Asimilasyon Hız Kesmiyor, Camisiz Alevi köyü Kalmadı

Asimilasyon Hız Kesmiyor, Camisiz Alevi köyü Kalmadı

ALEVİ KÖYLERİ İMAMLARA TESLİMALEVİ ASİMİLASYONU HIZLA SÜRÜYORAMASYA- AKP iktidarı özellikle seçimler öncesinde “Alevi açılımı” adı altında...

A+A-

ALEVİ KÖYLERİ İMAMLARA TESLİM

ALEVİ ASİMİLASYONU HIZLA SÜRÜYOR

AMASYA- AKP iktidarı özellikle seçimler öncesinde “Alevi açılımı” adı altında sonuçsuz bir tartışma başlatıyor. Aleviler her platformda zorunlu din derslerinin kaldırılmasını, Alevi köylerine cami yapılıp kadrolu imam atanması, Madımak otelinin müze yapılması, Diyanet işlerinin kaldırılması, cem evlerinin ibadet hane olarak kabul edilmesini ile birlikte eşit yurttaşlık hakkı isterken Alevilere yönelik asimilasyon açıktan ve el altından hızla devam ediyor. Kente göç eden Alevi çocukları Sünniliğin öğretildiği zorunlu din derslerinde asimilasyon sürecini yaşarken, Alevi köylerine cami yaptırılıp, kadrolu imam atanarak Alevilere yönelik asimilasyonun bir diğer ayağı köylerde devam ediyor. Amasya’da merkeze ve ilçelere bağlı Alevi köylerinin tamamına cami yaptırılıp, kadrolu imam atandığı gözleniyor. Alevi asimilasyonunda Amasya örneği Türkiye’de yaşanan Alevi asimilasyonunun önemli bir göstergesi olurken, ildeki müftülük köye cami yaptırılması ve kadrolu imam atanması konusunda son derece sistemli çalışıyor. Köy muhtarları köylerine cami yapılıp kadrolu imam atanmasında önemli bir yerde duruyor. Bağlı bulunduğu şehirde, ilçe ve beldesinde bürokrasi ile karşı karşıya gelen köy muhtarı köye cami yapılmasını gelecek diğer hizmetlerin kapısı olarak görüyor. Muhtarların ağzından köye cami yapılması için dilekçe alınırken, köye cami yapılmasını sanki köylü istemiş gibi gösteriliyor. Alevi köyü muhtarları ve köyde yaşayan vatandaşlarla yapılan görüşmelerde böyle bir talebin olmadığı gibi, köye cami yapılmasında köylünün hiçbir katkısının olmadığı, köylünün cami yaptırılmasına bir anlam veremediği ve özellikle de camiye gitmediklerini belirttikleri gözleniyor. Cami yaptırılıp imam atanan köylerde köy halkının kendi imkanları ile yaptığı cem evlerinin de olması dikkatlerden kaçmıyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı Alevi köylerini Sünnileştirme, asimile etme başkanlığına dönüştüğü yorumları yapılırken, Amasya’da il ve ilçelerdeki müftülükler aracılığı ile “Alevi köylerine hizmet” adı altında kamu kurum ve kuruluşlarının araç, gereç, taş, kum, çimento desteği ile camisiz ve imamsız Alevi köyü kalmadı. Hatta merkeze bağlı Ardıçlar köyünün yanı sıra iki mezrasına bile imam ataması yapıldı. Alevi köylerine kamuya ait araçlar Alevi köylerine yaptırılan camilere taş, kum taşırken çimento ve maddi destek veriliyor. En son olarak Amasya Merkeze bağlı Alevi vatandaşların bulunduğu Yassıçal Beldesine bağlı Filingirler mezrasına cami ve kız Kuran kursu yapıldı. Caminin temel atma töreninde ve açılış töreninde bulunanların isimleri mermer levhaya yazılıp asıldı. Ayrıca levhada “Hayırseverler ve kamu kuruluşlarından alınan yardımlarla yaptırılarak 08.11.2008 tarihinde törenle açılışı yapıldı.” ifadesi dikkatlerden kaçmadı. Caminin temel atılışında bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu yine caminin ve kız Kuran kursunun açılışını 8 Kasım 2008’de Amasya protokolü ile birlikte yaptı.

Alevi köylerinde görev yapan imamlar günün beş vakti ezan okuyup, köylüyü camiye, namaz kılmaya çağırıyor ancak kimse camiye gitmiyor. Köylerin yaşlıları ara sıra Cuma namazlarına giderlerken, Alevi köylerindeki camiler yılda iki kez, ramazan ve kurban bayram namazlarında doluyor. Alevi köylerinde ibadet köye dede gelince cem evinde, cem evi yoksa bir komşunun evinde toplanılıp ibadet yapılıyor.

Amasya’da camisiz ve imamsız Alevi köyü kalmadığı gözleniyor. Köyün Alevi olduğunun bilindiği, köylüler tarafından cem evi yapıldığının bilindiği halde niçin cami yaptırılıp, kadrolu imam atandığı konusunda köy muhtarları cevap vermekten kaçınırken, birçok muhtar, “Zaten camiye giden yok.” demekle yetindikleri gözleniyor.

Bayat Köyü Muhtarı Bayram Sel, “Köyümüzde cami de imam da var. Bayramdan bayrama camiye gidiliyor. Bazı yaşlılar Cuma namazlarına gidiyor. Biz ibadetimizi cem evinde yapıyoruz.” dedi.

Beke Köyü Muhtarı İbrahim Esen, “Bayramdan bayrama camiye gidiyoruz. Şu an camiye giden kimse yok. Niçin yapıldı bilmiyorum.”

Hasabdal Köyü Muhtarı Yüksel Armut, “Köyümüzde cami yok ama imam var. Yıllar önce köylü kendi imkanı ile cem evi yapmıştı. Ben de cem evine hopörlör taktırdım, imam beş vakit cem evinden ezan okuyor. Cemaat olursa cem evinde imam namaz kıldırıyor. İmam okulun lojmanında kalıyor.”

Karsan Köyü Muhtarı Mehmet Çoban, “Köyümüze yaklaşık 15 yıl önce camii yaptırılıp, kadrolu imam atanmış. Bunun yanı sıra köyümüze biz cem evi de yaptırdık. Dede geldiğinde ibadetimizi cem evinde yapıyoruz. Bazı yaşlılar Cuma namazlarına gidiyor. Bayram namazlarında camiye gidiyoruz.”

Yeşilöz Köyü Muhtarı Ali Haydar Öz, “Köyümüzde on yıldır cami ve kadrolu imam var. Köye cem evi de yaptırdık. Camiye giden yok. Köy muhtarlarını çağırıp ikna ediyorlar. Para veriyorlar, fazla malzeme veriyorlar. Muhtarlar bazı devletteki kişiler tarafından köye cami yaptırılması konusunda ikna ediliyor.”

Cem Evi Yaptırma Derneği Genel Başkanı Ali Yıldırım Alevilere yönelik asimilasyonun yeni olmadığını belirterek, “Günümüzde “Müslüman kardeş” olarak asimilasyona tabii tutuluyor ve Müslümanlığın gerekleri öğretilmeye kalkışılıyor. Diyanet kadar sistemli, örgütlü ve resmi asimilasyon etkinliği yürüten bir başka organizasyon yoktur. Alevi köylerine zorla yapılan camilerin, Alevi köylerine atanan imamların Alevilik açısından ne kadar yıkıcı ve bozucu olduğunu, Aleviliğin varlığını ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu, tehdit oluşturduğunu görmemek mümkün değil.” diye tepki gösterdi. Alevi köylerine cami yaptırılıp imam tayin edilmesinin tarihinin 1600’lü yıllara kadar uzandığının altını çizen Yıldırım “1826 da Bektaşi dergahlarının kapatılması ve imhası sonrasında  bu dergahlardan kadim olanların yönetimine  Nakşibendi imamlar atanırken aynı zamanda bu dergahlara cami yapılması yoluna da gidilmiştir. Bu asimilasyon camilerinden en tipik olanı Hacı Bektaş Dergahında yapılmıştır ve 1834 tarihlidir. “Alevi köylerinde tarihi camilerin bulunduğu, Alevilerin camileri kendi istekleriyle ve kendileri tarafından yaptıkları, camilerde ibadet ettikleri” yalanının asimilasyon amacıyla üretildiği ve yayıldığı tartışmasızdır. Bu zulüm bugün de hızla devam etmektedir.” diye konuştu.

Pirsultan  Abdal Kültür Derneği Tokat Şube Başkanı Muharrem Erkan ise konu ile ilgili şu açıklamayı yaptı; “Alevi köylerine cami yapılmasının sebebi köy halkının daha iyi hizmet alabilmesi için yol, su, sağlık ocağı gibi hizmetleri alabilmesi için köylerine muhtarların girişimiyle, köylüye de işte bizleri ayırmasınlar, cami yaptırırsak onlar gibi olduğumuzu, farkımızın olmadığını gösteririz diye ikna ediyorlar. Mülki idare amirleri de köyünüze bir şartla hizmet götürürüz, işte o köylerden biri de Bayat Köyü, köyünüze camii yaptırırsanız yolunuzu asfaltlarız deniliyor. Köylü yol, su, sağlık, alt yapı hizmeti alabilmek adına köyüne camii yapıp, imam istiyor. Köye cami yapılıp, imam geldikten sonra da asimilasyon başlıyor. Alevilik el altından resmi ve gayri resmi yollarla hızla asimile edilmeye devam ediliyor. Dedelik kurumsallaşmış olsa, gerekli ekonomik desteği alsa, mevcut sistemde dede köyün her türlü dini hizmetini yerine getirir. Dede ne inançsal ne de kültürel bazda da hiçbir destek almıyor. Böyle olunca da köyde çeşitli din hizmetleri cami ve imama kalıyor. Devlet de bunu bildiği için sessiz kalıyor. Hatta müftülüklerde Alevi köylerinde imamların nasıl davranacağı konusunda kursların düzenlenip, eğitim verildiğini duyuyorum. Bunların Aleviliği asimile etmek, yok etmek, ortadan kaldırmak gibi bir amaçlarının olduğu bilinen bir gerçektir.”

Amasya’da Alevilere yönelik gerçekleştirilen doğrudan ya da el altından sürdürülen asimilasyon süreci Türkiye’deki Alevilerin içinde bulunduğu gerçeği çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Köyden kente doğru Alevilere yönelik asimilasyon süreci hızla devam ediyor. Alevi vatandaşlar eşit yurttaşlık hakkı çerçevesinde zorunlu din derslerinin, Diyanet başkanlığının kaldırılmasını, Madımak’ın müze yapılmasını, cem evlerinin ibadethane olarak kabul edilmesini isterken, AKP iktidarının “Alevi açılımı” ile ilgili sonuçsuz ve göz boyamaya yönelik girişimleri yaşanan asimilasyon karşısında son derece cılız kaldığı gözleniyor.

CUMHURİYET - MEHMET MENEKŞE - 3 Ocak 2008

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.