Cemevi için direnen mahallenin fotoğrafları: Bekleyiş

Cemevi için direnen mahallenin fotoğrafları: Bekleyiş

Cemevi için direnen mahallenin fotoğrafları: Bekleyişİlk gösterimi 22. İFSAK İstanbul Fotoğraf Günleri'nde gerçekleşen Yücel...

A+A-

Cemevi için direnen mahallenin fotoğrafları: BekleyişCemevi için direnen mahallenin fotoğrafları: Bekleyiş

İlk gösterimi 22. İFSAK İstanbul Fotoğraf Günleri'nde gerçekleşen Yücel Zorlu'nun "Bekleyiş" sergisi, 2009 yerel seçimi öncesinde yapımına izin verilen ancak seçimden sonra kaçak yapı olduğu gerekçesiyle hakkında yıkım kararı alınan Kazım Karabekir Mahallesi Cemevi için mahalle sakinlerinin direniş öyküsünü resmediyor. Sergi 3 Ocak tarihine kadar İstanbul Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'nde (NHKM) görülebilir. Sergi ve fotoğraf üzerine Yücel Zorlu ile konuştuk.

"2009 yerel seçimlerinin üzerinden henüz bir hafta geçmiş olmasına rağmen, gündem; tartışmalar, zaferler ve hayal kırıklıkları ile doluydu. Zaten bundan sonrası için yola nasıl devam edileceği ne partileri ne de seçmeni ilgilendiriyordu. Kitlelerin ağzında alışılagelmiş "çalıyor ama hizmet ediyor" sözleri dolaşıyordu. Bunca emeğin kötünün iyisini seçmek için olması çok anlamsız geliyordu bana.

Ekrandaki haber kalabalığında tabiri caiz ise zap yaparken gözüme ilişen bir başlık dikkatimi çekti: "Cemevine seçim sonrası yıkım kararı." Haberde, Ümraniye Kazım Karabekir Mahallesi'nde seçim öncesi yapılına müsaade edilen, seçim sonrasında kaçak yapı gerekçesi ile yıkım kararı alınan cemevinde, halkın yıkıma karşı nöbet tuttuğu anlatılıyordu.

Ertesi gün hem konu hakkında detaylı bilgi almak hem de birkaç kare belgelemek için sözü geçen cemevine doğru yola çıktım. (...)"

Yücel Zorlu'nun "Bekleyiş" isimli sergisinin öyküsü böyle başlıyor. Biz de öykünün arkaplanını ve sonrasını merak ettik. NHKM'de 9 Aralık'tan bu yana sergilenen fotoğraflar, sadece cemevi inşaatının yıkımına karşı nöbet tutan insanları değil, bu insanların hayatlarını da mercek altına alıyor. Sergi 3 Ocak'a kadar izlenebilir.

Öncelikle, profesyonel olarak fotoğrafla ne zamandan beri iç içesiniz, onu sormak isteriz?

Fotoğrafla tanışalı 10 yıl oldu. Üniversitede iken hem okuyor, hem de çalışıyordum. Aslında çalışma sebebim, yanlış bir bölümü tercih ettiğimin farkına varmamdı. Daha sonrasında bir miktar para toparlayıp ilk fotoğraf makinemi aldım. O günden bu güne koşturuyorum hayatların peşinde.

“Bekleyiş” kaçıncı kişisel serginiz ve bugüne dek kaç sergi açtınız?

“Bekleyiş” benim belgesel fotoğraf alanında ilk sergim. Daha öncesi 2007 yılında deneysel bir çalışmam olan “Çağrışım” İFSAK Genç Fotoğrafçılar Festivali’nde yer almıştı. Aslında festivaller dışında kişisel olarak bir sergi açmayı hiç düşünmedim. Çünkü günümüz teknolojisi internet üzerinden birçok insana ulaşmama olanak sağlıyor. Bu yüzden sanat galerilerini tercih etmiyorum. Benim amacım sokağa inmek, insanlara gitmek.

“Bekleyiş” sizin anlatımınızla 14 Haziran 2009’da Cemevi’nin açılmasıyla son buluyor. Sonra birinci yıl kutlaması yapılıyor ve siz de katılıyorsunuz, neler oldu?

Bu kutlamaya hazırladığım foto belgeseli izletmek için davet edildim. Onlar fotoğrafları izlerken ben de onları izledim. Fotoğraflarda kendilerini görünce çok heyecanlanıyorlardı. O an kendilerini çok özel hissettiler, bizim işin de en keyifli yanı bu sanırım.

Kuşkusuz oraya gittiğinizde aradan geçen bir yıl içinde bir şeylerin değişmiş olduğunu gözlemlemişsinizdir. Neler değişmişti bu sürede?

Cemevi’nde gözle görülür bir değişim vardı. Her şey yerli yerine oturmuştu. Hatta gittiğim gün çocuklar bağlama kursunda idi. Kendilerinin böyle bir sosyal alan yaratması, takdir edilesi bir durum.

Peki, değişmeyip aynı kalanlar neydi?

Yüzlerindeki gülümseme, gözlerindeki ışık değişmemişti.

Bundan sonraki projeniz hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?

Şu an bitmek üzere olan “Son Durak İstanbul” diye bir projem var. Harem otogarını fotoğrafladım ve ses kayıtları yaptım. Yakın bir zamanda videosunu hazırlayacağım. Harem bu şehirde yaşayanlar için çok önemli. Bir çoğumuzun hikayesi ya Haydarpaşa’da ya da Harem’de başladı. 40 yıldır ayrılıklar, hüzünler, umutlar gitti geldi Harem’de. Dikkatli bakıldığında çok derin bir yer.

Söyleşi: Serkan Durak

soL Kültür - 25 Aralık 2010

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.