Tunceli ziyaretinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den baraj yapımına son verilmesi, Cemevleri ve Diyanetle ilgili reforma gidilmesi, 86 yaşındaki Yusuf Kaplan'un tahliye edilmesi, 1938 ile ilgili özür dilenmesi, Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması istendi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tunceli'de kabul ettiği 15 sivil toplum örgüt temsilcisine, "Terör durmazsa, silahlı kişiler dağda durdukça açılıma devam edemeyiz. Baskılar var o nedenle herkes şiddetten uzak durmalı" dedi.

Gül, farklılıkların bir zenginlik olduğunu söyleyerek başladığı bugünkü görüşmesinde, Tunceli'nin Türkiye'de Aleviliğin simgesi olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, Tunceli ve bölgesine inşa edilen barajlardan, Cemevleri ve Diyanet reformundan, genel insan hakları durumuna kadar birçok konuda görüş ve talepleri dinledi.

Aygün: Sembolik açıdan önemli bir ziyaret

Gül'ün saat 13.00 sularında görüştüğü kişiler arasında, Avrupa Dersin Federasyonu 2. başkanı Mehmet Gülmez, yazıları bianet'te de yayımlanan hukukçu Hüseyin Aygün, Demokratik Toplum Partisi (DTP) il başkanı Veli Haydar Güleç, Emek Partisi (EMEP) il başkanı Hüseyin Tunç, Ticaret ve Sanayi Odası başkanı Yusuf Cengiz ve Tuncelili yurttaş Besi Kaya da vardı.

Gül'ün ziyaretinin her şeyden önce sembolik bir öneminin bulunduğunu bianet'e söyleyen Aygün, bir önemli yanı da, "bir Cumhurbaşkanı olarak Gül'ün bir cemevini ziyaret etmesi" olarak açıkladı.

Sorunlar: Baraj, Cemevleri, Diyanet, Kaplan...

Katılımcıların geneli Tunceli ve bölgesinde baraj yapımının durdurulmasını talep ettiler. İşsizlikten de yakınılan toplantıda, demokratik açılımın sürdürülmesi, Cemevlerine yasallık kazandırılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nda reforma gidilmesi de iletilen talepler arasındaydı.

Toplantıda hukukçu Aygün, Gül'den "PKK örgütüne yardım ve yataklık ettiği" iddiasıyla Tunceli Cezaevi'nde bulunan 86 yaşındaki müvekkili Yusuf Kaplan ile ilgili devreye girmesini istedi.

1938 harekatı ve Seyit Rıza da konuşuldu

1938 yılında yaklaşık 12 bin kişinin Türkiye'nin değişik bölgelerine sürgün edildiği Tunceli'ye (Dersim) yönelik harekatla ilgili devletin, gönül alma veya özür mahiyetinde bir mesajının iç barış için çok önemli olduğunu söyleyen Aygün, Gül'e bu dönemde idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezarının açıklanması için siyasi iradenin de devreye girmesi gerektiğini ifade etti; "Zor bir mesele değil, devlet arşivlerinde var. Siyasi irade devreye girerse bir günde açıklanır" dedi.

Cumhurbaşkanı, katılımcıları dinledikten sonra, talep ve önerileri uzman kişilere inceleteceğini ve konularla ilgileneceğini ifade etti.

Kent merkezinde eylemler...

Gül'ün kentte gelişinin sabahında Demokratik Haklar Federasyonu (DHF), kitlesel bir basın açıklaması yaptı. Gül'ün sivil toplum temsilcileriyle yaptığı görüşmenin ardından da, Tunceli kent merkezinde, "Munzur özgür akacak", "baskılar bizi yıldıramaz" sloganlarının da atıldığı bir eylem gerçekleştirildi. (EÖ)

Tunceli - BİA Haber Merkezi - 05 Kasım 2009, Perşembe