Bazı Hemşinliler neden Türk olduklarına inanıyorlar?

Bazı Hemşinliler neden Türk olduklarına inanıyorlar?

Hemşinlilerin kimliğini sorgularken düşünülesi şey şudur; suç asimile edilmiş bir toplumda mı, yoksa onları asimile etmiş faşist zihniyette mi?

A+A-

Bir akademisyen veya bilim insanı olmadığım için bu konuda da diğer yazılarımda olduğu gibi tamamen şahsi düşüncelerimi aktarmak istiyorum. Özellikle diğer Ermeniler tarafından sürekli sorulan sorulardan birisi de sanırım budur: Bazı Hemşinliler neden Türk olduklarına inanıyorlar?

Aslında daha önce ingilizce olarak yayınladığım yazıda hangi tarihlerde Karadeniz halklarının müslüman olup isim değiştirmeye başladığına değinmiştim. O yazıdan bahsetmemin sebebi herşeyin başlangıcının islama geçişle olmasıdır.

Bildiğiniz üzere müslüman olan herkes ırkı ne olursa olsun müslüman ismi almak zorundadır. Osmanlı Dönemi’nde de zaten Müslim-Gayri müslim ayrımı vardı, ırk değil din önemliydi. Kısacası bugün Türk olarak kayıtlı olan bütün vatandaşlar ırk olarak Türk değil, Osmanlı Dönemi’nde müslüman olarak kaydedilmiş olan Müslim vatandaşların devamıdır.

İslamı seçip müslüman ismi alan (bu zaten zorunludur) Hemşinli Ermeniler de doğal olarak günümüzde azınlık olarak değil, Türk olarak kayıtlıdır. Bu Türkiye’nin çoğu yerinde de aynıdır. Kendini Türk ırkından oldukları için Türk sananlar, ırk değil zamanında atalarının dini seçimlerinden dolayı bugün Türk olarak anılmaktadırlar.

Türkiye’de özellikle de Karadeniz Bolgesi’nde devlet eliyle büyük bir asimilasyon gerçekleştirildi ve hala gerçekleştirilmeye devam ediliyor.

İslama geçmiş olanlar zamanla asimile olarak Türk olduklarına inandırıldılar. Bunu da ümmet yani dinin önemli olduğunu iddia ederek Osmanlı zamanında yapmaya başladılar. “Sen müslümansın artık, gavur (Ermeni/Rum) değilsin! Elhamdülillah Müslim’im diyeceksin!” şeklinde başladı, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra durum daha da vahim bir hal aldı ve “Türksün’e” döndü olay.

Sonraları da bu şekilde yetişen nesiller devlet eliyle ‘aslında Ermeni ve Rumların 1914-1917 arasında, yani Soykırım sırasında buraları terk ettiğine’ ve onların yerine ‘biz Türklerin yerleştirildiğine’ inandırıldılar. Bunu bizzat kendim de yaşadım. Aynen bu şekilde Ermenilerin göç ettiğini ve bizim buraya onların yerine yerleştirilen Türkler olduğumuzu dayattıklarını hala hatırlarım.

Aslında biz hiçbir yere gitmedik, biz zaten vardık ancak müslüman olarak Gayri müslim kimlikten vazgeçtik ya da vazgeçirildik. Asimilasyon da zaten tam olarak budur: Vazgeçirdikten sonra, kimliğini tamamen unutturmak!

Düşünün 2 nesil “müslim” olarak yetişmiş ve Ermeni-Türk ayrımı olmayan dönemde “müslim” kimliğiyle yaşamış. Sonraki nesle sorduğunuzda da “Elhamdülilllah Müslümanım” diye cevap vermiş. Burada dikkat edilmesi gereken husus Osmanlı Zamanında “Türküm” değil “Müslümanım” denilmesidir.

Sonrasında Türk kimliği yapıştırılıp bir de üzerine Ermenilerin ve Rumların göç ettiğine ve onların aslında buralara yerleştirilen Türkler olduklarına inandırılınca doğal olarak yeni nesil artık kendini Türk sanmaya başladı.

Hemşinlilerin kimliğini sorgularken düşünülesi şey şudur; suç asimile edilmiş bir toplumda mı, yoksa onları asimile etmiş faşist zihniyette mi?

Saygılarımla…

ARALIK 27, 2019 ~ DENİZ BURCAY

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum