Celal Necati ÜÇYILDIZ : Aleviler ve Madımak

Celal Necati ÜÇYILDIZ : Aleviler ve Madımak

Celal Necati ÜÇYILDIZ : Aleviler ve MadımakMadımak öyle kolay bir yere oturtulamaz. Öyle çiçekçi dükkanları ile....

A+A-

Celal Necati ÜÇYILDIZ : Aleviler ve MadımakCelal Necati ÜÇYILDIZ : Aleviler ve Madımak

Madımak öyle kolay bir yere oturtulamaz. Öyle çiçekçi dükkanları ile. Bu olsa , olsa kandırmacadır. Çünkü Madımak’ın ötesi var. Taraflar var. Öyle basit değil. 16.yüzyıl başlarına gitmemiz gerekmektedir.

Anadolu’da Pir Sultan’ın, Hızır Paşaların dönemlerine gidelim. Osmanlıya ters olan bir yaşam var Anadolu’da. Halifelikle birlikte gelen ulema var. Bu ulema grubu. Hala emevi kafasında. Kerbela’yı kabul etmeyen, Eba Müslim’in, Erdebil’de şekillenen yeni bir inancı kabul etmemekte. Onlara ters gelmekte. O Erdebil ocağında Anadolu’da  yaşayan yaşam var, Şaman Yaşamı var. İslamiyet var. Her birinden alınmış güzel olgular.

İşte bu Erdebil ocağında şekillenen  dünya görüşünü bir yere yamayamazsınız. İşte bu düşünceler ulemaya ters gelmektedir. Çünkü onların dünyasında belirli kalıplar içinde hapsedilmiş tutkular vardır. İşte o dönemde oluşan hareketi bastırmak için İstanbul’daki ulema grubu fetvalar yazdırdılar. Bununla ilgili Hızır Paşalar Anadolu’da Pir Sultan’ların üstüne salındı. Celali isyanları oldu. Dadaloğlu oldu. Bedrettin oldu. Şahatay oldu. Yüzyıllar boyu bu savaş devam etti.

Alevilikle ilgili olumlu bir gelişme görebilmemiz için işte Erdebil’den refarans almak zorunda. Yoksa Hızır Paşaların devamı mücadelenin şekil değiştirmesi olur. Adına ister asimilasyon deyelim, ister katliam diyelim. Tek, tek astılar; olmadı. Sonra ordular sürdüler üstüne. O da olmadı. Ormanları ateşe verdik. İçinde yaşayanları yaktık. Sonra zorunlu iskan dedik, oradan , oraya sürdük bu toplumu. Evlerini ateşe verdik, kaldıkları oteli ateşe verdik. Sonra baktık olmuyor. Onlar gibi davranıp, onları kendilerine benzetmek. İki katlı bir bina;  altı Cami,  üstü Cem evi. Önce namazı kılalım, sonra yukarda cümbüşlerini yapınlar.

Bu kadar basit değil. Aleviler Cem evine eşi ile beraber gelir. Yürekleri yeter mi?  Ulema nasıl fetva verir. Arabistan kültüründen gelme kadının yarım insan kabul edildiği bir düşünce yapısı. İşte farklılık burada. Yoksa Cem evi’de , Cami de Tanrı’ya ulaşmak için aynı yakarış vardır. Birinde heyecan yaratmak için saz vardır, söz vardır. Samah vardır. Tanrı’ya sevgi ile ulaşmak.

Bir yerde ise;  yakarışı güçlendirmek için, fetvaların arkasına sığınıp, bir aleviyi öldürmekle cennete gitmek. Hangisi kolayınıza gidiyorsa onu yapın. 

Anadolu’da insanların kardeşçe yaşamacısını istiyorsanız. Bırakınız insanlar. İster Camilerine gitsinler. İster Cem evlerine gitsinler. Tek yapacağınız iş 16. yüzyılda, 19. yüzyılda hazırlanan fetvaları yırtın. Herkes özgürce ibadetlerini yapsın. Kimse,  kimseye karışmasın.

AKP yöneticileri , takıye yapmıyorsanız.  Gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsanız.

Alevilerin öyle sizden çok talepleri yok. Cem evlerini kabul edeceksiniz. Onları imar planlarına işlenilmesini kabul edeceksin. Aleviler kendi cem evini yapar, kendi dedesini bulur, onun niyazlığını verir.
      
İşte bunların güvencesi ise Pir Sultan’ın simgesi olan Madımak ‘ı  Müze, Kültür Merkezi yapacaksın. Bunu yaparken ya diğerleri diyorsan. İşte burada duracaksın. Niyetin kötü. Hala o fetvalar var demek, işte o zaman Alevilerin size inanmasını beklemeyin. Yine kendinize benzetme operasyonu diyoruz. Hadi oradan diyoruz:  21. yüz yılın Hızır Paşalarını al yanına onlarla ister Camiye git, ister cümbüş et. Ama bu işe Alevileri karıştırma. bir şeyler yapmak istiyorsanız: önce kendi yandaşlarınızla bu işi çözmeniz gerekmekte.

Onlara Alevilerle birlikte yaşamayı öğreteceksiniz. Onların kafasından öldürme, yok etme, yakma, sonra o yakmayı kutlamak için  lokantalarda yemek yemenin tütsü koktuğunu anlatacaksın. Bunu yapabilirseniz işiniz kolay olacak. Onları birkaç sözcükle kandırıp, seçim materyali olarak düşünüyorsanız. O zaman hayal kurarsanız. Avucunuzu yalayın. O yanılgıyı 1950 lerde bir kere tattılar. Yeniden tatmak isteyen yok. Çok değirmenler çalıştı. Çok sular aktı derelerden.

Celal Necati Üçyıldız  
12.12.2007 - www.pirsultan.net     

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.