"Kürdüyle Türküyle el ele vereceğiz; ülkeyi yeni baştan inşa edeceğiz"

"Kürdüyle Türküyle el ele vereceğiz; ülkeyi yeni baştan inşa edeceğiz"

Vallahi yıkılmayan iktidar yok tarihte. Sultan Süleyman da gitti Büyük İskender de. Kanuni Sultan da gitti Fatih de Napolyon da gitti. George Washington da Erdoğan da gider.

A+A-

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) rehin tutulan, eski Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın, tutuksuz yargılandığı ana davasının duruşması Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen duruşmaya Demirtaş, bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

Duruşmaya HDP’li milletvekilleri Mithat Sancar, Mehmet Rüştü Tiryaki, Murat Çepni, Zeynel Özel, Tülay Hatimoğulları, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce ile HDP il, ilçe yöneticileri de izleyici olarak katıldı.

Duruşmayı izlemek için Sınır Tanımayan Avukatlar adına gelen İsveçli avukatlar Per Stadig ve beraberindeki avukat akredite olmadığı gerekçesiyle duruşmaya alınmadı.

Duruşma yarın sabah saat 10.00’da görülmeye devam edecek.

DEMİRTAŞ'IN SAVUNMASINDAN

Demirtaş'ın savunmasında öne çıkan bölümler şöyle:

"Bu dosyanın herkesin, özellikle avukatların göremeyeceği şekilde bir karartma uygulanması Adalet Bakanlığı UYAP sisteminin güncellenmeye başlaması ile gündeme gelmiştir. Görünen o ki hem Saray'da hem Adalet Bakanlığında kurulan Demirtaş - Yüksekdağ Masası böylesi bir uygulama sürdürüyor.

Bu yargılama da halen AİHS’nin 18’inci maddesinde belirtilen sözleşmenin, sözleşmede belirtilen amaçlar dışında kısıtlanmasının ihlali devam ediyor.

Yani şu anda şu duruşma salonunda hepimizin bir arada bulunma amacı bir yargılama yapmak değil. Ben sanık olarak, avukatlarım savunma, siz de iddia makamı olarak bir yargılama yapma amacıyla burada toplanmış değiliz. İktidarın, AKP hükümetinin ve özellikle AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hedeflerinin gerçekleşmesi için, onun önünün açılması için, onun siyasi hedeflerinin hayata geçirilebilmesi açısından muhalefetin tasfiye edilmesi için yapılmış çalışmalardan biridir bu toplantı.

Devlet artık 15 Temmuz’dan sonra yeniden inşa edilmemiştir. Bütün kurumları tasfiye edilmiş, oluşan boşluktan yeni bir yönetim anlayışı ile inşa edilmiyor. Dikkatinize çekeyim. Bir düzen inşa edilmiyor. Kaos düzeni veya kaos düzensizliği diyelim, aslında yerine ikame ediliyor. Bu rejimin ya da kaos düzeninin Anayasal Cumhuriyet düzeninin yerine ikame edilmesi için açılmış davalardır. Recep Tayyip Erdoğan’ın önüne engel olarak çıkan herkes; bu bir muhtar da olabilir, bir partinin başkanı, eş genel başkanı da olabilir. Sistem, tamamının bastırılması üzerine kuruludur.

AKP, devlet içerisinde, kendisine bağlı, bakın devlete bağlı değil, bir partiye bağlı, bir kişiye bağlı, eskisinden çok daha tehlikeli bir yapı oluşturmuş. Bunun yargı ayağı var. Mevcut tek adam rejiminin, rekabetçi otoriterizm dediğimiz ve anayasayı ihlal suçunu oluşturan bu örgütün, devlet içine çöreklenmiş bu örgütün yargı ayağı var, medya ayağı var, işverenler ayağı var, bürokrasi ayağı var.

Bana ve diğer milletvekili ve belediye başkanı arkadaşlarıma, Osman Kavala’ya, ÇHD’li avukatlara, Selçuk Kozağaçlı’ya bu hukuku reva gören yargı ne yaptı? Örneğin 18 Ağustos’ta Kırıkkale’de koruma altında olan Emine Bulut çocuğunun gözü önünde katledildi. Yargı ve hükümet koruyamadı. Beyoğlu’nda İTÜ Elektrik Mühendisliği mezunu 23 yaşındaki Halit Ayar, kendisinden zorla para isteyenlere para vermediği için bıçaklandı, katledildi. Kimler katletti isimleri önemli değil. İyi halli oldukları için birkaç gün önce cezaevinden salıverildikleri ortaya çıktı. Yargımıza göre bunlar iyi halli biz kötü halliyiz.

Korumaya çalıştığınız bu tek adam rejiminin yarattığı ağır ekonomik kriz, yolsuzluktan, plansızlıktan, tavandan kaynaklı ekonomik kriz nedeniyle insanlar toplu olarak intihar etmeye başladı.

Kurulmak istenen, sizlerin de elbirliğiyle, bu davalar aracılığıyla yardımcı olduğunuz sistem, aşağı yukarı Hitler Almanya’sında kurulmak istenen tek adam rejimi.

Ortada bir kurum yok, yargı yok. İyi veya kötü ortada işleyen bir yargı vardı, artık yok. İyi veya kötü işleyen bir bürokrasi vardı, artık yok. Her şey tek adama bağlı. Tek adam ne partisini yönetebiliyor ne devleti yönetebiliyor. Bunun zekayla, kapasiteyle alakası yok. Bana da bağlasanız yönetemem. Siz de yönetemezsiniz. Ama Erdoğan’ın tam da kurmak istediği sistem bu işte. Kaos düzeni. Kaos içerisinde oldubittiyle her şeyi yapabilmek.

Vallahi yıkılmayan iktidar yok tarihte. Sultan Süleyman da gitti Büyük İskender de. Kanuni Sultan da gitti Fatih de Napolyon da gitti. George Washington da Erdoğan da gider. Canla başla demokrasi için özgürlükler için direneceğiz, dik duracağız.

Ben ve arkadaşlarım bu ülkeyi yöneteceğiz. İddialıyız, kararlıyız. Büyük bir demokrasi gücü ve oyla geleceğiz ve bu ülkeyi biz yöneteceğiz. Bana bir tane değil, bin tane müebbet verseniz, durduramayacaksınız.

Kürdüyle Türküyle el ele vereceğiz; ülkeyi yeni baştan inşa edeceğiz. Ne zaman mı? Çok yakında. İddia ediyorum çok yakında, uzun sürmeyecek. Çünkü bu kaos düzeni sürdürülebilir değil.

AKP’nin yarısı yok olmuş durumda. HDP çelik çekirdek gibi yek vücut, tek parçadır."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.