Hakan BIÇAKCI  : Televizyona Tepeden Bakış

Hakan BIÇAKCI : Televizyona Tepeden Bakış

Hakan BIÇAKCI  : Televizyona Tepeden Bakış AB grubunun A'sı bu hafta yine yerini kaptırdı Ana melodram bülteni Ana haber bültenlerinin...

A+A-

Hakan BIÇAKCI  : Televizyona Tepeden BakışHakan BIÇAKCI  : Televizyona Tepeden Bakış

AB grubunun A'sı bu hafta yine yerini kaptırdı

Ana melodram bülteni

Ana haber bültenlerinin acı olayları iletme biçimi gün geçtikçe tuhaflaşıyor sayın seyirciler. Ciddi kayıplar verdiğimiz doğal afetler, büyük kazalar, vakitsiz ölümler gibi üzücü olaylar, her türlü "dram"ı anında "melodram"a çeviren özel bir filtreden geçerek çıkıyor televizyona. İç kıyıcı fon müzikleriyle, kurbanlara kanal çalışanları tarafından takılan acındırıcı isimlerle ve dertli bir dış sesin acıklı anlatımıyla desteklenen bültenler, sanki durumun kendisi yeteri kadar üzücü değilmiş gibi, prodüksiyonun tüm imkânlarını seferber ederek acıyı köpürtüyor. Hem de öyle bir köpürtüyor ki, bir süre sonra haberin kendisi görünmez oluyor. Bu abartılı sunumdan rahatsız olmamın sebebi acı olayları hafife almam değil, aksine ciddiye almam. Elde mendille izlenen eski Türk filmlerinin atmosferini ana haber bültenine taşıyan zihniyetse, acıyı haber yapmaktan çok sömürüyor bana kalırsa.

Yeşilçam filmlerindeki acı dolu anların fonunda duyulan hüzün yüklü melodi, izleyicinin empati kurma sürecini hızlandırma ve birlikte ağlama terapisini başlatma işlevi görür. Bu ucuz sinema tekniği, söz konusu haberlerde de hemen hemen aynı amaca yönelik olarak kullanılıyor. Acıyı kamçılayan, hüznü pekiştiren, dramı melodramın notalarına döken nağmeler acı haberlerin fonundan eksik olmuyor. Bir Rüya İçin Ağıt/Requiem for a Dream filminin dinleyenin içini parçalayan tema müziğini yıllardır her türlü felaket haberinin fonunda dinliyoruz örneğin. Film için tasarlanmış bir düzenleme, bir gün uçak kazasının, ertesi gün ölümcül hastalığa yakalanan bebeğin haberinin arka planında çalıyor. Kurmaca imajları desteklemek için üretilmiş melodiler, gerçek olayların fonunda, onlara kurmaca muamelesi yaparak yankılanıyor.

Melodram karakterleri

Haberin öznesi olan talihsiz kişiler, kendi adları olmasına rağmen, "Ayşe Bebek", "Minik Ali", "Osman Dede" gibi dramatize edilmiş isimlerle anılıyor. Sanki onlar başlarından gerçek bir olay geçmiş etten kemikten insanlar değil de, melodram karakterleri, fotoroman kişileri, masal kahramanlarıymış gibi. Bu yeniden isimlendirme mantığı da fon müziğiyle aynı amaca hizmet ediyor: Acındırma, empatiye ivme kazandırma, gerçekliği acı soslu imajlarla yeniden üretme, gündelik hayatı estetikleştirme, felaketi seyirlik bir kılığa sokma, acıyı bir tür fetiş haline getirme...

Kurbanların özel hayatları didik didik edilerek acıyı melodramatik hale getirecek ayrıntılar listeleniyor: "Haftaya evlenecekti", "Bu sene üniversiteye başlayacaktı", "Askerden yeni dönmüştü" gibi... Kaybettiğimiz insanlar haftaya evlenmiyor, o sene üniversiteye başlamıyor veya askerden yeni dönmüş olmasalar başlarına gelene daha mı az üzüleceğiz? Kaybımız daha mı küçük olacak?

Cesetler soğumadan özel hayatların teşhiri başlıyor. Enkazdan çıkan günlükler canlı yayında uzun uzun okunuyor. Yakınlarını kaybeden acılı insanların feryat ettikleri, ağlama krizine girdikleri en mahrem anları yakın plan çekimlerle yakalanıyor. O sırada ne dediğini bilmeyecek halde olanların ağzından çıkan her kelime altyazıya dökülüyor. Dizlerini döverek, inleyerek ağlayan bir kadın fonda hüzünlü bir müzik, bazen de ekranın kenarındaki gül motifleri arasında kaybettiği insanın fotoğrafı eşliğinde dakikalarca gösteriliyor. Ancak bu haberleri izlemek olmuyor, en ağırından bir terapi seansına katılmak anlamına geliyor.

Acı bir habere üzülmek yerine, haber bültenleri tarafından kurgulanan melodram kareleriyle kendinden geçen, bir tür arınma duygusuyla gözyaşlarına boğulan Genel İzleyici, gerçeklere değil, imajların gerçeğin yerini aldığı hipergerçek gündemin göstergelerine ağlıyor günümüzde. Gerçek dramın arkasındaki eksiklikleri görmek ve bunların bir an önce giderilmesini talep etmek yerine, ekrandaki melodramın bitip bir yenisinin başlaması bekleniyor yaşlı gözlerle. Sonrasız şimdilerle birbirine bağlanmış, konusunu gerçek hayattan alan kısa filmler gibi seyredilen haberler "az sonra" ibareleriyle birbirine bağlanıp gözyaşlarına karışarak akıp gidiyor. Reklamlar başlayıncaya kadar.

23 Aralık 2007
HAKAN BIÇAKCI - RADİKAL 2

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.