Asimile olanlar ve Asimile doğanlar

Asimile olanlar ve Asimile doğanlar

Asimilasyon denen çağın en müthiş silahı. Tarihte ilk kez nerede ve ne zaman ortaya çıkmış, kimler kimlere karşı kullanmış bilmiyorum, fakat bildiğim...

A+A-

Asimilasyon denen çağın en müthiş silahı. Tarihte ilk kez nerede ve ne zaman ortaya çıkmış, kimler kimlere karşı kullanmış bilmiyorum, fakat bildiğim kadarıyla asimilasyonun anlamı şöyle:

Hakim kültürün veya inancın diğer kültürleri veya inançları kendine benzetme ve kendi içinde eritme çabasıdır. Özellikle toplumlara karşı kullanılır. Silah zoruyla yapılan bir şey değildir, fakat silahtan daha beter bir etkiye sahiptir.

Asimilasyonun bu topraklar üzerinde uygulanışı ve en çok maruz kalanları kimlerdir diye bir soru sorulsa, buna verilecek en gerçekçi ve çarpıcı cevap Alevilerdir dersek, en doğrusunu söylemiş oluruz.

İslam'ın resmi devlet dini olarak kabul edilmesiyle birlikte Alevilere karşı uygulanan çıplak zoru ve getirdiği sonuçları göz önüne alırsak, gelişen süreç içerisinde asimilasyonun nasıl başladığını bulmak pek zor olmayacaktır.

Altı yüz senelik Osmanlı baskısından kurtulup göreceli de olsa rahata kavuşan Alevilerin son 90 senelik yaşamlarına baktığımızda ise asimilasyonun çok başka bir şekliyle karşılaşacağımızı düşünüyorum.

Seriat devletinin yıkılıp, onun en etkili dini kurumu olan halifeliğin de kaldırılması ve yerine Cumhuriyetin ve aynı zamanda laiklik kuralının getirilmesiyle birlikte, Aleviler için yepyeni bir durum ve aynı zamanda uyku dönemi de başlamış oldu.

Osmanlı döneminde her türlü çıplak zora karşı direnmeyi hayatta kalmayı başaran bu koskoca toplum, Cumhuriyet yönetiminde tam bir rehavate kapılıp adeta kendini yok etme sürecine girmiştir.

Gerçi bu dönemde de bazı baskılar görmüş olsada,

şeriata nazaran oldukça farklı bir durumla karşı karşıya oldukları için yeni dönemin zorluklarını hoş karşılamayı yeğlemiştir. İşte tamda bu dönemden başlayarak asimilasyon denen çağın en müthiş silahıyla tam anlamıyla karşı karşıya kalmış ve giderek kendiside buna adapte olmaya başlamıştır.

Bunun başlıca nedenini şuna bağlamak mümkündür: Osmanlı zamanının şeriatçı kıyımında yaşadıkları kıyımlar ve ençok ta aidiyet sorunu yaşamaları nedeniyle, Cumhuriyet yönetiminin kendisini direkmen Müslüman saymasına adeta sevinir olmuşlar.

Bu günden geriye baktığımızda karşımıza çıkan gerçek şu olmuştur: Aleviler kendilerini İslam'dan saymaya başlamış, bu sayma işi zamanla daha da ileri gitmiş, bir zaman gelmiş karşısındakini İslam dışı olarak görmeye ve bu yönde sert söylemler geliştirmeye başlamıştır.

Yaşanan bu 90 yıllık zaman dilimi içerisinde doğan kuşaklardan ilk olarak asimile olanlar çıkmış ve bir kuşak kadar sonra da yeni bir nesil daha türemiştir.

Sonuç şu şekilde olmuş:

Bir kısım Aleviler asimile olmuş ve bir de bunlardan doğanlar olmuştur.

Kesin sonuç şudur:

1. Asimile olanlar

2. Asimile doğanlar

İşte bu gün buralarda ısrarla ve inatla asimilasyon iddialarına en çok karşı çıkanlar bunlardır, yani 'ASİMİLE DOĞANLAR'DIR.

Bunlar asimile olduklarına şiddetle karşı çıkarlar, asimile olduklarını asla kabul etmezler. Aslında bu konuda haksız da sayılmazlar, çünkü onlar asimile olmamışlar, ASİMİLE DOĞMUŞLARDIR.

İşte bütün mesele bu.

SİNAN IŞIK

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.