Almanya'da Alevi açılımı

Almanya'da Alevi açılımı

Almanya'da Alevi açılımı Rıza ZelyutAKP hükümeti, Kürtler, Çingeneler ve Aleviler için açılım yapacağını...

A+A-

Almanya'da Alevi açılımıAlmanya'da Alevi açılımı
 
Rıza Zelyut

AKP hükümeti, Kürtler, Çingeneler ve Aleviler için açılım yapacağını söyleyip bu kesimlerin gözünü boyarken Almanya, bu ülkedeki Alevilere dikkate değer bir hak verdi. Artık Alevi kökenli çocuklar; Alman okullarında Alevilik dersi alabiliyorlar. Bunun için yıllardan beri çalışan Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu; Alman Eğitim Bakanlığı ile ortak bir proje geliştirdi. Buna göre Alevilik eğitim müfredatı iki yıldır bazı eyaletlerde okutuluyor.

Geçen hafta Almanya'nın Köln ve Kassel şehirlerinde bu derslerin verildiği sınıflara girdim ve eğitimi izledim. Öğrencilerin klasik oturuş sistemi yerine bir çember biçiminde ve birbirlerine dönük biçimde oturtulduğu sınıftaki o rahatlığı ve huzuru gözledim. Cemal cemale oturuş denilen ve Alevi cem törenlerinin küçük bir örneği olan bu sınıf düzeni; rızalık alınması için de şart. Rızalıkla; ders sonunda öğrenciler arasındaki bütün kırgınlıklar dostluğa çevriliyor. Okullardaki dil, Alman yasası gereği Almanca ama bu sınıflarda Türkçe de konuşuluyor. Alevilik eğitiminin bu yeni ve hümanist yapısı Alman eğitimcilerin de dikkatini çekmiş bulunuyor.

Alman okullarının bazılarında başlatılan bu derslerle öğrencilerin ana-babaları da Aleviliği yeniden öğrenmek zorunda kalıyorlar. Böylece asimilasyona karşı bu eğitim, hümanist bir set de oluşturuyor.

Türkiye'de okullarda Alevilik derslerine karşı çıkanların, Almanya'daki bu örnekten öğrenecekleri çok şey var. Türkiye'de Alevilik eğitiminin din dersi müfredatı içinde yer alması ile hem Alevi öğrenciler, hem aileleri kendilerine gelecekler; ayrıca Sünni öğrenciler de Aleviliği az çok tanıyacaklar. Böylece de beş yüz yıldır Alevilere yönelik olarak üretilen karalama kampanyası da durduralacaktır.

Türkiye'de okullarda verilecek Alevilik eğitimine karşı çıkan Alevi derneklerini, Diyanet İşleri'nin gizli kolları olarak suçlarsam; kimse kusura bakmaz her halde...

Kamer Genç yalnız değil

Çoğunluk diktatörlüğünün ne olduğunu anlamak istemeyenler, TBMM'deki AKP'lilere baksınlar. Güç ellerinde iken ağızlarından bal damlayan bu adamlar; küçük eleştiriler karşısında aşırı saldırgan hale geliyorlar. Linççi AKP'liler; MHP'lilerle yürüttükleri savaşa şimdi Tunceli Milletvekili Kamer Genç'i de eklediler. TBMM'de Genç'i dövmek için üzerine saldıran AKP'lileri, MHP milletvekilleri durdurdurdular. MHP Lideri, Sayın Genç'i yanına oturtarak onu bir linçe karşı korudu.

Bu saldırganlık nereden geliyor diye sormayın. 'Ben her şeyi yaparım!' havasındaki bir parti liderinin ona neredeyse peygamber gözüyle bakan yandaşları da 'Biz herkesi döveriz!' diye düşünürler. Tıpkı 1965'lerde, Meclis'teki İşçi Partili milletvekillerini linç etmeye çalışan Adalet Partililer gibi...

Kamer Genç, bunların yolsuzluklarını, haksızlıklarını, insafsızlıklarını örnekleriyle ortaya koyuyor ya... Bu yüzden 20-25 kişi birden onun üzerine yürüyorlar. Ellerinden gelse parçalayacaklar.

Şimdi bu küfürcü ve faşist kafalı AKP'lilere şunu hatırlatalım: Kamer Genç, Türkiye'deki dürüst ve namuslu herkesin saygı duyduğu bir insandır. O; Meclis'te milletin ortak duygularını temsil ediyor. Bu yüzden de sakın ola ki Sayın Genç'i yalnız sanmayın. Kamer Genç'in intikam alacak PKK'sı yoktur ama Ona uzanan elleri de bu millet kırar.

Nerede şu Dersimciler?

Kamer Genç, Tunceli gibi zorlu bir bölgede, kendi gücüyle Meclis'e girebilen bir isim. AKP'liler ona saldırırken Tunceli dernekleri, bunların Avrupa'daki uzantıları utanç verici bir sessizlik içindeler. İstiyorlar ki Kamer Genç ezilsin. Çünkü o, Cumhuriyet değerlerine bağlı, ulusal birlik ve bütünlükten yana bir siyasetçidir.

Dersimciler; Kamer Genç'i linç etmeye kalkışan AKP'lilerle gizli işbirliği içindeler. Bu tür Tuncelili'ler, CHP'ye saldırırlar ama 'Tuncelili'lerin dini yoktur. Üzerlerinden devlet sopasını kaldırmayın!' diyenlerle işbirliği yaparlar. Sakın ola ki bu kesim, devrimcilikten, demokratlıktan söz etmesin. Bu utanç, onlara yeter de artar bile.

Şeyh-ağa-reis-siyasetçi yakını iseniz tecavüz edebilirsiniz

Doğu ve Güneydoğu'nun ezileni Kürtler değil, oranın yoksul kadınlarıdır. Kürt derebeyliği ve şeyh-molla geleneği; bölge kadınını istediği biçimde kullanabileceği değersiz bir sandalye gibi görür. Bu yüzden tecavüze uğrama rekoru buralardadır. Yoksul ailelerdeki kadın; sistem gereği kendisini savunamaz. Öncelikle de bölgedeki aşiret reisleri, ağalar, şeyhler, mollalar, bunların yakınları ile siyasetçi yakınları, tüccar tayfası, bazı bürokratlar bu kadınlara tecavüzde özel haklara sahiptirler. Bu aşağılık baskı yüzünden oradaki genç kızlarımız zaman zaman kurtuluşu intiharda bulmaktadır. Bu çembere isyan eden kızların kanı da töre denilen kanlı kurban tanrısına sunulmaktadır.

Ne yazık ki siyasetçiler; bölgenin egemenlerini kızdırmamak için bu tecavüzleri ve cinayetleri görmezden geliyorlar. Siirt'te daha ilköğretim öğrencisi olan 7 kızın çok sayıda kişinin tecavüzüne uğraması da bu geleneğin bir devamıdır.

Milyonlarca yoksul Kürt kökenli kadınımızın hayatı ve namusu bir Öcalan etmiyorsa; bundan herkes utanç duymalıdır.

SKY TÜRK İzliyorum

Yayın organları; hükümetin kılıcını ensesinde hissidiyor. Yandaşlarda ise tek eleştiri yok. Buna karşın SKY TÜRK haberleri dengeli biçimde verebiliyor. Burada haberi hazırlayanlar ve sunanlar; sorulamayanı veya görülmeyeni de dikkate alıyorlar. Bu yüzden gündüzleri odamda SKY Türk açık. Akşam eve vardığımda ise Uğur Dündar'ı izliyorum.

SKY Türk'ün tartışma programlarının da tarafsız ve çoğulcu bir yapıda olduğunu; sunucunun sorgulamayı iyi yaptığını da rahatlıkla söyleyebiliyorum. Bu ortamda, bunca olanaksızlığa karşın...

Bravo GÜNEŞ!

Güneş derken kendi gazetemden söz ediyorum. İnanmayan dünkü gazetelerin tümünü masaya yatırıp ana haberine bir baksın.

Bizim gazetede başlık şu idi: 'Artık yetki sende ister as, ister kes!'

Bu sözü, Başbakan Erdoğan, 23 Nisan dolayısıyla başbakanlık koltuğuna oturttuğu Elgin'e tavsiye olarak söylüyor.

İşte çok demokrat, darbe karşıtı gibi görüntü veren bir zihniyetin içyüzünü bundan iyi ne anlatabilir ki...

Bu olguyu başka hiçbir gazete görüp manşete taşıyamadı. O yüzden diyorum ya; gazeteciliği bizim arkadaşlar yapıyor.

Güneş - 25 Nisan 2010

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.