Hüsnü ÖNDÜL : Maraşlar karşısında yargı

Hüsnü ÖNDÜL : Maraşlar karşısında yargı

Hüsnü ÖNDÜL : Maraş’lar karşısında yargıHukukun üstünlüğü ilkesiyle ilgili olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi...

A+A-

Hüsnü ÖNDÜL : Maraş’lar karşısında yargıHüsnü ÖNDÜL : Maraş’lar karşısında yargı

Hukukun üstünlüğü ilkesiyle ilgili olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Silder ve Diğerleri/İngiltere (25 Mart 1983) kararında, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin temelinde var olan ilkelerden biri olup, kişinin hakkına kamu makamları tarafından yapılan müdahalenin etkili bir denetime tabi tutulmasını ifade eder” der.

Hukuk devleti dediğimiz devlet de tüm eylem ve işlemleri hukuka uyan ve hukuk kurallarına bağlı olan devlet değil midir? Öyledir. Hukuka uymayı ve bağlı olmayı sağlayacak olan da yargısal denetimdir.

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin ‘Başlangıç’ bölümünde, “İnsanın zulüm ve baskıya karşı son çare olarak ayaklanmak zorunda kalmaması için insan haklarının hukuk düzeni ile korunmasının temel bir gereklilik” olduğu vurgulanır.

Türkiye bu gerekliliğe uymakta mıdır?

Hayır!

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 1. maddesinde, “Sözleşmeci taraflar, kendi yetki alanları içinde bulunan herkese bu sözleşmenin birinci bölümünde açıklanan hak ve özgürlükleri tanırlar” hükmü yer alır. Sözleşmenin 6. maddesinde adil yargılanma hakkı (yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız mahkeme, makul sürede, adil ve açık yargılama); 13. maddede de etkin hukuki soruşturma düzenlenmiştir. 13. madde şöyledir: ”Bu sözleşmede tanınmış olan hak ve özgürlükleri ihlal edilen herkes, ihlal fiili resmi görev ifa eden kimseler tarafından bu sıfatlarına dayanılarak yapılmış da olsa, durumun düzeltilmesi için ulusal bir makama başvurma hakkına sahiptir.”

Türkiye, 1, 6, ve 13. madde gereklerini yerine getirmekte midir?

Hayır!

Avrupa Konseyi Statüsü’nün (1949) 3. Maddesinde ”Avrupa Konseyi’nin her üyesi, hukukun üstünlüğü ilkesini ve yetki alanı altında bulunan herkesin insan haklarından ve temel özgürlüklerden yararlanma ilkesini kabul eder. “ hükmü yer alır.

Peki Türkiye bu temel ilkeye uymakta mıdır?

Hayır!

Birleşmiş Milletler (BM) Yargı Bağımsızlığına Dair Temel Prensipler(1985), BM Avukatların Rolüne İlişkin Temel İlkeler (1990) ve BM Savcıların Rolüne Dair Yönerge (1990) gibi ulusalüstü belgelerdeki ilkelere uygun bir yapılanma ve pratik, Türkiye’de geçerli midir?

Hayır!

Bağımsız yargı (yargıç) denince, a) mahkemelerin bağımsızlığı, b) başka kişi, kurum veya organlardan emir almamak, c) yasama ve yürütme gücünün baskısı ve etkisi altında kalmamak, d) Ekonomik, sosyal ve siyasi diğer güçlerin baskı ve etkisi altında kalmamak, e) Özgür olmak akla gelir.

Türkiye yargısı yapısal olarak bağımsız mıdır?

Hayır!

Tarafsız yargı, (yargıç) yargıcın, a) yargılamada yan tutmaması, b) taraflara karşı nesnel (objektif) olması c) Kişisel duygu ve düşüncelerinden arınabilmesini ifade eder.

Daha iki gün önce Yargıtay Başkanı, Cumhuriyetten yana taraf olduklarını ifade ettiler. TESEV’in araştırmasında yargıçların çoğu hukuk yerine devleti; bireyin hakları yerine devlet çıkarlarını gözettiklerini açıkladılar.

Peki, hukukun üstünlüğü alanındaki temel ilkelere uzak yargıdan genel olarak insan haklarını korumasını bekleyebilir miyiz?

Hayır!
 
Özel olarak, 1 Mayıs 1977 katliamını, 16 Mart 1978 katliamını gerçekleştirenleri, TİP’li gençleri katledenleri ortaya çıkarıp cezalandırmasını; Kahramanmaraş olaylarını aydınlatmasını, Sivas katliamının arkasındaki güçleri ortaya çıkarmasını, on binlerce işkence mağdurunun faillerini cezalandırmasını, faili meçhul cinayetleri açığa çıkarmasını ve failleri cezalandırmasını, yargısız infazları yapanları cezalandırmasını, gözaltında kaybedilenlerin hesabını sormasını, 3 bin 700’e yakın zorla boşaltılmış köyün boşaltılması kararını verenleri ve uygulayanları ortaya çıkarmasını ve cezalandırmasını bekleyebilir misiniz? Listeye binlerce vakayı ekleyebiliriz. Hran’tın ve Trabzon’da rahibin katlini organize eden, göz yuman güçleri açığa çıkarmasını ve cezalandırmasını bekleyebilir misiniz?

Hayır!

‘Sivilleri öldüren askeri şahısları yargılayamayız’ diyen bir yargı, insan haklarını koruyabilir mi?

Hayır!

Hüsnü ÖNDÜL
27 Aralık 2007 - EVRENSEL

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.