Hükümetin 'Alevi açılımı'...

Hükümetin 'Alevi açılımı'...

Hükümetin 'Alevi açılımı'...ORAL ÇALIŞLARHükümet, bu yılın başında ilk adımlarını attığı ‘Alevi açılımı’nın...

A+A-

Hükümetin 'Alevi açılımı'...Hükümetin 'Alevi açılımı'...

ORAL ÇALIŞLAR

Hükümet, bu yılın başında ilk adımlarını attığı ‘Alevi açılımı’nın ucunu zaman içinde bırakmıştı. 9 Kasım’da Alevi sivil toplum örgütlerinin düzenlediği büyük miting kamuoyunu etkilediği gibi hükümeti de harekete geçirdi. Doğrusu da budur zaten. Toplum bir şeyler talep ediyorsa siyaset buna cevap verecektir. Demokratik sistemin böyle işlemesi gerekir.

Hükümetin Aleviler konusunda hazırlıklar yaptığını ve bazı açılımlara hazırlandığını geçen salı günü NTV’de Can Dündar’ın ‘Neden’ programında konuştuğumuz Diyanet İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Said Yazıcıoğlu haber vermişti.

Henüz açılımın tam olarak neleri kapsadığını bilmiyoruz. Madımak Oteli’nin giriş katının Kültür Bakanlığı tarafından alınarak kütüphane haline getirilmesi, Alevi dedelerine maaş bağlanması, cem-evlerinin yasal bir statü içine alınması, din derslerinde bir düzenlemeye gidilmesi ilk gelen bilgiler arasında.

Hükümetin girişimi baştan söyleyelim olumludur, tarihi önemdedir. Bu olumlu adımın kalıcı ve etkili olabilmesi için Alevilerin sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin, kanaat önderlerinin fikirlerinin alınması ve hazırlıklara katılmalarının sağlanması gerekiyor. Çünkü bizde genellikle ‘ben yaptım oldu’ anlayışı egemendir, bunun da etkili sonuç vermesi kolay değildir.

Bakan Said Yazıcıoğlu’nun danışma konusunda da olumlu bir tutum içinde olduğunu biliyoruz. Bu nedenle açılım paketi kesin bir karara bağlanmadan bu danışma ve fikir
alışverişinin yapılması önem kazanıyor.

İkinci önemli ve dikkat edilmesi gereken konu ise Aleviler içinde ayrımcılık yapmamaktır. ‘Devlete yakın’ diyerek bazı Alevileri bu işin içine katıp Alevi kitlesinin birçok temsilcisini dışarıda bırakmak da olumsuz sonuçlar doğurur. Çünkü yine bizim devlet geleneğimizde, ‘devlete yakın’ görülen tercih edilir.

Üçüncü nokta ve belki de bunlar içinde en önemlisi ‘Alevileri devletleştirme’ mantığıdır. Cumhuriyet kurulurken Diyanet İşleri Başkanlığı yoluyla Sünniler devletleştirilmek istendi. Bunun ne kadar büyük sorunlara yol açtığını görüyoruz. Sünni kesimin önemli bir kısmı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın oluşturduğu ‘resmi Sünnilik’ten çok farklı bir yerde duruyorlar. Müdahaleci tutum, Sünniler arasında tepkisel akımların da yaygınlaşmasına neden oluyor.

Alevi dedelerinin maaşa bağlanması nazik bir konudur. İşin içine maaş girdiği için daha da dikkat edilmesi gerekir. Alevilerin asıl temsilcisi olduğunu iddia eden ve ‘dedeyi ben belirlerim’ diyerek bu konuyu kendi tekeline almak isteyenlerin, dedeleri devletleştirmek niyetiyle hareket edenlerin varlığı sorun yaratıyor. Yeni politikaların, bu açıdan dikkatle düzenlenmesi önem kazanıyor.

Alevilerin devletleştirilmesini isteyenler Aleviler içinde de yer alıyor. Hükümetin kolayına kaçıp bunlarla ilişki üzerinden çözüm yolları araması, işi daha çetrefil hale getirebilir.

Bu nedenle cemevlerinin statüsünün resmiyet kazanması ve her cemevinin kendi özerk yapısı içinde resmi kurumlarla kendi ilişkisini kendisinin kurması daha doğru bir yol olarak kabul edilebilir.

Alevilerin talepleri demokratik taleplerdir, hak talepleridir. Bu nedenle bu mantık üzerinden çözüme kavuşturulması gerekir. Alevilerle ilişkinin siyaset üzerinden değil talepler üzerinden kurulması işi kolaylaştırır. Başka yolları denemek sorunu bir anda siyasileştirir ve bu kez Aleviler içindeki farklılıklardan medet umulmaya çalışılır.

9 Kasım mitingleri sırasında bu mitinge karşı olanlar bir kısım çevrelerin ilgi odağı haline geldi. Onların sözleri üzerinden mitingi düzenleyenler hedef olarak gösterildi ve mitinge katılanlar baskı altına alınmaya çalışıldı. Karşı olanların siyasi ve haksız tepkileri ön plana
çıkarıldı. Bu tür “bölücü” yaklaşımlardan medet umulması doğru değildir. Yararlı da değildir.

Umuyoruz ve bekliyoruz ki, Alevi açılımı konusunda ciddi ve kalıcı adımlar atılsın.

Türkiye, çözümsüzlükler ülkesi. Zamanında çözülebilecek birçok sorunu zaman içinde çözümsüz hale getirme yeteneğimiz çok olduğu için, bu kez “Aman dikkat!!!” diyoruz.

ORAL ÇALIŞLAR

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy52454 = 'oralcalislar' + '@';

addy52454 = addy52454 + 'gmail' + '.' + 'com';

var addy_text52454 = 'oralcalislar' + '@' + 'gmail' + '.' + 'com';

( '' );

52454 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


RADİKAL – 25 Kasım 2008

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.