İyd Ras el Sene kutlu olsun

İyd Ras el Sene kutlu olsun

İyd Ras el Sene kutlu olsunMevlüd ORUÇ * Antakya yöresi Arap Alevi lehçesi ile 'Rassısseni' (yılbaşı) Bayramı'nı 14...

A+A-

İyd Ras el Sene kutlu olsunİyd Ras el Sene kutlu olsun

Mevlüd ORUÇ *

Antakya yöresi Arap Alevi lehçesi ile 'Rassısseni' (yılbaşı) Bayramı'nı 14 0cak günü kutlarız. Antakya yöresinde halkların ve inançların geleneksel bayram ve yıldönümlerinde genel olarak takip ettikleri takvim Doğu takvimidir. Doğu takvimi ve Rumi takvim olarak da bilinen Jülyen takvimi ile Batı takvimi olarak bilinen Gregoryen takvimi arasında 13 günlük fark var. Batı takvimine göre 14 Ocak Doğu takvimine göre 1 Ocak'tır. Halklar ve inançlar açısından bir çiçek bahçesi olan ülkemizin her köşesi farklı renkleri barındırmaktadır. Antakya bu zengin mozaiğin özgün bir parçasıdır. Kültürel zenginliği yaşayan bizler doğru bir şekilde tanıtım yaparak rengimizi ülkemiz ve insanlık harmanına katma uğraşı içinde olmak sorumluluğunu hissediyoruz. Antakya yöremizde 25 Aralık'ta başlayan ve 19 Ocak'a kadar devam eden halkların yılbaşı (Arapça Ras el Sene) kutlamaları bu zengin mozaiğin bir göstergesidir. Resmi takvimimize göre 1 Ocak'ta kutlanan yılbaşını herkes gibi bizler de kutlamaktayız.

Resmi yılbaşı dışında yöremizde halkların inancından kaynaklanan ve 'Ras el Sene' (yılbaşı) kabul edip kutladıkları 4 yıldönümümüz daha var. Ayrıca bu zaman kesitinde yan yana kardeşçe yaşayan halkların kendilerine özgü orijinal kutlamalarının biri biterken diğeri başlar. Hz Musa'ya, Hz İsa'ya, Hz Muhammed'e ve bütün peygamberlere sahip çıkan Arap Alevilerinin; Türkiye'nin tek Ermeni köyü Vakıflı köyüyle, Arap Hıristiyanlarıyla (Nasranî) ve Yahudilerle birlikte kutladıkları ortak bayramlarımız da var. Ras el sene kutlamaları komşularımız Arap Hıristiyanların 24 Aralık'ı 25 Aralık'a bağlayan gece kutladıkları ve Hz İsa'nın doğum yıldönümü olarak kabul edilen Noel Bayramı ile başlar. Noel gecesi, Batı Hıristiyan dünyasında Aralık'ın 24'ünü 25'ine bağlayan gece, Doğu Hıristiyanlığı'nda ise Ocak'ın 5'ini 6'sına bağlayan gecede kutlanır. Antakya yöresinde ise her iki tarih de bayram olarak kutlanır. 6 Ocak'ta Arapça adı ile 'İyd miled İsa' Bayramı'nı da kutlarız. Arap Hıristiyanlar, Arap Aleviler ve Ermenilerin (Vakıflı köyü) ortak kutladıkları bir bayramdır. Antakya yöresi ve özellikle Samandağ ilçemiz çok etnili, çok inançlı bayram ve kutlamalarında yaşam alanıdır. 19 Ocak günü Arapça adı 'İyd el Kıddes' olan başka önemli ortak bayramımızı kutlarız. Peygamber Yahya'nın (Yuhanna) Hz. İsa'yı Ürdün nehrinde vaftiz ettiği gün olarak bilinir. Önem açısından 'İyd el Kıddes' birçok köy ve beldemizde Ras el Sene olarak ilk sırayı alır.

Bayramlarımız için günler öncesinden hazırlıklar ve ev temizliği yapılır. Ras el Sene bayramlarımızla özdeşleşen Arap yemeklerimiz arasında en önemli sırayı Arapça adları ile 'Kibbi', 'Kıbbi'nin diğer bir şekli olan 'Krus' ve 'Keğk', 'İftayer' vb. 'Kibbi' ve 'Krus' Türkçe'de oruk ve içli köfte olarak bilinir. Arap Hıristiyan komşularımızın Ras el Sene kutlamalarında 'Hlevet İsa' (Türkçe'ye İsa helvası şeklinde tercüme edilebilir) tatlısı meşhurdur. Ras el Sene sabahları erken kalkılır, büyük, küçük konu komşu ile bayramlaşma (İyd ımberek aleyküm = Yeni yılınız kutlu olsun) yapılır. 'Aydi' (bayram hediyesi) alınır verilir. Antakya; anadil, inanç, ibadethane, kültür zengini olduğu kadar maalesef aynı zamanda asimilasyon politikalarının da en çok başarılı olduğu yerlerden birisidir. 12 Eylül ile birlikte asimilasyon süreci çok hızlı işletildi. Bugün çocuklarına Arapça anadilimizi öğretebilen aileler gittikçe azalmaktadır. Her gün biraz daha yok oluyoruz. Maalesef yeni nesiller kültürel zenginliği değil kültürel çoraklığı yaşıyor. Anadilimizi, inançlarımızı, bayramlarımızı, daha yüksek sesle tanıtma ihtiyacı duymamız da asimilasyon sürecine karşı yok olmamak için bir imdat çığlığı, sahip çıkalım ki yok olmasın çağrısıdır. Antakya'da yapılan medeniyetler buluşması ve Antakya medeniyetler korosu vb. Antakya'yı vitrine çıkaran etkinlikler güzel ama süreç bu şekilde devam ederse vitrin mankeni yapılabilecek bir Antakya da kalmayacak. Hani 'dostlar acı söyler' ya bu yazdıklarımızdan dolayı dostlarımız acı duyacak, asimilasyon sürecini isteyenler sevinecek. Ama barış, kardeşlik, hoşgörü kenti olduğumuzu sloganlaştırmak, tekrarlayıp durmak 'mezarlıktan geçerken ıslık çalma'ya benziyor. Marka kent Hatay'da, hoşgörü kenti Antakya'da, anadiller, inançlar, kültürler yok oluyor. İnsanların ve hayvanların olduğu gibi inançların, dillerin, kutlamaların, bayramların, kültürlerin de yaşam alanları (habitatı) vardır. Bütün bunları tahrip etmemek, korumak, yaşatmak, geliştirmek devletin asli görevleri arasındadır.

* Akdeniz Kültür ve Dayanışma Derneği Yön. Kur. üyesi/Samandağ

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy4081 = 'mevludoruc1' + '@';

addy4081 = addy4081 + 'hotmail' + '.' + 'com';

var addy_text4081 = 'mevludoruc1' + '@' + 'hotmail' + '.' + 'com';

( '' );

4081 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->

KAYNAK : Alevihaber.com - 11 Ocak 2010

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.