'Haydi yüksek yargıyı Alevilerden temizleyelim'

'Haydi yüksek yargıyı Alevilerden temizleyelim'

Kemal Kılıçdaroğlu'na nasıl oy verelim?Murat YETKİN / Radikal(...) Alevilerin devlet kadrolarında etkinliği, özellikle yargı içerisindeki...

A+A-

'Haydi yüksek yargıyı Alevilerden temizleyelim'Kemal Kılıçdaroğlu'na nasıl oy verelim?

Murat YETKİN / Radikal

(...) Alevilerin devlet kadrolarında etkinliği, özellikle yargı içerisindeki varlığı Muhafazakâr Sünni İttifak seçmenini rahatsız eder. Dikkatinizi çekerim, referandumda fısıltı gazetesi ve telefonlar harıl harıl çalıştı. Sağ seçmenler birbirini aradı; ‘Haydi yüksek yargıyı Alevilerden temizleyelim’ dendi...

Kılıçdaroğlu CHP'nin seçmen tabanını genişletmek istiyor ama bu iş konuşulduğu kadar kolay olmayabilir.

CHP Kurultayı ardından, hem Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasına hem de oluşturduğu Parti Meclisi çeşitliliğine bakarak bir değişim sözü verdiğini yazmıştım.

Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin oy tabanını hem merkez sağ hem de merkezden sosyal demokrat ve sosyalist sola doğru açılan zeminde genişletmek amaçlı değişimini gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğini göreceğiz. Ama onun sözünü 18 Aralık Kurultayı’nda verdiğini söyleyebilirdik; ben de onu söyledim.

Bu yazı üzerine gelen mesajlar arasında bir tanesi özellikle dikkat çekiciydi. Değerli bir Radikal okuru, ismini de vererek son derece kısa ve net ifadelerle, şimdiye dek fazla kimsenin değinmediği şekilde bazı konulara değiniyor ve “Nasıl Kılıçdaroğlu’na oy verelim?” diye soruyordu.

Merkez sağın genel hissiyatı

İzin vermediği için ismini yazmıyorum, ama merkez sağdaki genel hissiyatı yansıttığına, başka kaynaklara da sorarak kani olduğum bu elektronik mektubu sizle paylaşıyorum:

Son yazınızda CHP’nin değişim sözü verdiğini belirtmişsiniz. Ben buna katılmıyorum. Evet, bir değişim var. Ama biz merkez sağ seçmen için hiç yeterli değil.

Ben bir AK Parti seçmeniyim. Dedemden bu yana bizim aile merkez sağa oy verir. Zaten bizden oy alamayan parti, iktidar olamaz. Gerçekten ilginçtir bu; barometre gibi, hangi partiye oy verdiysek istisnasız o iktidara gelmiştir.

Kılıçdaroğlu’nun bizi ikna etmesi için şu hassasiyetlere dikkat etmesi gerekir ki bu çok zor.

1 Muhafazakâr Sünni ittifakın hassasiyetleri… Alevilerin devlet kadrolarında etkinliği, özellikle yargı içerisindeki varlığı MSİ (Okurumuz Muhafazakâr Sünni İttifak kısaltması olarak kullanıyor-MY) seçmenini rahatsız eder. Dikkatinizi çekerim, referandumda fısıltı gazetesi ve telefonlar harıl harıl çalıştı. Sağ seçmenler birbirini aradı; ‘Haydi yüksek yargıyı Alevilerden temizleyelim’ dendi. Ben dahi CHP’li bacanağımı aradım ve ‘Evet’ oyu için ikna ettim.

2 Ergenekon ve Balyoz davaları… Bunlar o kadar önemli ki sağ seçmen için, inanamazsınız. Bizim için bu davalar 27 Mayıs’ın intikamı. Menderes’in asılmasından 50 yıl geçmiş, annem hâlâ idamların yıl dönümlerinde helva yapıp dağıtır ve tüm komşular toplanır, merhum Menderes için Yasinler okunur.

Yani, bizim için darbecilere karşı duyulan nefret ve kin nesilden nesile aktarılır. Ben de çocuklarıma aynen işkenceleri ve merhum başvekile yapılanları anlatıyorum.

Bizim için sorumlu CHP’dir. Nasıl ‘Ergenekon avukatıyım’ diyen partiye oy verelim?

3 Bizler merkez sağ seçmeni olarak Atatürk’ümüzü çok severiz, fakat Kemalist değiliz. Kemalizm’e sahip çıkmak, bizler için sineğin vızıldaması gibidir. Hatta Kemalizm bize İnönü’yü hatırlatır. O sebeple de pek iyi gözle bakmayız.

Murat Bey, araya kan girmiş, bizim başbakanımız asılmış, baş sorumlu CHP… Şimdi size soruyorum: Nasıl Kılıçdaroğlu’na oy verelim de iktidar edelim? İmkânsız.

Size samimiyetle, başka bir perspektif sundum. Anlattıklarım bizim pek konuşmadığımız, fakat bizi seçimlerde güdüleyen en etkin faktörlerdir.”

Aleviler konusunda anlamakta zorlandığım, tehlikeli bulduğum önyargıya ve Kurtuluş Savaşı kahramanı İsmet İnönü’ye bakışa itirazımı saklı tutarak, okurun tepkisini sizle paylaşmaya karar vermemde dün iki gazetede okuduğum iki makale de etkili oldu. Birgün gazetesinde Doğan Tılıç, ‘Muhalefet!’ başlıklı yazısında, Kılıçdaroğlu’nun “Ekilir ekin geliriz” sözlerinden “heyecanlananların, Ergenekon’a yakınlık izlenimi verecek bir söylem ve eyleme nasıl tepki vereceklerini kestirmek zor olmasa gerek” diye yazmıştı.

Sağ ve soldan aynı vurgu

Türkiye gazetesinde Nuri Elibol ise “Ergenekon’a selam gönderen bir Genel Başkan neyi değiştirebilir?” diye soruyordu. Biri sosyalist soldan, diğeri muhafazakâr sağdan iki isim benzeri vurgu yapıyorsa, orada durup düşünecek bir konu var demektir.

Ergenekon ve Balyoz davalarından yargılanan kişilerin ihlal edilmiş hakları, hepimizin sorunudur. Mustafa Balbay’ın uzayan tutukluluğu benim de içimi yakıyor. Sadece Ergenekon değil, sadece KCK değil, bütün davalardaki insan hakları hepimizin sorunudur. İhlal edilmiş hakların savunuculuğunu yapmak, o soruşturmaların üzerinden muhalefeti tehdit etmeye kalkmaya karşı durmak ile dava konusu edilen girişimlerin savunuculuğunu yapmak iki ayrı şey olsa gerek.

Kılıçdaroğlu’nun yeni CHP söylemini oy tabanını genişletme perspektifiyle kurarken bu ayrımlara dikkat etmesinde kendi siyaseti açısından fayda var.

Radikal - 22.12.2010

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.