Kırgıl köyü yardım bekliyor

Kırgıl köyü yardım bekliyor

Kırgıl köyü yardım bekliyor ELAZIĞ’da 8 Mart 2010’da gerçekleşen depremin ardından, depremden etkilenen Karakoçan’a...

A+A-

Kırgıl köyü yardım bekliyor Kırgıl köyü yardım bekliyor

ELAZIĞ’da 8 Mart 2010’da gerçekleşen depremin ardından, depremden etkilenen Karakoçan’a bağlı Kırgıl köyü sakinleri halen yardım bekliyor

ELAZIĞ’da 8 Mart 2010’da gerçekleşen depremin ardından, depremden etkilenen Karakoçan’a bağlı Kırgıl köyü sakinleri halen yardım bekliyor. 20 hanelik köyde Kızılay’a ait 9 adet deprem çadırı bulunuyor.

CAMİ VE NAMAZ SORGUSU

Yaşanan deprem trajedisinin ardından köylüler, evlerinin yıkık ve hasarlı olduğunu il bayındırlık müdürlüğüne bildirdiklerini ancak köye gelen iki farklı mühendis heyetinin yapılan incelemelerde hasarlı olan kerpiç evlerin yerine ev yapma raporunu onaylamadıklarını belirtiyorlar. Köye gelen birinci heyetin köylülere bu köyde namaz kılınıp kılınmadığını ve neden camilerinin olmadığını sorduklarını ve açık bir ayrımcılık sergilediklerini söyleyen Kırgıl köyü sakinleri bunun üzerine evlerini kendi imkanlarıyla onarmaya çalışmış. Ev yapma raporunun verildiği 5 evin sakinleri ise yaklaşık 5 aydır yıkılma tehlikesi taşıyan kerpiç evlerinde yapılacağı söylenilen evlerini bekliyor.

Kızılay’ın çadır verdiği köylüler ise olası bir depremde can güvenliklerinin olmadığını söylüyor, sıkıntılarının bir an önce giderilmesini istiyor. Kendilerine yakın olan sunni köylere yardımları yapıldığını, alevi köylerinin ise depremden öncede hizmet göremediğini savunan köylüler, “Bize yakın sunni köylere kadar yollar asfalt, ancak sonraki alevi köylerinin yolları yaklaşık 60 yıldır çakıllı ve bozuk” diyorlar.

DAVA AÇTILAR

Yaşanan depremin ardından bir süre çadırda kaldıklarını ve çadır yardımı dışında devletten herhangi bir yardım alamadıklarını söyleyen Hasan Demirel Elazığ İl Afet Müdürlüğü’ne başvurmuş. İl Afet Müdürlüğü’nün son çare olarak dava açması gerektiğini söylemesi üzerine Karakoçan Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açtığını ifade eden Demirel süreci şöyle anlatıyor; “Kişi başına 400 lira harç parası yatırdık. Karakoçan sulh hukuktan hakim ve bir mühendis geldi incelemelerde bulundu, evimizin 50 yıllık kerpiç ev ve depreme dayanıksız olduğu sonucuna vardılar. Ancak bu mahkemenin verdiği sonuç geçersizmiş, Bölge İdare Mahkemesi’nde dava açmamız gerekiyormuş. Tekrar mühendis gelip bakabilir dediler, gelirse 1000 lira gelmezse 90 lira verecekmişiz. Bu parayı verebilecek güçte değilim.”

EVDE KALMAYA DEVAM EDİYORLAR

Güzel Aydemirel 7 çocuğuyla derin çatlakları olan kerpiç bir evde yaşıyor. Kendilerine ait toprakları olmadığı için başkalarının toprağını ekerek geçindiklerini söyleyen Aydemirel “Evimizdeki çatlakları kendi imkanlarımızla sıvadık. Alt katta ki evi ayakta tutan kütüklerde de derin çatlaklar var, ev bahçeye doğru kaymış durumda. Samanlık ise tamamen yıkıldı. Biz köylüyüz, fakiriz camii yapmaya gücümüz yok, gücümüz olsaydı kendimize ev yapardık. Çocuklarımdan birini çobanlık yapması için gönderdim. Bize bir tane çadır verdiler bu evde kalamayacağımız için, çocuklarımdan ikisi o çadırda kalıyor bizde bu evde kalmaya devam ediyoruz” diye konuştu.

Gülbeyaz Duman Hatay’da yaşıyor, depremden sonra yaşlı annesini almak için köye gelmiş, evin oldukça hasarlı olduğunu görünce yıkılmamasının annesi için bir şans olduğunu belirtiyor. Yıldırım ‘Ev kalınacak gibi değil. Çatlakları yapabildiğimiz kadar onarmaya çalıştık. Annemi İzmir’e götürdük orada tedavi oluyor. Köyümüze gelip kalmak isteriz ama, artık kalacak bir yerimiz yok. Yenisini de inşa edecek güçte değiliz. Bu ev bir deprem daha olursa yıkılır” şeklinde konuştu.

Melek Zeytin - (Elazığ/EVRENSEL) - 25.07.2010

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.