Kadın Olmak...

Kadın Olmak...

Kadın Olmak...Nuray ASLAN Kadınlar ülkemizde ikinci sınıf vatandaş yerine konulup; mal gibi görülen, şüpheyle bakılan ve kapalı kapılar...

A+A-

Kadın Olmak...Kadın Olmak...

Nuray ASLAN

Kadınlar ülkemizde ikinci sınıf vatandaş yerine konulup; mal gibi görülen, şüpheyle bakılan ve kapalı kapılar arkasına konulan bir varlık olarak görülmek istenmiştir.

Nazım Hikmet bakın ne güzel anlatmış kadının konumunu:

"... bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen."

Demiş üstad Nazım. Oysa ki kadın; ANADIR, eştir en önemlisi İNSANDIR. Yaşam ortak alanımızdır, erkeği ile kadını ile.. Yaşamı güzelleştirmek, yaşanılası bir mekan haline gitrebilmek, eşitçe, iki cinsin ortak çabası ile mümkündür. Ama şu bir gerçektir; kadın kendini savunamadığı sürece hangi toplum olursa olsun ezilmeye, dışlanmaya mahkum edilir. Çünkü kadının en hassas olduğu nokta olan namustan başlayarak çeşitli iftiralara maruz bırakılıp  ya da bunlar başıma gelir düşüncesi ile korkup kendi kabuğuna çekilmesi an meselesi olur. Hele de güçsüz ve kırılgan bir yapıda ise… Kadınları üzmek ve amacından uzaklaştırmak böylece başarılı olmuş olur. Oysa Özgür, saldırılara karşı sabırlı, öfkesini de sabırla aşmasını bilen, ayaklarının üzerinde dimdik durmayı başarabilen KADINLARIMIZ her türlü engele rağmen başarılı olacaktır.

Aile toplumumuzda kutsal bir kurum olarak görülür. Bu kutsal kurumun genişlemesinde rol alan KADINDIR. Kadın doğurgandır, canından can katarak dünyaya yeni bir CAN getirir. Bu doğurganlık kadını biraz daha hassalaştırır. Kırılganlaştırır, ama tüm zorluklarda eşiyle beraberdir KADIN. Tarlada, bahçede, işde, hastalıkta, sağlıkta……

Alevi kadın ozanlarımızdan Naciye Bacı şöyle der:

Bizi de halk eden Sübhan değil mi?
Arslanın dişisi, arslan değil mi?
  

Ne güzel söylemiş Naciye Bacı, kadını erkekten ayırmayarak. Alevilikte kadın ve erkek arasında haremlik –selamlık, yüzünü gözünü örtme yoktur. Namus ve onurunu korumanın yolu kapanmaktan, kaçmaktan değil, EDEP VE ERKANDAN geçer. İnsanı insan yapan değerler; ELİNE, BELİNE, DİLİNE sahip olup, sevgi ve ilim sahibi olmaktır. Hünkar Hacı Bektaşi Veli’nin dediği gibi İLİMDEN GİDİLMEYEN YOLUN SONU KARANLIKTIR.               

Nuray ASLAN
Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Derneği

Mersin Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi
Alevihaber.com - 18 Eylül 2008

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.