Fehmi SALIK : KADINLARIMIZ

Fehmi SALIK : KADINLARIMIZ

Fehmi SALIK  : “KADINLARIMIZ”Onlar için en güzel tanımı, büyük ozan Nâzım Hikmet yapmıştır. Bana göre o şiirin...

A+A-

Fehmi SALIK : KADINLARIMIZFehmi SALIK  : “KADINLARIMIZ”

Onlar için en güzel tanımı, büyük ozan Nâzım Hikmet yapmıştır. Bana göre o şiirin en can alıcı dizesi de şudur:

Anamız, avradımız, yârimiz…

Ben bu dizeyi her okuyuşumda sallanırım. Hırçın bir rüzgârın hedefi olmuş bir dut gövdesine dönüşür bedenim. Öyle kimilerinin, bayrağa sarılı tabutlar önünde celallenip şiir okumalarına benzemez benimkisi.

Eldeki yara, duvardaki yarık gibi” geliyor adamlara.

O tabutların içinde yatanlar, analarından da birer parça almışlardır koyunlarına. Sen de tutmuş tam bu zaman şiir okuyorsun onlara. Benim de, o tabutların geçişini izlerken, şu soru geliyor dilimin ucuna: Söyler misiniz bana beyler, ağalar, paşalar; sizin çocuklarınız nerede? Ne diyordu o halk türküsünün bir dizesi: “Hele bir yol düş de gör…” Ahkâm kesmek, nutuk atmak, şiir okumak kolay. Yani “Bekâra karı boşamak kolay.” Hele tabutun içindeki senin parçan olsun da göreyim seni. Doğruları/gerçekleri söyleyenler de ‘vatan haini’ oluyor hemen. Kimlerin ‘vatan haini’ olduklarını, şiir severler, çok iyi bilir. Kimlerin ‘vatan haini’ olduklarını, bugüne değin Nâzım Hikmet’ten daha güzel tanımlayan bir babayiğit, çıkmamıştır henüz. Nâzım’ın o gün söyledikleri, bugün de geçerlidir. Onun yazdıklarına harfi harfine katılıyorum.

Bu yurt, kimsenin babasının tapulu malı değil, hepimizindir. Kimsenin kimseden daha üstün bir yanı yoktur. Hiç kimse bu ülkeyi, benden daha çok sevdiğini söyleyemez. Söylerse ‘gerçekçi’ olamaz. Herkesin görevi kutsaldır: Neferin de, paşanın da. Valinin de, hamalın da.

Mustafa Kemal’in, bağımsızlık savaşı içinde en büyük yardımcısı, kadınlarımız olmuştur. Onlar, yine bağımsızlıkları uğruna saçlarını kesip gemilere halat yapan Kartaca kadınları kadar yurtsever idiler; sadece saçlarını değil, canlarını da veriyorlardı yurtları için. Kağnı ardında, kağnı önünde, kağnı üstünde; omuzlarında mermi taşıdıklarını, merminin ıslanmaması için, bebelerini sardıkları çullarını, onların üstünden çekip mermilerin üstüne örttükleri resimleri, tarih okuyup da görmeyenimiz yoktur. O SAVAŞLARA CAN KURBAN.

İşte günümüz kadınlarının çoğu da, onların torunlarıdır. Gerçekleri dile getirmek, onların birinci görevleridir.

Önümüzde “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” var. Kadınlarımız, alanlarda olacak elbette. Bana göre bağıracakları ilk ve tek slogan, “SAVAŞA HAYIR!” olmalıdır.

Savaşın olduğu yerde ne EMEK, ne DEMOKRASİ, ne LAİKLİK, ne EŞİTLİK, ne de ADALET vardır.

Yazımı, üç küçük alıntıyla perçinlemek istiyorum. Bu alıntılar, Bülent Ersoy’un “Anne değilim, olamayacağım da. Ama olsaydım, başkalarının savaşına oğlumu askere göndermezdim” biçimindeki sözlerine odaklanmıştır kuşkusuz:

26.02.2008 tarihli Radikal’de, Perihan Mağden, Ebru Gündeş adlı kadına haddini bildirdikten sonra, ilgili yere de şu iletiyi gönderiyordu: “El âlemin çocuğunun kanıyla kahramanlık gerdeğine girmek kolaydır…

Pakize Suda, 26.02.2008 tarihli Hürriyet’te “Yeter diye bağırabilirim ancak” diyor ve ekliyor: “Ben kadınım, anayım. Kadın, doğurmasa da yine bir ‘ana’ yanı vardır. ‘Haydi aslanlar, vurun, yakın, geçin’ demeyelim, bağırmayalım…

Ahmet Altan, bu tarihlerden iki gün önce, ‘Taraf’taki yazısının sonunu şöyle bağlamış:

Ben bu satırları yazarken ülkemizin güney sınırlarında insanlar ölüyor. Çoktan bitmiş bir çağın ve çoktan bitmiş bir savaşın kurbanları onlar. Bunu bilmek, insanın içini acıtıyor…

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü, tüm içtenliğimle kutluyor, alanları dolduracaklarına inandığım kadınlarımızın sloganlarını şimdiden işitir gibi oluyorum:

“SAVAŞA HAYIR!...”

Fehmi SALIK

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy15913 = 'fehmisalik' + '@';

addy15913 = addy15913 + 'gmail' + '.' + 'com';

var addy_text15913 = 'fehmisalik' + '@' + 'gmail' + '.' + 'com';

( '' );

15913 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


Alevi Haber - 29 Şubat 2008

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.