Kazım Dursun

Kazım Dursun

Derin devletin kamuflajı

A+A-

1942 de Zekerya ve Sabiha Sertellerin sahibi bulunduğu Tan Matbaasının tahrip edilmesi, 1950 lere kadar,Gayri müslümlere, komunistlere, aydınlara yönelik kitle saldırılarını, bizzati iktidar partisi olan CHP nin gençlik kolları organize ediyor. Bu ırkçı saldırılarda, daha sonraları Cumhurbaşkanlığına yükselen, Suleyman Demirel ve Turgut Özal ile meşhur gazeteci İlhan Selçuk‘un bizzat rol aldıklarını, türk basınından öğrendik,
Ne varki bu saldırılar, öylesine kamufle ediliyor ki, çoğu kez cellat ile kurbanlar, aynı saflarda yer alıyor.kol kola mucadele ediyor.
Örneğin: Matbaaları tahrip edilen Zekeriya Sertel ile eşi Sabiha Sertel‘in adına kurulan "Serteller Vakfı, olaydan 30 yıl sonra bir barış ödülü etkinliği düzenliyor..
Bu ödül, bizzat saldırıları organize eden dönemin CHP Gençlik kolu üyesi İlhan Selçuk a veriliyor.Yani kurban, barış ödülünü bizzat celladına ödül veriyor.
T.C. Çok partili siyasal sisteme geçtikten sonra, ırkçı saldırılarda bir değişiklik olmadı fakat, ırkçı saldırılarda, kullanılan enstrumanlar ile, harekete geçirilen kitlelerin kimliğinde bir değişikliğe gidiliyor..
Özellikle, 1950 li yılların ortalarında,Nato konsepti gereği devlet içinde Gladyo teşkilatı kuruluyor. Bu konsept gereği, devlet içinde örgütlenen gayri nizami güçler; (derin devlet) Amerikanın da desteğiyle sol hareket ve kürt hareketine karşı "Yeşil kuşak" konsepti içinde siyasal islami güçleri harekete geçiriyor.
1950 li yıllara kadar CHP nin organize ettiği ırkçı, faşist saldırılar, bu dönemden sonra,devlet güdümlü siyasal islamcı aktörlerce organize ediliyor. Irkçilik, islami bir kılıfa büründürülerek "Türk islam sentezi" argumanıyla bir çok il ve ilçe de, devlet destekli saldırılar düzenlenir.
Aleviler, solcular, gayri müslimler ve kürtler  kitle saldırılarının baş hedefi konumuna getiriliyor.
Ör. 1) 12 Eylül Faşist cuntasının hazırlık dönemi olarak tezgahlanan Maraş Çorum olaylarını, devlet güdümlü, islam maskeli bu guruh tarafından gerçekleştirildi.
Ör 2) 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas ta 33 aydının vahşice yakılması olayı, devlet güdümlü, islam maskeli guruh tarafından gerçekleşitirldi. Organize edilenler taltif edilerek ya parlementoya yada devlet erkinin üst konumuna terfi ettirildiler.!!! Ne varki; Sivas olaylarının mağduru durumundaki alevi kitle ve sol muhalefet; husumetini direkt saldırıların asli failleri olan devlet erkine değil,devletin kullandığı enstrumanlara yöneltiyor. Saldırıları, sanki devletten bağımsız islami inanç gruplarının tertiplediği yanılgısına kapılıyorlar.
Onların arkasındaki devlet erkini görmüyor.CHP veya AKP gibi devlet partilerinin devletin derinliklerinden bağımsız olduğunu düşünerek, birilerinin değirmenine su taşıyor. Bu yanılgılı durum; Sol muhalafete, Alevilere, Kürt‘lere hedef şaşırttığı gibi, olayların asli organizatorü olan derin devletin hareket kabiliyetini güçlendiryor. Mesela, köpek, taşı atan ele değil, atılan taşın peşinden koşması gibi.
Diğer tarafta derin devletin yarattığı türk-islamcılarla katliam mağdurları arasındaki uçurum giderek genişliyor...Bu politika, muhalefeti etkisizleştirmek, derin devleti güçlendirmek için tertiplendirilmiştir.
Bu vahşetlerin son bulması için;toplumsal muhalefetin husumeti, doğrudan doğruya belli inanç. veya ideolojik gruplara değil, ırkçı derin devletin devamına yöneltilmelidir.,
Derin devlet organizatörleri tarafından katledilenlerin manevi huzurunda saygıyla eğliyorum.

 

Saygılarımla,
Kazım DURSUN

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.