Bir Yürüyüş Eyledik!

Bir Yürüyüş Eyledik!

Bir Yürüyüş Eyledik!Rüstem GÜMÜŞAlevi Bektaşi Federasyonu’nun çağrısına kulak veren, gönlünü ortaya koyan,...

A+A-

Bir Yürüyüş Eyledik!Bir Yürüyüş Eyledik!

Rüstem GÜMÜŞ

Alevi Bektaşi Federasyonu’nun çağrısına kulak veren, gönlünü ortaya koyan, el uzatan, yola düşen Aleviler ve Alevi dostları, bölük bölük toplanarak yollara düştüler türkülerini kendilerine yoldaş ederek. Kendi çağrılarıydı çünkü bu. Kendi taleplerini haykıracaklardı dosta ve düşmana. Bu ülkenin ‘aydınlık yüz’leri karanlıklar içindeki aydınlık tarihinin bilinçaltına yerleştirdiği korkuya rağmen düştüler düşlerinin peşine, artık düş olmasın diye kendi öz benlikleri kendilerine. Cesurca düştüler yollara ama korkarak, ama inatla, ama kaygıyla, ama azimle, çoluk çocuk, yaşlı genç, kadın erkek hep beraber el ele kol kola. “Toprakta karınca, suda balık, havada kuş” gibi geldiler. Farklı kollardan akarak çağlayan oldular, aynı deryada buluştular. Tıpkı tarihleri gibi. Feleğin çemberinden geçtiler felekle buluşarak. Ayaklarının yere daha güçlü bastığını fark ederek. Aleviliğin tasavvufi bir akım olarak sadece dergahlara, cemevlerine hapsetmek isteyenler ondaki dünyasal özü bir kez daha gördüler.

Aynı masalı gerçek diye yutturdular bize bilim adına; “Tarih tekerrürden ibarettir” diye.  Ama artık ezilmenin, yok sayılmanın zamanı değildir. Komşusundan çekinip ramazanda gece lambasını açık bırakma devrini atlatmıştır artık. Kendine daha bir güvenmektedir, demokratik bir şekilde kendini ifade etmektedir işyerinde, okulunda, sokağında. Amacı kirvelerinin üstünde kendi baskısını kurmak değil, onlar gibi inançlarında eşit ve özgür olmak.

Geçmişinde iz bırakan önemli tarihleri ve olayları olmuştur: Kerbela, Babailer, Pir Sultan’ın idamı, 1826’da dergahına Nakşi şeylerinin atanması, cumhuriyet döneminde yasaklanmaları, Maraş, Çorum, Gazi, 2 Temmuz Madımak ve daha nice niceleri ve en sonunda 9 Kasım 2008! Bir dönüm noktası olacaktır artık bu tarih. Hafızalarda yer edecek, tarihimizde bir milat olacaktır 9 Kasım. İddialı bir sözdür onlar için belki, ama ezilenlerin, horlananların, öteki görülenlerin tarihi kendilerinden yana yazacakları gerçeğidir önümüzde duran. 

Önemli dersler çıkarılması gereken bir yol dönümüydü bu miting. At izinin it izine karışmadan izleri çok net gösteren bir miting oldu. Ve Aleviler hangi izin peşinden gideceklerini hangi çağrıya uyacaklarını gösterdiler. İçlerindeki Hızı Paşaların çarklarını kırma, Yıldız dağının başındaki dumanı dağıtma vaktidir dediler, dediler de düştüler yollara heybelerinde ekmekleri, türküleri ve umutlarıyla ve kavgalarıyla.

Oraya katılanların büyük bir kısmı Kürt vatandaşlarımızdı” diyerek  tarihi yürüyüşe akıllarınca gölge düşürecekler. Ağızlarını açtıkları zaman ‘72 millete bir bakarız’ derler, derler de ‘oraya Kürtler katılacak sadece’ diyerek içindeki önyargıyla karışık kinini de kusuyorlar. Mitinge katılanlarımızın hepsi Kürt de olabilirdi. Ne değişirdi ki? Kimiz biz? Biz Kürt’üz, biz Türk’üz, Aleviyiz, Sünniyiz, Ermeniyiz, Süryaniyiz biz, biz Türkiye’yiz, biz halkların, inançların, kültürlerin beşiği Anadolu’yuz, yüceliğimiz buradan gelir, kardeşliğimiz derindir bizim. Yanımıza geldiler diye nasıl düşman olarak bakarız birbirimize. Mayamız sağlam. Ortaklaşa bugünlere getirdiğimiz bu topraklarda hep beraber kardeşçe, koyun koyuna devam edeceğiz yaşamaya.

Yürüyüşümüz bize öğrettiği kadar bizim dışımızdakilere de hatırlattı bazı gerçekleri. Aleviler kimsenin arka bahçesi olmayacağını gösterdi. Hem bizler için bir şey yapmamak hem de üzerimizde hak iddia etmek. Yürüyüşümüzle işlerin artık eskisi kadar kolay olmayacağını anlattık. Alana gelen yüzbinlerle ve gelemeyen milyonlarla ortak taleplerimizi anlamayanların, anlayıp da bizden gözüküp bize karşı olanların artık daha zorlaştı işleri. Artık meydanlardayız ve taleplerimiz için mücadele edeceğiz, kendi yolumuzu çizmede söz sahibi olacağız.   

Korktular yürüyüşümüzden. Arzuladıkları kendi içine kapanmış bir Alevi hareketiydi. Demokrasi, emek, özgürlük, laiklik, Kürt mücadelesiyle yoldaş olması gereken Aleviler bu süreçte uzun erimli bir birlikteliğin adımlarını da atmaya başlamıştır. Demokrasi ve emek güçleriyle birleşik bir mücadeledir ki ancak özümüze uygun duruşumuzu gösterir. Tersi durum, Alevilere dönem dönem göz kırpan, bizlere belirli haklar veriyormuş gibi gözüken AKP gibi gerici, ırkçı, demokrasi ve emek düşmanı partilerin yedeğine düşme tehlikesi yaratabilir. Bu sebeple bizim geçici yol arkadaşlıklarına değil gerçek musahiplere ihtiyacımız olduğu gerçeğini unutmamalıyız.

Rüstem GÜMÜŞ

Kayseri Pir Sultan Abdal Derneği Başkanı
Alevi Bektaşi Federasyonu GYK Üyesi

Alevihaber.com - 14 Kasım 2008

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.