"İşkenceye son verin: Zorunlu din derslerini kaldırın!"

"İşkenceye son verin: Zorunlu din derslerini kaldırın!"

"İşkenceye son verin: Zorunlu din derslerini kaldırın!"Bu gün saat 12.30’da Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından Ankara...

A+A-

"İşkenceye son verin: Zorunlu din derslerini kaldırın!""İşkenceye son verin: Zorunlu din derslerini kaldırın!"

Bu gün saat 12.30’da Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından Ankara Kızılay’da zorunlu din derslerinin kaldırılması için basın açıklaması ve oturma eylemi yapıldı.

Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden gelen çok sayıda Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Şube Başkanının yanı sıra demokratik kitle örgütleri, sendikalar ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı eyleme vatandaşlar çocukları ile birlikte katılarak destek verdiler. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş yaptığı açıklamada şu görüşleri ifade etti :
    
"İşkenceye son verin: Zorunlu din derslerini kaldırın!

AKP’nin “Alevi Açılımı, Kürt Açılımı, Demokratik Açılım” laflarını bolca kullandığı bir ortamda icraat yok. Siyasal İslam’ın temsilcisi AKP lafta demokrat gözüküyor ama icraatta bildiğini okuyor...

12 Eylül 1980 darbesinin bir ürünü olan ve bu uygulamadan dolayı Fettullah Gülen tarafından cennetlik ilan edilen darbe şefi Kenan Evren’in bir asimilasyon aracı olarak devreye soktuğu zorunlu din dersi uygulaması “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi” adı altında uygulamaya devam ediyor.

AKP, bütün yerel ve uluslar arası mahkeme kararlarına rağmen, artık uçan kuşun bile “Sünni İslamın” zorunlu olarak ezberletildiği bir ders olarak bildiği “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi”ni kaldırmamakta ısrar ediyor.

Uygulama haksız ve hukuksuzdur!

Alevi ailelerin İstanbul, İzmir, Antalya gibi illerde açtığı davalarda Bölge İdare Mahkemeleri’nin aldığı kararlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Ekim 2007'de bu ders uygulmasının "dersin içeriğinin sadece İslamın Sünni yorumuna dayandığı için eğitim hakkının ihlali olduğu” yönünde aldığı kararı, AKP tarafından görmezden geliniyor. Danıştay’ın da bu yönde aldığı kararlar ise yok sayılarak, hukuksuzluk yapılıyor. Sahte demokrasi şampiyonu AKP bu konuda tam anlamıyla ikiyüzlüce davranıyor.

Aleviler olarak yıllardır verdiğimiz mücadelenin hukuki sonuçları da, zorunlu din derslerinin insan haklarına, laikliğe, inanç özgürlüğüne, çağdaş eğitim anlayışına aykırı olduğunu tescil etmektedir. Yani uygulama haksız ve hukuksuzdur!

AKP İktidarı bu yargı kararlarının "eski müfredat döneminde olduğunu" söyleyerek, "Yeni müfredatta Aleviliği de yer veriyoruz" diyerek uzunca bir zamandır kamuoyunu yanıltmaktadır. AKP, ders kitaplarda Alevilik kelimesine dahi tahammül edilememekte dahası Alevilerin kutsal değerlerine saldırılmaktadır. Eğitim süreçlerinde çocuklar dinsel baskı altına alınarak zorla camiye götürülmekte ve annelerinin, ebeveynlerinin ellerini sıkmaktan çekinir hale getirilmektedir. Bir kez daha belirtiyoruz; gerek bu dersin içeriği, gerekse ders müfredatının uygulama biçimi temel bir insan hakları ihlalidir. Alevi öğrencilere ve “Din Dersi”ni almak istemeyen öğrencilere bir “anayasal zorunluluk olarak” bu ders okutulmaktadır. Zorunlu din dersi Alevi çocukları için zorunlu bir işkencedir.

AKP’nin Alevi Açılımı ucu açık bir oyuncağa dönüşmüştür. Alevi kuruluşlarının üzerinde anlaştıkları ve kamuoyuna sundukları cemevlerinin inanç merkezi olarak tanınması, Madımak’ın müze yapılması, zorunlu din derslerinin kaldırılması gibi ortak talepleri AKP tarafından görmemezlikten gelinmekte, sürekli olarak ipe un serilmektedir. Kültür Bakanı’nın Madımak ile ilgili olarak açıkladığı “anı evi” bunun somut bir örneğidir.

Şu açıktır ki Alevilerin sorunları büyüyerek devam ederken, AKP’nin Alevilere yönelik politikası, Alevi köylerine zorla cami yapmak, O camilere Sünni imamlar atamak, Alevi çocuklarını zorunlu din dersi eğitimine tabi tutarak Sünnileştirek, Alevilerin ibadet merkezi olan cemevlerini yadsıyarak “ibadet etmek istiyorsanız buyurun camiye” diyerek, Alevileri asimile etmeye çalışmak şeklinde olmuştur. Kısacası AKP’nin Alevi açılımı diye kamuoyuna yutturmaya çalıştığı şeyin anlamı: Sistemin Alevileri red ve inkar tutumunun devamıdır. Cemevine yıkım, Alevi çocuklarına asimilasyon, Alevi köylerine zorla cami yapmaktır.

AKP’nin mumu yatsı da sönmüştür!

Artık mızrak çuvala sığmıyor. AKP, yaptığı onca manevradan sonra artık göstermelik bile olsa yanında göstereceği Alevi kökenli kuruluş bile kalmamıştır. AKP’nin boyası iyice dökülmüştür. AKP’nin mumu yatsı da sönmüştür.

Bir milyon imza topladık, dinlemediler!

Davalar açtık, AHİM’e gittik, haklı bulunduk. Görmüyorlar!

Danıştay karar verdi. Hukuğu uygulamıyorlar!

Köylerimize zorla yaptırdıkları Camilere giden yok, imamları işsiz. Görmek istemiyorlar!

Eşit yurttaşlık hakkı istiyoruz diye Ankara’da 100 bini aşkın kişi yürüdük. Hakkımızı verin, gerekli yasal düzenlemeleri yapın dedik. Dinletemedik!

Yeter artık!

Duymuyorum, görmüyorum, işitmiyorum” diyerek daha fazla ısrar edemezsiniz!

Duyacaksınız, göreceksiniz, işiteceksiniz!

Biz bu ülkenin gerçeğiyiz! Bunun için buradayız!

Gerçekle yüzleşeceksiniz!

Oturma eylemi yapmaya, yürümeye, alanları doldurmaya “yeter artık” demeye devam edeceğiz!

Gerçekle yüzleşin!

Zorunlu din derslerini kaldırın, işkenceye son verin!"

Açıklamanın arkasından eyleme katılanlar temsili olarak Kızılay’da yarım saat oturma gerçekleştirdiler.

KAYNAK : Alevihaber.com - 5 Eylül 2009

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.