Derya SAZAK : Çankaya onayı

Derya SAZAK : Çankaya onayı

Derya SAZAK : Çankaya onayıCumhurbaşkanı Gül'ün türbanla ilgili Anayasa değişikliğine Kuzey Irak harekâtının başladığı...

A+A-

Derya SAZAK : Çankaya onayıDerya SAZAK : Çankaya onayı

Cumhurbaşkanı Gül'ün türbanla ilgili Anayasa değişikliğine Kuzey Irak harekâtının başladığı gün onay vermesi siyasi fırsatçılık olarak yorumlanmakta. Çankaya'nın, AKP'ye oy veren İslamcı tabanın ve kendisini seçen Meclis'in - CHP dışında - iradesine uyarak, Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerini yeni haliyle imzalaması zamanlama açısından yadırgatıcı bulunsa da bu tasarrufta şaşılacak bir taraf yok.

Eşi başörtülü olan ve geçmişte AİHM'ye dava açmış 'Gül ailesi'nin kararı elbette üniversitelerde türbanın serbest bırakılması yönünde olacaktı!

Erdoğan ve Gül, 2002 seçimlerinden bu yana 'dar alanda kısa paslaşmalarla' Türkiye'de siyasal düzeni istedikleri gibi biçimlendiriyorlar. Türkiye'yi 'inançları' gereği dönüştürüyorlar.

Türbanı serbest bırakmak da tarihi bir adımdır.

Cumhurbaşkanı Gül, Anayasa değişikliğinin 'Meclis'te 411 oyla kabul edildiğini, bunun da seçimlerdeki yüzde 80 oya tekabül ettiğini' belirtmekte. Bu toplamda MHP'nin 'blok' desteğinin payı büyük. Gül'ü Çankaya'ya çıkaran MHP, türbana da destek verdi. AKP karşısında 22 Temmuz'da MHP'ye oy veren çevrelerde şimdi düş kırıklığı yaşanıyor. Oysa bu tablo da şaşırtıcı değil. 'Türk-İslam sentezi'nin doğal sonucu olarak görülmeli yaşadığımız süreç.

Daha önce de bu köşede yer verdiğimiz Seyfi Öngider'in Radikal İki'de 9 Eylül 2007'de yayımlanan makalesi kırk yılın özetidir:

"1969 yılında, Abdullah Gül İstanbul Üniversitesi'nin Beyazıt'taki merkez binasında bulunan İktisat Fakültesi'nde okurken, onun yanındaki Hukuk Fakültesi'nde de Deniz Gezmiş okuyordu. İki genç de sistemle başı beladan kurtulmayan iki büyük şairin hayranıydı. Gül, İslamcı-faşist Necip Fazıl'ın şiirlerine, Gezmiş ise komünist Nâzım Hikmet'in şiirlerine tutkundu. Gül, İslamcı Milli Türk Talebe Birliği liderlerinden biriydi, Gezmiş de Devrimci Öğrenciler Birliği lideriydi."

Denizlerin serüvenini ATV'nin 'Hatırla Sevgili' dizisinde izliyoruz.

12 Mart Muhtırası'nın ardından sıkıyönetim askeri mahkemesi tarafından 'anayasayı ortadan kaldıracakları' gerekçesiyle asıldılar! Sola daha büyük darbeyi askerler 12 Eylül'de vurdular:

"12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde olan bitenlerden sonra Çankaya'ya kim çıkacaktı ki? Ya bir ülkücü ya da bir İslamcı. Sonuçta ikisi el ele vererek, bir eski İslamcıyı devletin başına oturttular."

Onca müdahaleden ve son olarak 28 Şubat sürecinden sonra Türkiye, 'başörtülü düzen'i içine sindirmek zorunda.

İstenen 'demokrasi' zaten böyle bir şeydi. Ne ekerseniz onu biçersiniz!

Derya SAZAK 

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy41086 = 'dsazak' + '@';

addy41086 = addy41086 + 'milliyet' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';

var addy_text41086 = 'dsazak' + '@' + 'milliyet' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';

( '' );

41086 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


MİLLİYET - 24 Şubat 2008

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.