İslami hareketlerin yükseliş dönemi bitiyor

İslami hareketlerin yükseliş dönemi bitiyor

İslami hareketlerin yükseliş dönemi bitiyor   İslamcı partilerin yükselişi miadını dolduruyor. Hamas, Hizbullah ve Fas örneklerindeki...

A+A-

İslami hareketlerin yükseliş dönemi bitiyor
 
İslamcı partilerin yükselişi miadını dolduruyor. Hamas, Hizbullah ve Fas örneklerindeki gibi, İslamcı partilerden açılımcı ve demokratik olmaları bekleniyor

UREYP EL RENTAVİ

Siyasal İslam ve silahlı İslam'ın yükselişi zirveye çıktı mı yoksa sürecek mi? Acaba 'uyanış' hali hazırdaki en büyük amacına ulaşarak istikrar mı buldu, yoksa başka bir 'dönence'ye geçmek yaklaşık 35 yıllık süregelen yükseliş sonrası bu hareketlerin son hedefi mi? Evet 'yükseliş' zirvesine çıktı ve 'uyanış' nihai amacına ulaştı. Sosyal ve siyasi hayatın mantığı her yükselişi bir düşüşün izleyeceğini, zirvenin düşüşe geçmenin başlangıç anı olduğunu ifade ediyor. Kanımca İslami hareketler genel olarak, ülkeden ülkeye ve hareketten harekete değişen farklılıklarla birlikte, yükselişlerinin zirvelerine ulaştı ve düşüş süreci başladı.

Lübnan'daki temmuz-ağustos savaşı, milletvekillikleriyle bakanlıkların paylaşımına dair çekişmesinde gerilemesini sürdüren Hizbullah'ın yükselişinin zirvesiydi. Filistin'de Hamas'ın yükselişinin zirvesi, 25 Ocak 2006 seçimlerini ezici çoğunlukla kazanmasıydı. Gazze'yi ele geçirdiği 14 Haziran tarihindeyse düşüş başladı.

Fas'taki son seçim sonuçları, modern Fas tarihindeki ilk İslamcı hükümeti görmeye hazırlanan dünya ve Faslı İslamcılar için sürpriz oldu. Fas halkı İslamcılara pek rağbet göstermedi. Pakistan'da İslamcı cemaatlerin zayıflaması Pakistan'ın klasik partilerinin vitrine çıkmasına yol açtı. Hatta sadece birkaç hafta önce AKP'nin seçildiği Türkiye'de bile, laik ve demokratik söylemi ödünç almasalardı İslamcıların zaferi mümkün değildi.

Arap ve Müslüman halklar İslamcıları iktidar ve muhalefette denedi ve tıpkı diğer milliyetçi, solcu ve laik akımları yargıladıkları gibi onları da yargıladı. İslamcılar İran'da iktidar oldu ve din mezheple sınırlandırıldı. Afganistan'da kimsenin razı olmadığı yönetim sisteminin kötü kopyası olarak Vahhabi-Mevdudi İslam'ı sunuldu. Hamas'ın Kudüs'ü kurtarma amaçlı bir cihat hareketiyken nasıl iktidara gelen bir örgüte dönüştüğünü gördük. Cezayir'de on binlerce vatandaşın kanı aktı.

İslamcılar, sivil-demokratik söylemi yapılandırmaya, ülkeleri ve toplumlarındaki diğer siyasi ve düşünsel akımlara açılmaya yaklaşıyor. Buna karşın, İslam'ı Vahhabi, Selefi, Mevdudici baskılarıyla cihatçı ve tekfirci bir yapıya çevirenlerde dağılma görmeye başladık. Bu dağılma bazen tıpkı Irak'taki gibi düşmanlığa ve saldırganlığa dönüşüyor. (Ürdün gazetesi Düstur, 2 Ekim 2007)

RADİKAL - 06.10.2007

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.