Bir iddianame klasiği daha...

Zaman gazetesi iddianameyi çok iyi kullanıyor

Ergenekon davasında üçüncü iddianamenin kabul edilmesiyle birlikte, yine ortalığa suikast planları ve komplo teorileri saçılmaya başlandı. Zaman gibi gazeteler de bu haberleri işlerine geldiği gibi kullanmaya devam ediyor.

Ergenekon davasının üçüncü iddianamesinin kabul edilmesinin ardından bir çok plan da ortalığa saçıldı. Ergenekon ile yakın tarihi birbirine bağlayacağı söylenen iddianamede, günümüze ait bir çok iddia yer alıyor. "Darbeye ortam hazırlamak" için bir çok "kanlı plan" yapıldığı iddia edilirken bu iddiaların arasına bir çok alakasız iddia da serpiştirildi. Davada yargılananların gericiliğe karşı sarf ettiği sözlerin de "karanlık planlar" arasında sayılması dikkatlerden kaçmadı.

Alevi-Sünni çatışması

Sivas ve Maraş katliamlarını da Ergenekon'a bağlamak açısından önemli olan bir iddia, bir süredir basında şu şekilde yer alıyor. İddiaya göre, "Alevî-Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız ve federasyon yöneticisi Kazım Genç'e suikast düzenlenerek, Alevî vatandaşlar harekete geçirilecek. Ardından daha çok Sünnî vatandaşların gittiğini savundukları büyük bir alışveriş merkezine saldırı düzenlenecek". Bu iddiaya ilişkin bir çok ayrıntı basında yer alırken özellikle çocukların hedef alındığı gibi özel ayrıntılara da yer veriliyor.

Basında yer alan haberlerde dikkat çeken bir başka nokta da, Ergenekon ile yakın tarih arasında bir bağ kurulmaya çalışılsa da; asıl amaç, AKP'ye karşı düzenlenebilecek bir darbenin ne kadar kanlı olacağını kanıtlamak.

"Karanlık savaş konsepti"

Erdal Şenel'in evinde ele geçirildiği söylenen bir CD'de yer alan "Karanlık Savaş Konsepti 2" isimli bir slayt gösterisi de basında yer alan Ergenekon haberleri içinde önemli bir yer tutuyor. Bu planın hangi ülkeye dönük olduğu ve nasıl yapılacağı anlaşılmasa da, belgenin içeriği şu şekilde anlatılıyor: "Ergenekon yapılanmasının düşman olarak algılandığı ülkelerde, başta terör örgütleri tarafından desteklenerek veya ekonomik kriz çıkartılarak nasıl yönlendirilebileceği hakkında bilgiler yer alıyor". Bu plana göre, terör açıktan lanetlenip el altından desteklenmesi öneriliyormuş.

"Yalçın Küçük senaryo yazdırmış"

Basında yer alan iddialardan biri de Yalçın Küçük'ün, İsmailağa cinayeti ile ilgili bir senaryo yazdırdığı yönünde. Küçük böyle bir senaryoyu yalanlarken, bazı gazeteler bu senaryoyu da "Ergenekon'un dehşet senaryoları" başlığı altında saymayı uygun gördü. Gürkan Hacır'ın kendi direktifi ile senaryo yazacak bir insan olmadığını belirten Küçük, "Kan ve Mürekkep" isminde bir senaryodan da haberdar olmadığını söylemişti.

Kendilerine yontuyorlar

İddianamede yer alan kimi suikast iddialarını haberleştiren gazeteler, bunun yanında kendileri ile ilgili kimi konuları da büyütmeyi ihmal etmediler. İddianamede yer alan "karanlık" planlar ile birlikte kendilerini rahatsız eden konuşmaları da sıralayan Zaman gibi gazeteler, gericilikten rahatsız olmanın da suç olduğunu iddia etmiş oldular.

Zaman gazetesi rektörlerin yaptığı konuşmalardan alıntıladığı şu cümleleri suç delili olarak sıraladı:

"Maalesef her yerde en iyi yurtlar ve binalar gericilere ve tarikatlara ait. Gerici örgütlenme had safhada devam ediyor."

"Bir insan 12 yaşına kadar temel karakter ve bilinç sahibi oluyor. Doğayı ve çevresini sorgulamayı, sebep-sonuç ilişkisi kurabilmeyi öğreniyor. O nedenle Kur'an kursu yaşının 12 üzerinde olması çok önemli."

"Türk halkı kadar dedikodudan ve günlük olaylardan etkilenen bir halk dünyada yok. Örneğin İsveç'te dışişleri bakanı öldürüldü ve bizim köşe yazarları 'İsveç Euro'ya geçer, zira öldürülen bakan Euro'yu savunuyordu.' dediler. Ama halk Euro'ya geçmedi. Türk halkı güce tapıyor."

(soL - Haber Merkezi) - 9 Ağustos 2009