Ali YILDIRIM : Önder Sav'a Saldırarak Sivas Katliamı Davasının Rövanşını Alıyorlar

Ali YILDIRIM : Önder Sav'a Saldırarak Sivas Katliamı Davasının Rövanşını Alıyorlar

Ali YILDIRIM'IN BASINA YANSIYAN AÇIKLAMALARININ TAM METNİ :ÖNDER SAV’A SALDIRARAKSİVAS KATLİAMI DAVASININ RÖVANŞINI ALIYORLAR…NEDEN...

A+A-

Ali YILDIRIM : Önder Sav'a Saldırarak Sivas Katliamı Davasının Rövanşını AlıyorlarAli YILDIRIM'IN BASINA YANSIYAN AÇIKLAMALARININ TAM METNİ :

ÖNDER SAV’A SALDIRARAK
SİVAS KATLİAMI DAVASININ RÖVANŞINI ALIYORLAR…

NEDEN SALDIRIYORLAR

Gericiler, ırkçı, şeriatçı, liberal çevreler elele vermişler bugün bütün güçleri ile bir insana saldırıyorlar. Olmadık komplolarla, resmi gayri-resmi elemanları ile bir insanı linçe yöneliyorlar. Fırsatçılar, onun bertarf edilmesini, ortalıktan kaldırılmasını talep ediyorlar, işinin bitirilmesini bekliyorlar.

Tümünün hedef tahtasına koydukları isim: Önder Sav.

Sözkonusu olan Önder Sav olunca bu saldırının, bu kinin, bu düşmanlığın boşuna olmadığını söylemek gerekiyor.

Neden mi?

2 temmuz Sivas katliamının acısını yaşayanlar, Sivas’ta yakılanlar, kendini Sivas’ta yakılanlar ile birlikte yakılmış hissedenler Önder Sav’ı Sivas Mağdurlarının Avukatı olarak bilirler.

Önder Sav’ı laiklikten, demokrasiden, özgürlüklerden yana olanlar, insanların insanca yaşayacağı bir dünyanın özlemi içinde yaşayanlar, Sivas’ta, 2 Temmuz 1993’te “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak, Şeriat gelecek, zulüm bitecek, Sivas laiklere mezar olacak” sloganlarıyla ülkemizin geleceğini karatmaya and içmiş eli kanlı canilere sanık sandalyesinde hak ettikleri cezayı verdirmekte üstün bir hukuk mücadelesi veren  Türkiye Barolar Birliği’nin yiğit başkanı olarak bilirler.

Gericiler, onların ağababaları ve gönüldaşlarının Önder Sav’a diş bilemelerinin 15 yıl öncesine, Sivas Katliamı davasına uzanan bir geçmişi var.

CUMHURİYETE YÖNELİK EYLEMLİ KALKIŞMA

Sivas’ta, 2 Temmuz 1993’te gerici güçler planlı programlı bir katliam gerçekleştirdiler. Pir Sultan Abdal Kültür etkinliklerine katılan aydın, yazar, sanatçı 37 insan Madımak otelinde diri diri yakılarak katledildiler.

Sivas katliamının bulunabilen, ele geçirilebilen sanıklarının çeşitli mahkemelerde yargılanmasıyla dağınık bir şekilde çetrefilli bir yargı süreci başladı. Davalar Ankara’da toplandı. Mahkemeler görevsizlik kararları verdiler. Sonuçta Sivas Katliamı davası Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesinde görülmeye başlanıldı. Dava ile birlikte çok ciddi bir hukuk bilgisinin, birikiminin, mücadelesinin ortaya konulması ihtiyacı ortaya çıktı. Türkiye Barolar Birliği eylemin cumhuriyete ve temel değerlerine yönelik eylemli kalkışma olduğu tespitini yaparak davaya kurumsal olarak sahip çıkıp önderlik yapmak kararı aldı. TBB’nin yapmış olduğu hukuksal değerlendirme tarihsel bir değer taşıyordu. Ve asıl olarak yargılama sürecine de damgasın vurdu.
 
YAKANLARIN AVUKATI ŞEVKET KAZAN
YANANLARIN AVUKATI ÖNDER SAV

Sivas katliamı davasının duruşma salonunda ortaya çıkan tablo çok çarpıcıdır.

2 Temmuz’da Cumhuriyet ve Laikliği yıkmayı amaç edinerek 37 insanı katleden katillerin avukatlığını Refah Partisi kurucularından milletvekili Şevket Kazan yapmaktadır.

Sivas mağdurlarının, Sivas’ta yakılanların avukatı ise Önder Sav’dır.

Yakan ve yakılanların savunucuları karşı karşıyadır.

Yedi yıl sürecek olan uzun bir yargılama süreci sonucunda olayın niteliğine ilişkin olarak Önder Sav ve arkadaşlarının yapmış olduğu ilk değerlendirmenin doğru olduğu mahkeme kararı ile hüküm altına alınır.

Mahkeme şu sonuca varır:
 
“Sanıklar Madımak Oteli’ni yakmak suretiyle 37 kişiyi yakarak öldürmüşlerdir. Yanan kişilerin “bizi kurtarın” çığlıklarına rağmen bırakın kurtarmayı, güvenlik kuvvetlerinin ve itfaiyenin yanan kişileri kurtarma teşebbüsüne bile engel olmuşlardır. Yanan kişilerin ölüm çığlıkları karşısında “kıllarını bile kıpırdatmamış”, ölmelerini şeriat yanlısı slogan atarak zevkle izlemişlerdir. Türk-İslam tarihinde böyle vahim bir olay görülmemiştir. 37 kişi yanarak ölürken, sanıkların vicdanlarında en ufak bir acıma hissi uyanmamıştır.

Olayda kullanılan cebir ve şiddetin Anayasal düzenin en önemli ilkelerinden olan “cumhuriyetçilik” ve “laiklik” ilkelerinin ortadan kaldırılmasına yönelik bulunduğu tüm açıklığı ile ortadadır.”

Böylece mahkeme kararı ile Önder Sav ve arkadaşlarının vermiş olduğu büyük hukuk mücadelesi sonucunda en azından yargı önüne çıkarılabilen katillerden 33’ü idam cezasına diğerleri de çeşitli ağır hapis cezalarına mahkum edildiler. Failler hak ettikleri cezalara bir parça da olsa çarptırılmış oldular.

Kuşkusuz Sivas katilleri ellerini kollarını sallayarak gezemedilerse bunda Önder Sav’ın büyük payı olduğunu unutmamak gerekir.

Gericilerin bugünkü saldırganlıklarına baktığımızda Sivas katliamı davası nedeniyle kuyruk acılarının devam ettiği, Önder Sav’a kin ve düşmanlıklarının altında asıl olarak bu gerçeğin yattığı anlaşılmaktadır.

VURUN MAĞDURA

Gerici çevreler Önder Sav’a saldırmak için olmadık bahaneler yaratıyorlar.

Sav’ın Elmadağ’da partili bir arkadaşı ile yaptığı özel bir muhabbeti gizlice kaydediyorlar. Sonra bu konuşmayı çarpıtarak, bağlamından kopararak “peygambere hakaret” etti şeklinde tahrif ederek gazetelerinin manşetlerine taşıyorlar.

Oysa Hac konusunda Önder Sav’dan çok daha fazlasını Yunus Emre söylüyor:

Yunus Emre der hoca
Gerekse bin var hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektir.

Çalış, kazan, ye, yedir.
Bir gönül ele getir.
Bin Kabe’den yeğrektir.
Bir gönül ziyareti…

Bizim aklıevvel aydınlar yapılan kaydın gizli ve tarafların iradesi hilafına olduğuna bakmaksızın, konuşmanın içeriğinin incelikli bir nükte olduğunu anlamaksızın gericilerin akıntısına kapılıp “Arap’a paranı kaptırma” sözü nedeniyle Yunus Emre’yi de Önder Sav’ı  linçe ortak oluyorlar.

Planlı programlı bir biçimde Önder Sav’ın telefonu dinleniyor, özel konuşmaları kaydediliyor, oda ortamı dinleniliyor, Sav mağdur ediliyor ve fakat yine saldırının hedefi Önder Sav oluyor. Her iki olayda da mağdur olanın Sav olmasına rağmen “hırsızı” suçlamak yerine Önder Sav’a yüklenmenin hiç insafa gelir yanı var  mı?

Tüm bu durumlar karşısında sözkonusu olanın gericilerin Sivas katliamı’nın 15.yılında Önder Sav’ın şahsında Sivas davasının rövanşını alma faaliyeti olduğu apaçık ortaya çıkmıyor mu?

Ali YILDIRIM
ALEVİ HABER AJANSI - 05 Haziran 2008

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.