'Bizim Davamız Maaş Davası Değil'

'Bizim Davamız Maaş Davası Değil'

'Bizim Davamız Maaş Davası Değil'Hükümetin kendi Alevilerini yaratma projesi olarak da nitelendirilen AKP açılımı, Alevilerce tartışılmaya...

A+A-

'Bizim Davamız Maaş Davası Değil''Bizim Davamız Maaş Davası Değil'

Hükümetin kendi Alevilerini yaratma projesi olarak da nitelendirilen AKP açılımı, Alevilerce tartışılmaya başlandı. Yıllardır Diyanetin kaldırılmasını talep eden Aleviler, şimdi diyanet tarafından Alevi Dedelerinin maaşa bağlanmasını tartışıyor. Kimi Alevi dernekleri bu konuya sıcak yaklaşırken Ankara mitinginde sokağa çıkan pek çok Alevi ise bu açılıma karşı onur mücadelesi veriyor. Konuyla ilgili Birgün"e konuşan Alevi Dedesi Ergül Şanlı, maaş bağlanmasının Alevi Bektaşi inancını bir anlamda devlet memuru statüsüne koymak demek olduğunu söyledi. Şanlı şunları belirtti: "Alevi- Bektaşi inancında dedeler kendi inançlarında var olanları söylerler. Birilerinin empoze ettiği fikirlere itibar etmezler. Günümüzde şehirlerde belki deforme olmuş Alevi dedelerine maaş cazip gelebilir. Bugün maaş bağlanması durumunda Diyanet’in gördüğümüz gibi  dedeler onların istekleri doğrultusunda konuşmak zorunda kalabilirler ve bu da bugüne kadar bozulmadan gelen Alevi Bektaşi inancını yok etmekle eşdeğer bir uygulama olur."

Ergül Şanlı Alevilerin tarih boyu inançlarını bedel ödeyerek koruduklarını belirtti. Şanlı, "Bizler kendi inancımızı kendimiz finanse edebiliriz. Aynı zamanda devletin yüz binlerce cami imamının parasını kendi kasasından vermesi laik bir ülkede ayıptır. Diyanet bu ülkenin sırtında bir kambur gibi duruyor. Bu ülkeden sağlıktan eğitime birçok sorun yaşanırken, sekiz bakanlığın bütçesi Diyanet'e aktarılıyor. Din işleri devletin üstünde şu an Türkiye'de. Bizler Din dersinin ve Diyanet’in kaldırılması gibi taleplerimizle sokaklara çıkarken hiçbir zaman dedelere maaş bağlanmasını istemedik. Bizler kendi inancımızı tarihten bugüne kadar finanse ettik bu günden sonrada ederiz. Çünkü Aleviler eşit yurttaşlık hakkı istiyor" dedi.

"AÇ KALSAN DA ALÇALMA"

Konuyla ilgili görüş aldığımız Alevi Dedesi Hüseyin Gazi Metin, "Bizim davamız maaş değil. Bizim davamız zorunlu din derslerinin kaldırılması, Cemevlerinin yasal hale getirilmesi, Madımak'ın müze olması ve Alevilere eşit yurttaşlık hakkının verilmesidir" dedi. Gazi Metin sözlerini şöyle sürdürdü: “Dedelerin herhangi bir yere bağlanıp bu düzenin bir parçası olarak, onların istediği gibi konuşma ve maaş alma dertleri yok. Amacımız bu ülkenin insanlarının kardeş bir şekilde eşit yurttaşlık hakkı etrafında yaşaması. Alevi kültürü bir kütüphanedir ve yaşatılması gerekir. Hazreti Ali"nin "Aç kalsan da alçalma" diye bir sözü var. Pir Sultanlar haram lokmadan yemedi. Hallacılar, Nesimiler hep dik durdu. Başından beri dedelerin derdi maaş değil. Bizler asırlardan beri un bulgur topladık fakat hiçbir zaman böyle bir şeye tenezzül etmedik. Maaş almak isteyen dedeler olabilir. 9 Kasım"da yapılan Alevi Mitingine karşı çıkanlar  böyle bir uygulamaya sıcak bakıyorlar. Onların Alevi toplumuna hizmet etmedikleri belli. Bugüne kadar yaptığımız mücadeleyi maaş konusuna bağlarsak biz duruşumuza, geçmişimizi yazık etmiş oluruz. Bu düzenin temsilcileri binmediği hayvana yem vermezler. Bunlar maaş bağladıkları zaman sanki Diyanet'in  memuru gibi bizi düzenin çarkına bağlarlar. Bizler özgürce konuşamayız. Böyle bir uygulamaya karşıyız."

GENÇ: DEDELER MAAŞLI MEMUR OLAMAZ

Pek çok Alevi derneği de bu açılıma karşı çıkıyor. PSAKD Önceki Genel Başkanı olan Av.Kazım Genç bu konunun yeni gündeme gelmediğini belirtiyor. "Dedelerin hiçbir zaman resmi ideolojinin maaşlı memuru olmadığını ifade eden Genç, Şunları söyledi: "Dedelere maaş bağlanması gibi bir düşünceyi doğru bulmuyoruz. Dedeler hiçbir zaman bir başkasının memuru olmadı onlar inanca götürdükleri insanların verdikleri katkılarla ayakta kaldılar eğer ihtiyaçları varsa bunu kabul ettiler. Bazı dedelerin çekmiş oldukları ekonomik sıkıntılar nedeniyle maaş konusunu sıcak karşılama düşüncesi hakim olmuş olsa bile tarihsel süreçte böyle bir şey olmadı. Dedeler özgür olarak hizmet verdikleri için maaş konusunu doğru görmüyoruz. Bu Aleviliğin örfi yapısını bozacağını ve resmileştireceğini düşünüyorum. Devlet memuru devletin görüşünden farklı bir tavır sergileyemez bu da Aleviliğin gerçek yapısını değiştirecektir.

"PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR"

Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği yöneticisi Ali Kenanoğlu da açılıma karşı çıkanlardan. Kenanoğlu, "Eğer bütçe ve ödenek verilmesi gerekiyorsa, bizim inanç ve örgüt bağlamında yapılanmamız var ve ödenek bu kurumlara verilmesi ve kendi kurumlarımız üzerinden yürütülmesi gerekiyor" dedi. Dedelerin ve Cemevlerinin bir takım gereksinimleri olduğunu söyleyen kenanoğlu şunları kaydetti: "Bizim kurum ve kuruluşlarımızda, gönüllülük esasına göre ücret alan dedelerimiz var. Biz bunu kendi içimizde finanse ediyoruz. Maaş verilip verilmeyeceğini Alevilerin belirlemesi, bütçe ve ödeneğin Alevi Bektaşi Federasyonuna verilmesi gerekir. Doğrusu bu olacaktır. Dedeler devlet memuru olamazlar biz doğrudan dedelerimizi Diyanetin bütçesine bağlayamayız. Bu durumu dedeler de kabul etmiyor zaten. "Parayı veren düdüğü çalar" diye bir hikaye var, dedeler maaş bağlandığı zaman devletin dedesi olmuş olacak Alevilerin değil. Devletin dedesi kavramına karşıyız."

OZAN BİLİR / BİRGÜN - 26 Kasım 2008

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.