincan Kemah’tan önce Çorum’a, oradan Merzifon’a göç etmiş bir aileyiz. Ağuçan Ocağı’na bağlı dedem de hizmet yürütmüştür, Hak’ka yürüdüğünde babam yurt dışına geldiği için hizmet kalmıştır. Sonra ben araştırmalarımdan dolayı Ağuçan Ocağı’na bağlı olduğumu öğrendim ve hizmete başladım” dedi.

“BELGE, ZİYARET ETTİĞİME DAİR BİR BELGE”

Alevi Bektaşi Federasyonu’nun İnanç Kurulu’nun yapmış olduğu dedelik seminerine katıldığını belirten Taşbaş, “Çorum, Amasya, Yozgat civarında Hacıbektaş evlatlarına saygı vardır. Her sene ziyarete gidilir. Gelenektir, hangi ocak olursa olsun Serçeşme derler, ziyarete giderler. Babam da oraya gidip ziyaret etmemi istedi. Ben de onun üzerine oraya gittim. Veliyettin (Ulusoy) Efendimizle görüşme yaptım. Ağuçan Ocağı’na mensubum, dedim. Ben de burayı ziyaret ettiğime dair belge istiyorum, babama göstermem lazım, dedim. ‘Neden olmasın’ diyerek belgeyi verdi. Belge, orayı ziyaret ettiğimize dair, orada bulunduğumuza dair belgeydi. Detaylarını bile okumadım” diye konuştu.

“AĞUÇAN MÜRŞİT OCAĞIDIR, KİMSEDEN EL ALMAZ”

Ulusoy’un kendisine dedelik görevi vermediğini söyleyen Ali Taşbaş, konuşmasına şöyle devam etti:

“Öyle bir şeye gerek yok. Ağuçan mürşit ocağıdır. Ağuçanlı, kimseden el almaz. Bu ziyaret bir gelenektir bu bölgede.Buna el almak denilmez. Babalar el alır. Bir köyde bir mürşit, pir yoksa, babalara icazet verilir. Ben icazet almadım. İcazet makamı değil. Öyle bir gereksinim yok.Ağuçan Dernek başkanıyla görüştüm. Ben içeriğini okumamış olabilirim, böyle bir eksikliğim olabilir. Belge, yanlış anlamalara neden oldu.”

“SEÇEŞME’NİN YARA ALMASINI İSTEMEM, ŞU AN BİRBİRİMİZE SAHİP ÇIKMA ZAMANI”

“Birilerinin yanlış anlaşılmasını istemem. Serçeşme’nin yara almasını da istemem. Şu andaki Alevi inancında, bu durumda birbirimize daha fazla sahip çıkmamız gerekiyor” diyen Taşbaş,Erzincan’da veya Dersim’de böyle olmayabilir ama bizim coğrafyada (Amasya, Çorum, Yozgat) böyle bir gelenek var. Ben de buna uydum. Ben dedelik yaparım bana belge verin talebinde bulunmadım” şeklinde konuştu.

“Ocakların kendi mürşiti, rehberi bellidir. Başka bir ocaktan el alma, el verme durumu olmaz. Her ocak kendine göre kutsaldır” diyen Ali Taşbaş, “Her ocağın kendine göre talipleri vardır.Serçeşme bizim onurumuz, gururumuzdur. Ocakların hepsi kutsaldır ama bizim oralar Dersim coğrafyasından uzak olduğu için farklı olabilir. Amasya’da gördüklerimiz farklı. Eksiklik bende olmuş olabilir, belgeyi okumamış olabilirim. Kimseye göstermedim. Belgenin izinsiz resmi çekilmiş. Yol mağdur olacağına biz mağdur olalım. İnancın güzelliğini paylaşalım istiyoruz”ifadelerini kullandı.

PİRHA/İSTANBUL