Ece TEMELKURAN : Örtünün örttüğü - Aç Çocuklar Ülkesi

Ece TEMELKURAN : Örtünün örttüğü - Aç Çocuklar Ülkesi

Ece TEMELKURAN : Örtünün örttüğü - Aç Çocuklar Ülkesiİki gün önce Adana'da yapılan DTP mitinginde...

A+A-

Ece TEMELKURAN : Örtünün örttüğü - Aç Çocuklar ÜlkesiEce TEMELKURAN : Örtünün örttüğü - Aç Çocuklar Ülkesi

İki gün önce Adana'da yapılan DTP mitinginde bu ülkenin ciğerini anlatan, izleyenin ciğerini sökecek bir görüntü yaşandı. Çocuklar, panzeri taşlıyordu. Göstericilerin üzerine tazyikli su sıkılıyordu. Bu gürültü sahnesine bir yerden bir seyyar satıcı girdi, muz satıyordu. Çevik kuvvetten bir memur 10 kilo muz alıp çocuklara dağıtmaya başlayınca çocuklar taşları bırakıp muzlara hamle ettiler. Çocuklar gülüyordu, çevik kuvvet memuru da gülüyordu.

Alın anlatın bakalım Kürt meselesini şimdi... Anlayın bakalım...

Kürt kadınları

Burası aç çocukların ülkesi. Aç insanlarla politika yapılan bir ülke. Aç insanlar için politika yapmak kolay ve ucuzdur. Çünkü politika doyurmak üzerinedir ve ekmek fiyatındadır söz.

Ama bugünlerde, belli ki ne yoksulluk ne açlık ne de başka bir şey konuşulabiliyor. Şu anda tek bir yerinden çatlamak üzere memleket: Başörtüsü.

Tıpkı seçimlerden önceki cumhuriyet mitingleri sırasında yaşananlar gibi bir dönemden geçiyor Türkiye. Toplumsal barış geçtiğimiz seçim sürecinin başlangıcından beri sürekli olarak "gitti gidiyor" sınırında duruyor.

Aklıma Kürt kadınları geliyor... Kürt illerinde eğer iki erkek kavga eder ve kavga tehlikeli olmaya başlarsa ortaya bir kadın atılır. Adamların ortasında durup tülbendini yere çalar. Bu, kavga bitti demektir. Kadın barış için onurunu ortaya koymuştur ve bu "ağırlıktan" sonra artık herkes susmak zorundadır.

Başörtüsü üzerine yapılan siyasi kavga Türkiye'nin toplumsal barışını tehdit ederken Müslüman kadınlardan Kürt kadınlarının yaptığını bekleyemeyiz elbette. Ama bir tür "Edi bese" de (Yeter artık!) bekliyor insan.

Çünkü başörtüsünün neyi örttüğünü anlamak için başörtülü ya da başörtüsüz olmaya gerek yok. Başörtüsü savunusunun neyin bayrağı yapıldığını da en çok başörtülü kadınlar önemsemeli.

Geçtiğimiz hafta yazdığım başörtüsü hakkındaki yazıya Yeni Şafak'tan Nalan Barbarosoğlu, bence öfke dozu abartılmış bir yazıyla cevap verdi. Başörtüsüz olanların samimi bir söz edebileceğine inancı yok, öyle görünüyor. Ama mesele bu değil. AKP'nin ucuzlattığı "türbanist" tavrı kendisi de eleştirdiği için benim eleştirim üzerine şöyle soruyor:

"Daha iyi bir çözüm önerildi de biz mi istemedik?"

Çözüm önerisi getirmek en çok başörtülü kadınlara düşüyor diye düşünüyorum hâlâ. Çünkü bu işi erkeklere bırakınca ne oluyor görüyorsunuz; çene altı gibi müptezelliklerle iş iyice karışıyor. Bu konuda akılcı ve sağduyulu öneriler getirmek kadınlara düşüyor hâlâ.

Yeter artık diye bağırmalı

Bu memlekette eğitim hakkı engellenen bir tek onlar değil. Bu ülkede insanlar politik ve insani seçimleri yüzünden başörtülülerin ödediğinden çok daha ağır bedeller de ödediler; işkenceden geçtiler, sakat kaldılar, öldürüldüler, mezarları bile olamadı çoğunun. Hiçbir iktidar onların arkasında olmadı üstelik. Bu ülkede insanlar hâlâ bedeller ödüyor; açlık yüzünden, yoksulluk yüzünden...

Şimdi birileri, bu sorunun özneleri olarak kadınlar, bu gürültüyü bitirecek bir şey yapmalı. "Yeter artık" diye bağırmalı birileri.

Ece TEMELKURAN

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy58942 = 'ecetem' + '@';

addy58942 = addy58942 + 'hotmail' + '.' + 'com';

var addy_text58942 = 'ecetem' + '@' + 'hotmail' + '.' + 'com';

( '' );

58942 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


MİLLİYET - 6 Şubat 2008

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.