"Hükümet Diyanete Değil Alevilere Kulak Vermelidir"

"Hükümet Diyanete Değil Alevilere Kulak Vermelidir"

"Hükümet Diyanete Değil Alevilere Kulak Vermelidir"Alevilik Araştırma Merkezi Başkanı Ali Yıldırım:* CEMEVLERİ VAZGEÇİLMEZİMİZDİR!*...

A+A-

"Hükümet Diyanete Değil Alevilere Kulak Vermelidir""Hükümet Diyanete Değil Alevilere Kulak Vermelidir"

Alevilik Araştırma Merkezi Başkanı Ali Yıldırım:

* CEMEVLERİ VAZGEÇİLMEZİMİZDİR!

* DİYANET ALEVİLİK KONUSUNDA FETVA VEREMEZ!

* FIRSATÇI DEĞİLİZ EŞİT YURTTAŞLIK HAKKI İSTİYORUZ!

* HÜKÜMET ALEVİLERİ ALDATMAKTAN VAZGEÇMELİDİR!

CEMEVLERİ KONUSUNDA DİYANET BAKANA TALİMAT VERDİ

AKP hükümetinin Alevilerinin sorunlarını çözmek iddiası ile başlattığı çalıştay sürecinin sonuna gelindi. Aleviler taleplerini tüm bu süreç boyunca son 20 yılda olduğu gibi açık ve net olarak bir kez daha dile getirdiler.

Aleviler bir kez daha “ayrıcalık istemediklerini, kendilerine yapılan ayrımcılığın son bulmasını talep ettiklerini” dile getirdiler. Aleviler bir kez daha tüm yurttaşlarımız için insanca yaşanacak laik demokratik bir Türkiye istediklerini vurguladılar.

Ne var ki son günlerde aldığımız duyumlardan üzülerek, şaşarak, büyük bir hayret içinde Alevi sorunları konusunda son sözü Diyanet İşleri Başkanının söyleyeceğini öğreniyoruz.

Devlet bakanına Faruk Çelik’e kendisine bağlı olan Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun “cemevleri” konusunda fetva yani talimat verdiği ortaya çıkmıştır. Beyefendilerin kendi iç yapılanmalarında hangisinin altta hangisinin üstte olduğunu bilemiyoruz. Ancak Türkiye Cumhuriyetinin bir bakanına ona bağlı bir memurun talimat verebilmesi son derece vahim bir durumdur. Kabul edilmesi mümkün olmayan bir gelişmedir.

Bakan Çelik’e, geçtiğimiz hafta Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, diyanet yöneticileri ve bir grup eski müftüden oluşan fetva heyeti “cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi sözkonusu olamaz” yönünde fetva ve talimat vermişlerdir. Bakan Çelik’de toplantının ardından yaptığı açıklamada fetvaya uygun şekilde düşündüğünü ortaya koyarcasına "Cemevlerinin statünün ne olacağı konusunda siyasilerin karar verici olmamaları gerekir" diyerek fetva makamını adres göstermiştir.

Şurası bilinmelidir ki Aleviliğin tanımı konusunda, Alevi inanç ve ibadetleri konusunda, Alevilerin ibadethanesinin neresi olduğu konusunda hiçbir şekilde Alevilere dünyalar kadar uzak olan Diyanet İşleri başkanlığının söz söylemesi, fetva vermesi kabul edilemez. Dün şeyhülislam fetvalarıyla hakkında katliam hükümleri verilen Aleviler ve inançları, ibadet merkezleri bugün diyanet fetvalarıyla yok sayılmakta, Sünnileşmeye zorlanmaktadırlar.
 
AKP 7 YILDIR ALEVİLERİN SORUNLARINI DERİNLEŞTİRMİŞTİR

Alevi çalıştayının 7. yapılıyor. Ne var ki AKP hükümeti 7 yıldır devam eden iktidarı boyunca Alevi Toplumunun sorunlarını çözmek bir yana Alevilere karşı hukuksuz, eşitsiz, ayrımcı uygulamaları sürdürmekten asla geri durmamıştır.

AKP çevreleri Alevileri öteki olarak görmektedir. Alevilerin de diğer inanç sahipleri gibi onlarla eşit olarak hak/hukuk sahibi olmasını asla kabul etmemekte tam tersine Alevileri asimile edecek, Alevileri alevi olmaktan çıkaracak açık ve üstü kapalı faaliyetler içerisinde bulunmaktadırlar.

CEMEVLERİ ALEVİLERİN VAZGEÇİLMEZİDİR

HÜKÜMET DİYANETE DEĞİL ALEVİLERE KULAK VERMELİDİR

Alevi toplumunun temel taleplerinin başında “cemevlerine ibadethane statüsü tanınması” gereği gelmektedir. Bu tüm Alevi taleplerinin ilki, temeli ve vazgeçilmezidir. Bu talebi atlamak ya da sulandırmak karşısında Aleviler hak, hukuk savunmasına şimdi olduğu gibi devam edecekler, çalıştay yürütücüleri ise tarih önünde mahkum olacaklardır.

ALEVİLER EŞİT YURTTAŞLIK HAKKI İSTİYOR

Alevilerin cemevi talebi, kendi inanç ve kültürlerini öğrenme talebi, çocuklarının asimilasyona maruz kalmaması talebi(zorunlu din derslerinin kaldırılması), Alevi tapınaklarının Alevilere iade edilmesi talebi, Alevi köylerine cami yapılmaması imam atanmaması, imamların geri çekilmesi talebi, kamuda, çalışma yaşamında ayrımcılığa uğramamam talebi, madımak otelinin müze olması talebi aslında doğal hukuktan kaynaklanan, insan hakları evrensel belgesinde ve anayasamızda yer alan insanların eşitliği ilkesinin hayata geçirilmesi talebinden başka bir şey değildir.

Eşit yurttaşlık hakkı istiyoruz!

Ayrıcalık değil ayrımcılık son bulsun istiyoruz!

Cumhuriyetin kazanımlarının korunduğu, demokratik, laik bir Türkiye istiyor ve özlüyoruz!

KAYNAK : Alevihaber.com - 27 Ocak 2010

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.